Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/71 E. 2021/832 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/71 Esas
KARAR NO : 2021/832

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —–tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imza edilen sözleşmelerden dolayı toplam fatura tutarı 417.877,97TL olan faturayı tanzim ederek teslim ettiğini, bahsi geçen faturalara karşılık davalı şirketin değişik tarihlerde toplamda
242.829,88TL olarak 8 adet ödeme yaptığını, 175.048,00TL bakiye kaldığını, davalı tarafından davacı şirkete —– gönderilen mutabakatta —– ayı içerisinde kapatmayı, yeni dönem bakiyesi içinde ocak ayı içerisinde ödeme planı oluşturacağını bildirdiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00TL’ lik kısmın iptalini, takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 23/11/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 29/05/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı ve davalı arasında ——- anlaşılan ücretin fahiş olarak nitelendirildiğini bu sebeple davalı firmanın ödemeleri durdurup davacı firmayla fiyat konusunda görüşme yapmak
istediğini ancak davacı şirketin davalı talebini cevapsız bıraktığını ve davalı hakkında icra takibi
başlattığını,
Türk Ticaret Kanunu’nun md55 ile dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalara
ilişkin hükümler düzenlendiğini, —– emsal kararlar olduğunu,— hukuk ilkeleri ve mevzua gereği olarak tarafların haklarını kullanırken ve borçlarını yerine
getirirken dürüstlük kurallarına uymalarının zorunlu olduğunu ve bu hususun Türk Medeni Kanunu ile
de dürüst davranma başlıklı 2.md gereği hüküm altına alındığını,
yukarıda yapılan açıklamalar sonucunda davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 23/11/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca davalıya verilen hizmet bedelinin ödenip ödenmediği, davacının ——– göre fahiş fiyat talep edip etmediği, —- bulunmadığı, davacının dürüstlük kuralına aykırı olarak fiyat belirleyip belirlemediği, davalının takibe itirazının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —- hizmet sözleşmesi incelendiğinde; Bu sözleşmenin ————— olarak anılacaktır.) arasında ——– verecek olduğu hizmetlerin kabulünün yapılması ve yetkilendirilmesi amacıyla akdedildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ——— Üretim Anlaşması sözleşmesi incelendiğinde; Bu sözleşmenin —- —-Bundan böyle ——olarak anılacaktır.) arasında Müşterinin ——- sezonunda kullanılmak üzere ———– satın alacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ——- Üretim Anlaşması sözleşmesi incelendiğinde; Bu sözleşmenin ———— olarak anılacaktır.) arasında Müşterinin —- kullanılmak üzere —- lisanslanılan ve üretilen ——– satın alacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez faturalar ve dekontlar incelendiğinde; taraflar arasında imza edilen sözleşmelerden dolayı toplam fatura tutarı 417.877,97 TL olan faturayı davacının tanzim ederek davalıya teslim ettiğini, bahsi geçen faturalara karşılık davalı şirketin değişik tarihlerde toplamda 242.829,88 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 16/09/2020 havale tarihli raporunda özetle; dava konusunun: taraflar arasındaki faturalar nedeni ile davacı tarafı tarafa alacak tespitine
yönelik olduğu, davacı ve davalı tarafın —— dönemine ilişkin tutulması—– kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili
makamlarca zamanında yapıldığı tespit edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede halı birim fiyatı —- olarak belirlenmiş davacı
tarafından buna uygun olarak faturalar düzenleyip davalıya tebliğ edilmiş faturaları her iki taraf ticari defterlerine işlemiş, icra takibi ve iş bu davaya konu faturalar ve bedellere itiraz edilmiş olduğu anlaşıldığını, davalı sunduğu cevap dilekçesinde davacının fahiş fiyatlarla —— itiraz olarak ileri sunduğunu, borçlar hukukunda sözleşme serbestliği geçerli olup, buna göre taraflar sözleşmenin içeriğini satım sözleşmesi bakımından da satım
konusunu ve bedelini belirleme hizmetine ve yetkisine sahip olduğunu, satış bedelinin azami veya—— belirleyen emredici bir düzenleme bulunmadığını, davalı taraf —– teslim edildiğini kabul etmektedir. 6102 sayılı TTK m.21/2 uyarınca faturayı alan kimse kabul
etmiş sayılacağını, düzenlenen faturalar sözleşmeye uygun düzenlendiğini, bu nedenle sözleşme
içeriğini değiştirir mahiyette olmadığını, ayrıca ticari defterler hukuk muhakemeleri kanunu
m.222 uyarınca sahibi lehine ve aleyhine delil oluşturacağını, taraf ticari defterleri bu konuda
birbiriyle uyumlu olduğunu, anılan nedenlerle davalının bu söylemlerine itibar edilmediğini, tüm bu hususlar dikkate alındığında Davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi
olarak Asıl Alacak olarak 175.048,00 TL, tutarında Alacaklı olduğu, davacının borçluyu temerrüde düşürecek ihtarda bulunmadığı sebebiyle işlemiş faiz
hesaplanmadığını, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda
belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere 35.009,60 TL icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu 26/10/2021 tarihli raporunda özetle; halı birim fiyat ile ilgili olarak yapılan incelemede, spor mecralarının satın alma——- yapıldığını, —-çok fazla bulunmadığını, sözleşmede yer alan ve———- teklifler arasında büyük fark bulunduğunu, birim fiyatın——-verilmesi nedeniyle dava konusu tarihte —- fiyatlarında bir değişiklik olmadığını o tarihlerde de, —– fiyatlandırma yaptıkları tespit edildiğini, —– —- ilgili olarak, gerek dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelerde, gerek
——- ile görüşmelerde ve yukarıdaki fatura—- incelediğinde bugünkü şartlarda ———— verildiği açıkça görüldüğünü, dolayısı ile,——- sözleşmesinde kararlaştırılan ve faturaya konu edilen —— bedelin, çok yüksek ve fahiş olduğu, ürünün, bugünkü şartlarda bile——olduğu ve fahiş fiyatlandırma yapıldığının tespit edildiğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından davalıya kendilerinin ürettiği —– teslim ettiklerini, davalının bedelin tamamını ödemediği iddiası ile icra takibi başlattığı, icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, takibe itirazın iptali amacıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davalının, davacı ile yaptıkları sözleşme kapsamında tasarım için belirlenen ücretin fahiş olduğu iddiası ile davanın reddine karar verilmesini talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında —- sözleşmelerin imzalandığı ve bu sözleşmeler kapsamında davacının edimini ifa ettiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında temel ihtilafın sözleşme ile belirlenen bedelin fahiş olup olmadığı,—- oluşup oluşmadığı hususunda olduğu tespit edilmiştir.
Dava, ticari nitelikteki ürün ———– sözleşmesinden kaynaklı fatura bedelinin tahsili istemi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözülmesi için taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve incelenen taraf defterlerinden her iki tarafın defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu ve her iki taraf defterlerine göre de davacının davalıdan—— alacaklı olduğu anlaşılmış, davaya —– bedeline ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu rapordan davaya konu ürünlerin değerinin —- maliyeti olduğu ve fahiş fiyatlandırma yapıldığı şeklinde görüş mütala edildiği anlaşılmıştır.
TBK’da aşırı yararlanma (gabin) 28.maddede; “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki—–giderilmesini isteyebilir.
Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, gabinden söz edebilmek için——- —- bulunması ve bu aşırı orantısızlığın zarar görenin zor durumda kalması düşüncesizliği veya deneyimsizliğinden kaynaklanması gerekmektedir. Tek başına aşırı —– söz edilebilmesi için yeterli değildir. Davalının—- zor durumdan kaynaklandığına ilişkin delil iddiası ve ispatı bulunmamaktadır. Diğer——– deneyimsizlik ve düşüncesizlik halleri yönünden yapılan incelemede, davalının tacir olması nedeniyle TTK’nun 18/2 maddesi uyarınca basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiğinden davalının kendi düşüncesizliği veya deneyimsizliğini ileri süremeyeceği bu hususlara dayanamayacağı değerlendirilerek her ne kadar edimler arasında aşırı orantısızlık bulunduğu yönünde bilirkişi heyeti tarafından görüş mütala edilmiş ise de, ——- oluşmadığı ve davalının icra takibine itirazının haksız olduğu kanaatine varılmış, davaya konu alacağın sözleşmeden kaynaklı olması nedeniyle alacağın likit olduğu bu nedenle icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, takip talebinde yasal faiz istenmesi nedeniyle kabulüne karar verilen alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, davacı tarafından icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, itirazın iptali davasında işlemiş faiz talebi yönünden harçlandırılmış bir davası bulunmadığından işlemiş faize yönelik yapılan itirazın değerlendirilmemesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —– sayılı dosyasına vaki itirazının 175.048,00 TL yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 35.009,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli ‭11.957,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL ve ıslah harcı olarak alınan 2.647,84 ıslah harcın mahsubu ile bakiye ‭‭9.255,29‬ TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 54,40 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 211,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile peşin harç olarak alınan 54,40 TL ve 2.647,84 TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‭3.667,64‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu —— — davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.