Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/120 Esas
KARAR NO: 2022/577
DAVA: Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/02/2021
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu—–havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalının —– tarihinde müvekkili şirkete başvurarak öncelikle müvekkili şirketin markası, ——- ile ilgili olmak üzere görüşme talep ettiğini, yapılan görüşme sonrasında mutabakata sağlanarak ———adresinde davalının tayin ettiği adreste davalı tarafından —- yıl boyunca kullanılmasını ve benzeri hak ve yükümlülükleri içeren —–akdedildiğini, müvekkilinin sözleşmesel yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın sözleşmesel yahut yasal olarak hiçbir dayanak öne sürmeden ihlale yöneldiğini, mağazasını açmamaya ve müşteri şikayetlerine neden olmaya başladığını, devam eden süreçte ödemelerinde temerrüde düştüğünü ve icra takibine sebebiyet verdiğini ve öncesinde mağazasında sürdürme yükümlülüğü bulunan faaliyetlerini tek taraflı olarak sözleşmeye aykırı şekilde sonlandırdığını, davalının müvekkilinden aldığı malzemeler ile bir kısım ödemlerinde temerrüde düşmesi nedeniyle hakkında ——dosyası ile takip başlatıldığını, borcun davalı tarafından ödenerek dosyanın kapatıldığını, davalının sözleşmeyi ihlale yönelen davranışlarının çekilmez hal alması nedeniyle müvekkili tarafından —- tarihinde —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ilk olarak ihlal edilen sözleşmesel yükümlülükler ile ödemelerin davalının kendisine hatırlatıldığını, işbu sözleşmeye aykırılığın giderilmesi amacıyla —– günlük süre tanındığını, tüm bu süreler içerisinde ahde vefa ilkesine aykırı olarak ihlalini sürdüren davalıya durumun hal ve koşulları gereği yeterli süre tanınarak beklenildiğini ancak kötü niyetli tutumun sürmesi nedeniyle —– numaralı ihtarnamesi ile davalının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiğini, feshin haklı olduğunu, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının kötüniyetli tutumlarına karşılık müvekkilinin iyiniyetli olarak reklam ve tanıtım faaliyetlerini yürüttüğünü, davacının sözleşmeye güvenerek yükümlülük altına girdiğini, davalının haklı nedenle fesihten dolayı cezai şart, olumlu zarar/mahrum kalınan kardan sözleşme kapsamında sorumlu olduğunu beyanla, taraflar arasındaki sözleşmenin haklı olarak feshi sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- cezai şart, —– mahrum kalınan karın fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Sözleşmeyi ihlal eden tarafın müvekkili olmadığını, diğer hususlarda sorunların kaynağının davacı şirket olduğunu, müvekkili gibi onlarca kişinin mağdur olduğunu, zarara uğradığını, taraflar arasındaki sözleşmenin yapıldığı günden bu yana müvekkilinin sözleşmede ve dava dilekçesinde belirtildiği şekilde bir destek almadığını, davacının dönemin gerektirdiği rekabet şartlarına ayak uydurmaması ve gerekli yenilikleri yapmaması sonucu zarara uğradığını, davacının adresinin görüleceği üzere plaza olduğunu, fabrikanın olmadığını, kendisinin dahi bu işi bıraktığını, yaklaşık —— kişiye yakın işbu davaları açarak ne kurtarsam kardır mantığı ile bu davaların ikame edildiğini, davacının pazarlamaya yönelik yeni ürün ve satış yolları geliştirmediği, gerekli yatırım ve tanıtımları yapmadığını, davacının müvekkili de dahil olmak üzere pek çok şirkette dava ve takip açtığını, bu şekilde ihmalkarlığının sonucu olan zararı isim hakkı verdiği esnaf ve tacirlerden aldığı tazminatlarla karşılama yoluna gittiğini, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen tanıtım ve reklamların yetersiz olduğunu, davacının iddia ettiği gibi sözleşmenin haklı nedenle feshedilmediğini, dolayısıyla cezai şart talep edemeyeceğini, davacının denetleme ve destek yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bununla birlitke şubelerde bulunması gereken demirbaşlar ve ürünlerin piyasa fiyatının çok üzerinde fahiş fiyatlarla müvekkiline satıldığını, müvekkilinin bu ürünleri almak zorunda bırakıldığını, isim hakkı tanına şubelerde belli bir standardın sağlanmadığını, şubelerin asıl iş konusu olan lokma ürünleri satmaya zorlandığını, müspet zararın söz konusu olmadığını, müvekkilinin zarar ettiği bilinmesine rağmen ödeme talep edildiğini, taraflar arasındaki sözleşme şartları incelendiğinde müvekkiline ağır sorumluluklar yükleyen maddelerin yer aldığının görüleceğini, tarafların sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde sözleşmenin konusunu belirlemekte özgür iseler de bu özgürlüğün sınırsız ve sonsuz olduğunun söylenemeyeceğini, diğer bir ifade ile Anayasa’nın ve BK’nun anılan hükümleri gereğince sözleşme özgürlüğünün sınırlarının çizildiğini beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı ile davalı arasında akdedilen franchise sözleşmesi kapsamında davalının yükümlülüklerine yerine getirip getirmediği, davacının sözleşmeye feshetmesinin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı, haklı bir nedene dayanıyor ise davacının sözleşmenin sona ermesi nedeniyle mahrum kalınan karı bulunup bulunmadığı, var ise miktarı ve davacının cezai şart talebinin haklı olup olmadığı, haklı ise ne kadar cezai şart talep edebileceği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, acentelik sözleşmesi nedeni ile tazminat davasıdır.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——- sayılı dosyasında davalı adına takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
——– marka tescil belgesi celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—— yevmiye nolu ihtarnamelerin tebliğ şerhli onaylı örnekleri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—-davacının —– celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti —- tarihli raporunda özetle; davacının incelenen—– kendi adına delil vasfına haiz olmadığını, — defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğunu, davalının incelenen ——defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğunu, davalının icra dosyasında iş yerini kapattığı yönündeki beyanının usulen tevsiki halinde mevcut delil durumuna nazaran, davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu sonucunun ortaya çıkacağını, taraflar arasındaki —— maddesinde kararlaştırılan seçimlik ceza tutarının —– olduğunu, davalı tacir olmakla cezai şartın fahiş olduğunu ileri süremez ise de, davalının bilanço verilerine nazaran, anılan cezai şart tutarının tamamının tahsili halinde davalı işletmenin olumsuz olarak etkileneceğini, buna göre, tenkisi gerekip gerekmediği; gerekmekte ise, oranının takdirinin mahkeme’ye ait olduğunu, taraflar arasındaki —— kararlaştırmanın hniteliğine göre, TBK.m.179/1 hükmü aksine kararlaştırma bulunmaması göre cezai şart ile birlikte aynı anda kar kaybı tazmin talebinin olanaklı bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
—– Talimat sayılı dosyasından alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı —— yılları ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK gereği delil niteliğine haiz olduğunu, davacı şirket tarafından talep edilen —— cezai şart talebinin hukuka uygun olmadığını, davacı şirket tarafından talep edilen ——- mahrum kalınan kar ve müspet zarar talebinin hukuka uygun olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamına göre dava,—– aykırılık iddiasına dayalı cezai şart tazminat alacağı ve mahrum kalınan kar talepli alacak davasıdır.
5846 sayılı FSEK’nın 1 ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
Somut olayda ; davacı tarafça, —— uyarınca —— alan davalının sözleşmede belirtilen yükümlülüklerine uymadıklarını ileri sürerek, sözleşmenin feshi sebebiyle cezai şart ve mahrum kalınan kar bedelini talep etmiştir. —-sözleşmesinin incelenmesinde davacının tescilli markası olan —— markasını davalının kullandırılması taahhüt edilmiştir. —- dikkate alındığında davanın 5846 sayılı yasadan kaynaklanan uyuşmazlık olduğu dikkate alındığında mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde kurum kurulmuştur. ———-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ————Nöbetçi Fıkri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/09/2022