Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2022/760 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/76 Esas
KARAR NO: 2022/760
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 05/03/2020
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—-tarihinde sürücü — sevk ve idaresindeki ——- plakalı aracı ile seyir halinde iken sürücü —- sevk ve idaresindeki —– plakalı araca çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybederek devrildiğini, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda —- plakalı araç sürücüsü —– omurgalarının kırıldığını, bu kaza neticesinde müvekkilinin sürekli ve geçici olarak iş göremez hale geldiğini,—- —– ile maluliyetinin % 10 olduğunun tespit edildiğini—– plakalı aracın kaza tarihi itibari ile davalı——- sigortalandığını, müvekkilinin kaza sebebi ile sürekli iş göremez hale geldiğini, müvekkilinin kaza sonucunda % 100 iş göremez halde olduğu geçici iş göremezlik süresince bakıma muhtaç hale geldiğini belirterek asgari —–maddi tazminat bedelinin diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 2918 sayılı KTK’nın 88. Ve Türk Borçlar Kanunu’nun 163.maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkil şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, davacı henüz iyileşme sürecinde olduğundan sürekli sakatlık raporunun kesin olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, müterafik kusur durumunun açık olduğunu tazminattan indirim yapılmasının gerektiğini, haksız fiil sebebiyle meydana gelen maddi zararın tazmini sebebiyle açılan davalarda avans faizi istenmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu durumda kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin gerektiğini belirterek davanın müvekkil şirkete eksik evrakla müracaat edildiğinden dolayı dava şartı nedeniyle usulden reddine, aksi kanaat halinde davacılardan geçerli sürekli sakatlık raporu bulunmadığından ve geçici iş göremezlik tazminatı poliçe kapsamında olmadığından maddi tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine ve tarafımıza vekalet ücretine hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı vekili —- tarihli dilekçesinde davalı ile sulh olunduğunu, davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı beyan etmiştir.
Davalı vekili ——- tarihli dilekçesinde davacı tarafın feragati sonucu yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından sunulan ———- tarihli dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı ve henüz hükmün kesinleşmediği anlaşıldığından yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin ve ıslah harcı olarak alınan 1.314,40 TL’den mahsubundan sonra fazla alındığı anlaşılan 1.233,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca talep edene iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2022