Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/81 E. 2021/772 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/81 Esas
KARAR NO : 2021/772

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli ve —– dava dilekçesinde özetle; —- sözleşmelerine müşterek borçlu ve müteselsil —- imzaladığını—– sözleşmeye istinaden borçluya kredi hesabı açılmış ve doğrudan kredi kullandırıldığını, borçluların “sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi——— hesapları kat edilerek, doğrudan kredi borcunun ödemesi ihtaren bildirildiğini, keşide edilen işbu ihtarnameye rağmen davalı borçlular borçlarını ödemediğini, bunun üzerine doğrudan kredi borcu için ————- asıl alacak olmak üzere toplam 115.126,83 TL olarak icra takibi başlatıldığını, beyanla davamızın kabulüyle, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız (borca, faize ve ferilerine) itirazının iptaline,——- üzerinden takibin devamına, haksız itiraz eden borçlunun aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu —– davalının kefil olarak sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu olduğu miktarın ne olduğu, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın —- sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1,2. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,—-varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —– tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —— dava dışı asıl borçlu—— imzalandığı ve sözleşme miktarının —- anlaşılmıştır.
Dosyaya mübrez davacı —- davalıya ——– tarihli ihtarname incelendiğinde; kredi hesaplarının kat edildiğinden bahisle ——– ihtarnamenin tebliğinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar ödenmesinin ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez Kefalet Sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin davacı ——— adına düzenlendiği, sözleşme konusunun ———– ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —– incelendiğinde; —– dava dışı asıl borçlu ——— imzalandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez Kefalet Sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin davacı ——tarafından davalı —– düzenlendiği, sözleşme konusunun ——— olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi ——— —– özetle; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu —— Sözleşmesi imzalandığı, davalı—- müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan tüm borçlardan —– kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, davacı —- ilişkin, davalının —– yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalıdan mahkemece de kabul edilmesi halinde 09.04.2019 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak —-alacaklı olduğu,— takip tarihinden itibaren ——— davalıdan istenebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bankacı bilirkişi ——– tarihli ek raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı ———– imzalandığı, davalı kefil ———– söz konusu sözleşmeleri -müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan tüm borçlardan -1.650.000.00 TL kefalet—— sorumlu oldukları, davacı———dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalıdan sayın mahkemenizce de kabul edilmesi—- takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile —- alacak—- 113.713.80 TL alacaklı olduğu, —- alacağa takip tarihinden itibaren —– oranında temerrüt faizi ve bu faizin % 5 —-davalıdan istenebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre—- Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,—– raporu, icra dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı—-kullanmaya başladığı, davalı—— olduğu, davalının—– hesabından kaynaklı borcunu ödemediği iddiasıyla davacı banka tarafından davalıya—– keşide edilerek gönderildiği, ihtarnamenin —-tarihinde davalılara tebliğ edildiği, davalının ihtarname ile kendisine—– düştüğü, borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafça icra takibi yapıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —alacağı bulunduğu anlaşılmakla itirazın kısmen iptaline, kredi alacağının likit olması nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ——- — sayılı dosyasına vaki itirazının —- olmak üzere toplam 113.713,80 TL yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 45 temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden hesaplanan % 5 —-uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.390,45 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 575,63 TL’nin, alınması gerekli olan 7.768,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭5.802,05‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 182,00 TL posta ve tebligat masrafından oluşan ‭1.636,4‬0 TL yargılama gideri ile 1.390,45 TL peşin harç ve 575,63 TL icra peşin harcı olmak üzere toplam ‭‭3.602,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca — — davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.