Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/663 E. 2021/228 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/663 Esas
KARAR NO : 2021/228

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 30/12/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı/borçlu arasında 20.06.2014 tarihli sözleşme uyarınca, sözleşme kapsamında belirlenmiş laboratuvar işlemlerinin davalı/borçlu tarafından yapıldığını, her sözleşme yenileme döneminde, tarafların karşılıklı mutabık kaldıkları oran üzerinden anlaşmanın yenilendiğini, bu yenileme işleminin taraflar arasında bir teamül haline gelmiş olmasına rağmen, her hangi bir gerekçe ve resmi bildirim olmaksızın—- sonra keyfi bir şekilde davalı/borçlu tarafından —- tespit edildiğini, davalı/borçlu tarafından yapılan değişikliğin hiçbir şekilde müvekkil şirket tarafından kabul edilmediğini, bu hususun davalı/borçluya defalarca hem yazılı hem de sözlü olarak bildirildiğini, davalı/borçlu tarafından, —-döneminde haksız ve sözleşmeye aykırı olarak yapılan zammın devamında, taraflar arasında her hangi bir görüşme olmaksızın, —- itibariyle davalı/borçlunun yine tek taraflı olarak hak ediş payını %80’e düşürdüğünü müvekkil şirkete bildirdiğini, davalı/borçlu tarafından yapılan bu keyfi değişiklikler neticesinde müvekkilin maddi zarar uğradığını, son olarak, davalı/borçlu tarafından taraflar arasındaki sözleşme devam etmesine rağmen, 10.10.2019 tarihinde yine hiçbir gerekçe göstermeksizin hastanemizde bulunan 20.06.2014 tarihli sözleşmenin bulunan ekipmanlarını müvekkil şirkete haber vermeksizin geri aldığının tespit edildiğini, belirtilen tarihten sonra müvekkil şirketin hastane bünyesinde yapılması gereken testler ve ekipmanının bulunamaması sebebiyle, dışarıdan 3. firmalar yardımıyla yapılabildiğini, davalı/borçlu tarafından, müvekkil şirkete kesilen faturalar incelendiğinde, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı/borçlu tarafından müvekkile kesilen faturalarda tutarsızlıklar ve hatalar olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, müvekkil şirket ile davalı/borçlu arasında —–” anlaşması bulunmamasına rağmen, davalı/borçlu tarafından haksız ve sözleşmeye aykırı olarak faturalandırdığını, bu tespit neticesinde, davalı/borçlu’ya Ocak 2017 döneminde iade faturası kesilmiş olup, işbu faturanın davalı/borçlu tarafından ödendiğini, davalı/borçlu tarafından ödenen iade faturasından sonra, müvekkil şirkete kesilen faturalarda tutarsızlıklar ve hataların devam ettiği bir kez daha tespit edilmiştir . Yapılan testlerin sayılarının ve cinslerinin her ay değişen oranlarla farklı girildiği ve davalı tarafından —- testlerine ilişkin faturalandırma yapılmaya devam ettiğinin bir kez daha tespit edildiğini, müvekkil tarafından, davalı/borçluya kesilen faturanın ödenmemiş olduğunu, ödenmeyen faturaya—– alacağı için ilamsız takip başlatıldığını, söz konusu takibe davalı/borçlu tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, davanın kabulü ile —— Sayılı dosyasına borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip tarihinden işleyecek avans faizinin davalıdan tahsiline, alacak, borçlu tarafından likit ve bilinebilir olduğundan alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı/borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 11/02/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı taraf ile müvekkil —— imzalandığını, işbu sözleşmeye göre müvekkil firmanın davacıya laboratuvar hizmetleri verdiğini ve hizmetler karşılığında her ay düzenli olarak fatura düzenlendiğini, davacı tarafından verilen hizmetlere ve kesilen faturalara ise süresi içerisinde hiçbir şekilde itiraz olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı ilişki devam ederken davacı—— düzenlenerek müvekkil şirkete elektronik ortamda tebliğ edildiğini, davacı tarafından düzenlenen hiçbir hukuki dayanağı olmayan faturanın temel fatura kapsamında kesilmesi nedeniyle sistemden iadesi mümkün olmadığından, bu faturaya karşılık olmak üzere müvekkil tarafından—— sistem üzerinden davacıya gönderildiğini, ayrıca—— sayılı noter ihtarı ile de davacıya “fatura içeriğinin kesinlikle kabul edilmediği, dilekçe ekinde iade edildiği, müvekkil şirketin satışı yapılan ürünler ve verilen hizmetler nedeniyle 293.871,25 TL alacaklı olduğu ve bunun ödenmesi gerektiğinin” bildirildiğini, davacı tarafından ihtara cevap verildiğini, gönderilen ihtarnamede belirtilen alacak tutarının davacı tarafından ödenmemesi nedeniyle—– sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine davacı tarafından itiraz edildiğini, açılan itirazın iptali davasının—-dosyası ile halen devam ettiğini, Mahkemenizde görülmekte ——sayılı dosyaları arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunması nedeniyle birleştirilmesini talep ettiğini, kötüniyetli olduğu görülen davacının % 20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 16/03/2021tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; eldeki dosyanın ——-dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 03/12/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın akdedilen laboratuvar hizmet sözleşmesinden dolayı davalı tarafça kesilen fatura bedellerinin yüksek olduğu iddiasına dayalı olarak davacı tarafından kesilen faturanın haklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin—– dosyasının taraflarının işbu dosyanın tarafları ile aynı olduğu, her iki dosyadaki uyuşmazlığın da aynı sözleşmeden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın temelini tarafların karşılıklı olarak kestikleri faturaların haklı olup olmadığı hususunun oluşturduğu, tarafların alacaklarının kanıtlanması halinde takas mahsup ilişkisinin söz konusu olabileceği ve uyuşmazlığın aynı döneme ilişkin aynı sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle usul ekonomisi gereği ve çelişkili kararlar çıkmasına mani olunması bakımından her iki dosyanın birlikte görülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (HMK 166/4) —— dava dosyası arasında gerek hukuki gerekse fiili bağlantının bulunduğu açıktır.
HMK 166/1 maddesindeki”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” düzenlenen hüküm uyarınca tarafların vekilleri aracılığı ile iş bu dava dosyamızın hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılan —- dosyası ile birleştirilmesini talep ettikleri de anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1- HMK 166/1 madde uyarınca iş bu dava dosyasının ——– sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın birleştirilen——– sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4-Dava dosyasının derhal—— Mahkemesi’ne gönderilmesine,
5-Yargılama gideri ve harçlara ilişkin hususların birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.