Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2021/776 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/100 Esas
KARAR NO : 2021/776

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 15/02/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket —- arasında ön ödeme şartı ile——– gönderilen faturalara karşılık ödemenin yapıldığı, davacı şirket ile davalı şirket arasında cari hesap mutabakatında davacının alacağı olduğu kabul edilmesine rağmen, çeşitli —- yapılmasına rağmen ödemenin yapılmadığı ve davalı vekili tarafırıdan borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu, itirazın iptali ve takibin devamı için zorunlu olan dava açma şartı gereği arabuluculuğa baş vurulmasına rağmen yapıları görüşmeler sonucu arılaşamama olarak son bulduğu, davalı/borçlu şirketin böyle bir borçlarının olmadığını iddia etse de, davacı şirket tarafından ödeme, iade faturası ve yansıtma faturası ile toplamda 1.707.925,88-TL ödeme yapılmasına karşılık borçlu/davalı şirketten beş (5) adet fatura ile toplamda 1.597.028,33-TL tutarında ticari emtia gönderildiğini, bakiye 110,897,55-TL bakiye alacağının kalmış olduğu ifade edildiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; itirazının iptali ve takibin devamına, davalı/borçlunun haksız itlrazı sonucu alacağın 620’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet üçretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmektedir.
Davacı vekili —- hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 24/03/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı firmanın davalı ile —– anlaşma neticesinde ——— yapılmasına karar verildiği, davalı şirketin davacı şirket tarafından seçilen ve onaylanan ———– dolayısıyla yeni getirilen yükümlülüklere sahip olmayan davacının davalı şirketin bağlantılarını kullanarak —- yaptığını,—-, davalı şirket davacı adına fatura düzenlemiş, davacı—- yapıldığı, davalı şirketin ürünleri davalıya teslim ettiği ve ödemesini aldığı, onun dışında bir ticari ilişkinin söz konusu olmadığı ancak bu süreçte ürünlerde— davalı taraftarı kaynaklanmayan bir takım aksaklıkların olduğu, davacının bu aksaklıklar sebebiyle zararı davalı tarafa fatura ettiği, bu sebeple faturaya da takibe de itiraz edildiği, davacı tarafından onaylanan —– firma tarafından kabul görmediği ve iade yaşandığı, fatura sonrası tarafların şifahen görüştüğü, davacının faturayı iptal etmesi hususunda mutabakata varıldığı, buna rağmen davacının icra yoluna baş vurduğu ve kötü niyetli bir davranış olduğu ifade edildiğini beyanla dava ve taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmektedir.
Davalı vekili 26/10/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının cari hesaptan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği, davacının icra inkar tazminatı talebinin haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——– davacı takip alacaklısı tarafından 02/12/2020 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 08/12/2020 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—– yapılan inceleme sonucu davacı ile davalı arasında ticari mal alışverişine bağlı ticari ilişkinin kurulduğu ve aralarında faturalara dayalı cari hesap oluştuğunu, davacı ——— davalı ———- yılına alt ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin sayılı TTK 64 ve VUK 182 maddelerine göre usulüne uygun ve yasal süresinde yapılmış olduğunu, defterlerin — düzenlemelerine göre usulüne uygun tutulduğunu, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davalı lehine delili vasfı niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacının davalıya — dosya numarası ile 02.12.2019 tarihinde ilamsız ödeme emriyle 110.897,55 TL asıl alacak tutarıyla ilamsız takipte bulunduğunu, davacının ticari defter kayıtlarında dava tarihi itibariyle fazla ödeme/vade faturasına bağlı davalıdan 110.897,55 TL alacaklı olduğunu, davacının —- bulunmadığını, aynı şekilde davalının ticari defter kaydında yer alan 16.05.2020 tarihli davacı hesabına alacak kaydı yapılan 10.000,00 TL ve 6.000,00 TL ödemelerin davacının ticari defter kayıtlarında bulunmadığını, davalının—- davalı ile davacı arasında (110.897,55 TL – 99.897,55 TL) 11.000,00 TL borç/alacak farkı olduğu, bu borç/alacak farkının, davacının ticari defter kayıtlarında ——— — kaynaklandığını, davacının ticari defter kayıtları ——- dosyasındaki takibe esas 110.897,55 TL tutarla uyumlu olduğu, davalının ticari defter kayıtlarında yer alan ödeme ve tahsilatların kabulü durumunda 99.897,55 TL olarak icra takibinin devam edebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından davalıdan——– bedellerinin ödediklerini —— ayıplı olduğu —, bu nedenle davalıdan alacaklı olduklarını, alacaklarının tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, yapılan takibe davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, takibin devamı için eldeki itirazın iptali davasını açtıklarını beyanla davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı ise davacı tarafından ——– edildiğini, davacı tarafından ödemelerin yapıldığını ancak ihracatta bir takım sıkıntılar çıkması nedeniyle davacının kendilerine fatura kestiğini, bu faturaya itiraz ettiklerini, bu faturanın kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlığın çözülmesi için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 110.897,55 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre ise davacının davalıdan —– kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından —- davalı defterlerinde yer alan miktar olan 99.897,55 TL üzerinden davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 110.897,55 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre ise davalının davacıya 99.897,55 TL borçlu olduğu, davacı tarafın davalı ticari defterlerinde yer alan alacak miktarı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği, HMK nın 222. Maddesinin 3. Fıkrası gereği her iki tarafın ticari defterlerinin birbirlerini doğrulayan kayıtlarının ispat edilmiş sayılması gerektiği, davalının kendi ticari defterinin aksini yazılı delille ispat etmesi gerektiği, dosya kapsamında davalının ticari defterlerini aksini ispata yarar yazılı delil sunmadığı, bu nedenle davacı tarafından yapılan —— davalı itirazının 98.897,55 TL üzerinden iptalinin gerektiği, tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ilgili olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağın takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—– Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 99.897,55 TL yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.824,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.339,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.484,63 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini—- karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca hesaplanan 13.440,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 55,10 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam ‭814,40 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan ‭733,62 TL ile peşin harç olarak yatırılan 1.339,37 TL olmak üzere toplam ‭2.072,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca —- tarafından ödenen— haklılık durumuna göre hesaplanan ‭1.189,07 TL’nin davalıdan ve 130,93 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye avansın ve kullanılmayan keşif harcının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.