Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/656 E. 2022/249 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/656
KARAR NO: 2022/249
DAVA: Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ: 29/12/2020
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki——- Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dışı ——davalı bankadan kredi kullandığını, kredi borçlarına teminat olarak —- bulunan —- üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, taşınmazlardan tapuda ——– kayıtlı olan taşınmazın ipotek/rehin yükü ile birlikte müvekkil tarafından satın alındığını, müvekkilinin ipoteğin fek edilmesi hususunda bankaya yapmış olduğu başvuru neticesine banka tarafından kendisine söz konusu taşınmaz üzerinde banka lehine tesis edilen ipotek bedelinin —olduğu ve ancak ilgili miktarın ödenmesi halinde ipoteğin fek edilebileceğinin iletildiğini, maliki bulunduğu taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fek edileceği düşüncesiyle davalıya müvekkil tarafından — tarihleri arasında toplamda —— ödeme yapıldığını, ancak davalı taraf söz konusu ödemenin yapılmasına rağmen, borçlunun kredi ödemede riskli konuma geldiği iddiasıyla ipoteği ancak borçlunun kalan bakiye kredi borcunun da ödenmesi suretiyle fek edebileceğini ve söz konusu ödemenin yapılması halinde de alacağın ve teminatlarının müvekkile temlik edileceğini iletmesi neticesinde bakiye kredi bedeli de müvekkil tarafından davalıya ödendiğini, müvekkil tarafından davalı bankaya, dava dışı —-firmasının kredi borcuna karşılık olarak toplamda —–ödeme yapılmasına rağmen davalı banka bugüne kadar herhangi bir alacağın ve bağlı hakların temlikinini gerçekleştirmediğini, arabulucu görüşmesinden de herhangi bir netice alınamaması nedeniyle huzurdaki davayı açtıklarını, müvekkilinin, üzerinde banka lehine ipotek hakkı bulunan —- vasıflı taşınmaz üzerindeki ipotek hakkının fek edilebilmesi için davalı bankaya —- ödeme yaptığını, asıl borçlu dava dışı —-davalı bankaya olan kredi borcundan herhangi bir şekil ve sıfatta sorumlu olmadığını, müvekkilinin, kendisine ait olan bir taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edilebilmesi amacıyla davalı tarafa ödeme yaptığını, ödeme nedeniyle de müvekkilin TBK.Md.127/1 hükmü gereği alacaklı bankaya halef olduğunun açık olduğunu, dava dışı—-firmasının kredi borcu kapsamında müvekkili tarafından bankaya toplamda —— ödeme yapıldığını, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesinin ardından davalı bankaya; hem maliki bulunduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edilmesi hem de alacağın ve fer’ilerinin kendisine temlik edilmesini talep etmesine rağmen davalı banka sadece müvekkile ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edilmesi ile yetindiğini, alacağı ve fer’ilerini temlik etmekten kaçındığını,—— tarihinde keşide edilen ihtarname ile kanuni halefiyet koşullarının oluşması neticesinde alacağın fer’ileriyle birlikte tarafımıza temlik edilmesi ile temlik işleminin ipotek tesis edilen—— bildirilmesini, bunun yanı sıra alacağa ilişkin belge ve bilgilerin tarafımıza verilmesi ile rehinli mallar üzerindeki ipotek ve rehinlerin fek edilmemesi, aksi halde oluşacak herhangi bir zararın bankadan tazmini yoluna gidileceği davalı tarafa ihtar edildiğini, arabulucu başvurusu yapıldığını, ancak herhangi bir sonuç alınamadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkil tarafından ödenen toplam —- alacağın ve vağlı hakların tamamının halefiyet yoluyla müvekkile temlik edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili—- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dışı —–, müvekkili bankanın —– kullandırımı yapıldığını ve bu kredinin teminatı olarak —-ait olan —- teminat alındığını, ———–firması tarafından yapılmaktayken yine —– tarihinde müvekkili bankanın —–hitaben bir yazı ile —-kullanmış olduğumuz kredilerden kaynaklanan borcumuzun ——- tarihine kadar bankanıza ödenecektir. —– bankanıza ödediği tutar oranında bankanızın haklarına—–ilgili hükümleri gereğince halef olacağını ve teminatların bu oranda —-kendisine devredilebileceğini, —– ödenen tutar ve kendisine devredilen teminatlar üzerinde hiçbir hakkımız bulunmadığını gayrikabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ederiz” şeklinde beyanda bulunulduğunu, müvekkili banka şubesince —- tarihinde davacı —– hitaben bir yazı düzenlenerek; ——- Bankamıza olan bakiye —-borcunu, vadelerinde — ödediğiniz takdirde ve müşterimizin ödemelerin tarafınızdan yapılacağına dair beyanını geri almaması durumunda, ödeme yaptığınız oranda, Bankamızın bu orandaki alacağı ve bu alacağın teminatı ——tarafınıza temlik edileceğini kabul ederiz. İşbu yazı talebiniz üzerine düzenlenmiştir, yukarıda anılan şartların hepsi gerçekleşmediği takdirde —- herhangi bir yükümlülük yüklenememektedir.” denildiğini, dava dışı —-bankamıza verdiği taahhütünde ve bankamız tarafından, davacı —— yazıda; —- ödemesi halinde, — tarafından yapılacağına dair beyanını geri almaması şartıyla, ödeme yaptığı oranda, ipoteklerin kendisine temlik edileceğinin bildirildiğini, ancak, davacı —- tarafından bankamıza verilen yazıda hem de bankamızca —- verilen yazıda yer aldığı şekilde — ödenmediğini, yalnızca —- ödendiğini, esas itibariyle davacının, taraflar arasındaki yazılı anlaşmaya uymadığını, hukuken hiçbir talep hakkının bulunmadığını, bankaca iyiniyet göstergesi olarak gerek ikili görüşmelerde, gerek arabuluculuk sürecinde, gerekse de dava öncesinde —- ödemesi oranında ipotek temliki yapılabileceğinin söylendiğini, davacı —– numaralı ihtarnamesi keşide edilerek;—— olan borcunun, tarafınızın talebi ve adı geçen firmanın muvafakati/talebi üzerine; borcun —— tarafınızca ödenmiş olması nedeniyle, ilgili şirketin teminatında bulunan ipoteklerden, mevcut ödemeniz nispetinde tarafınıza ipotek temliki yapılabileceğini ve temlik sözleşmesi imzalamak üzere —- müracaatınız gerektiği hususunu bilgilerinize ihbaren ve ihtaren rica ederiz. ” denilmek suretiyle temlike hazır olduklarının bildirildiğini, ihtarnamenin keşide edilme sebebinin davacının dava öncesi tüm süreç boyunca, kendisi tarafından sadece —- ödenmiş olmasına rağmen, sanki —-ödenmiş gibi bu miktarda temlik istemesi sebebiyle anlaşma sağlanamadığını, davacının haklarından feragat etme istendiği için temlik yapılamadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının ödemesi nispetinde temlik yapılabileceğinin her aşamada zikredildiğini, ancak davacı —- banka tarafından verilen yazılarda yer alan —- temlik istendiğini, davacının davasını da bu miktardan açmış olmasının sürecin ilerlememesinin kusurunun kendisinde olduğunu, hakkı olmayan taleplerde bulunduğununda göstergesi olduğunu, davacı ve vekiline —– yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilmesi sebebiyle denilmek suretiyle davacı —— temerrüde düştüğünü, davacının davasına konu ettiği talebiyle ilgili dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığı gibi, müvekkili bankanın dava açılmasına sebebiyet vermediğini bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretine de hükmedilemeyeceğini, dava dışı — müvekkili bankaya olan borcunun — davacı — ödendiğini, kalan —- dava dışı —-adlı bir kişi tarafından ödendiğini, davacının, kendisi tarafından yapılmayan ve —- tarafından kendisine temlik yapılması ya da hakların devredilmesi ödeme öncesinde bankamıza bildirilmiş olmayan —– tarafından yapılan ödemelere dayanarak temlik isteyebilmesi mümkün olmadığını, davacının fekkini istediği gayrimenkullerin hepsinde ipoteklerinin bulunmadığını, davacının fekkini istediği ——- ipotek fekkinin bankalarınca yapılmış olduğunu, davacı tarafından harcının ödenmesi halinde işlem tapuya yansıyacağını, harcın bankalarınca tahsilinin mümkün olmadığından davacının bu konuda dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının talebinin yapmış olduğu ödemeyi aştığı gibi teminatların tamamını temlik istemesi, teminatların meblağğ itibariyle de aşkın talep mahiyetinde olduğunu, dava dışı kredi borçlusu ———-kredi teminatında —–nolu başlıkta izah edilen ipotekler haricinde, mevcut olarak devam eden — bulunduğunu, davacının teminatlardan —- ipoteği ile ilgili herhangi bir talepte bulunmadığını, davacı— yapmış olduğu ödeme miktarının — iken, kendisine temlikini istediği ipoteklerin kıymetinin ——olduğunu, mevzuat uyarınca teminatların başkaca işleme gerek olmaksızın kanunen ödemeyi yapan davacıya yaptığı ödeme nispetinde geçmekte olduğunu, bu nedenle de davacının idda ettiği gibi müvekkil banka’nın ipoteği devretmek için ayrıca bir temlik yapmasına esasen ve yasal olarak gerek bulunmadığını, davacının ödediğini ispat ettiği kısımlar yönünden yaptığı ödeme nispetinde yasal halef olarak kendiliğinden rehin/ipotek alacaklısı sıfatını kazanacağını, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı asıl borçlunun davalı banka ile olan kredi sözleşmesi kapsamında tahakkuk eden borcunu davacının ödemiş olması sebebiyle söz konusu kredi borcunun teminatı olan ipotekleri ile birlikte banka alacağının davacıya temliki talebine ilişkin olup, TBK.nun 127, TMK.nun 884 maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delileri celbolunarak dava dosyası ve davalı bankaya ait tüm ticari defter, kayıt ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılarak kök ve ek raporlar alınmıştır.
Davalı bankanın —-dava dışı —— tutarlı iki adet —- imzalandığı, sözleşmeler uyarınca dava dışı asıl borçlu şirketin davalı bankaya olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere davaya konu edilen —– üzerine davalı banka lehine ipotekler tesis edildiği, iş bu taşınmazlardan —– taşınmazın —- hisse oranında davacı ile dava dışı —- tarafından satın alındığı, davalı banka tarafından dava dışı ——- kredi kullandırıldığı, davalı bankanın dava dışı asıl borçludan — olan alacağının — tutarındaki kısmın dava dışı —hesabından geriye kalan—- tutarındaki kısmında davacı ——hesabından davalı bankaya ödenmek suretiyle davalı bankanın ipoteklere dayanak kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırdığı kredi alacağının tamamen ödendiği, dava dışı —-tarafından davacı ile aralarında düzenledikleri, —dava tarihinden önce —— tarihli alacağın —— ile davalı bankaya yapılan ödemelerin tamamının davacıya devir ve temlik edildiği tüm dosya kapsamındaki delillerden ve tarafların yazılı dilekçelerinden açıkça anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından yapılan ödemelerin ve dava dışı —- tarafından yapılan ödemelerin —- kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkindir.
Dava dosyasına sunulan delillerden;
Dava dışı —- Tarafından davalı —— hitaben düzenlenen —- tarihli yazıda; kullandığı kredi borçlarının —– tarihine kadar davacı —-ödeneceği, ödeme sonrasında teminatların —- temlik edilebileceğinin bildirildiği,
Davalı banka tarafından davacıya hitaben düzenlenen ——– borcunun vadelerinde ödenmesi halinde banka lehine bulunan ipoteklerden ve alacaklardan ödeme nispetinde temlik yapılabileceğinin bildirildiği,
Davalı banka tarafından davacıya —– yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiği, ihtarnamede; dava dışı ——– bankaya olan borcundan —– kısmının davacı tarafça ödenmiş olması nedeniyle ilgili şirketin teminatında bulunan ipoteklerden mevcut ödeme listesinde davacıya ipotek temliki yapılabileceği ve temlik sözleşmesi imzalanmak üzere şubeye müracaatının istenildiği, ihtarnamenin davacıya —— tarihinde tebliğ edildiği,
görülmüştür.
Bankacı bilirkişi aracılığı ile yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen raporda; davacı ile birlikte dava dışı —- tarafından yapılan ödemeler sonucunda — ödeme yapılmak suretiyle davacı bankanın ipoteklere dayanak —- uyarınca dava dışı borçludan olan alacağının tamamen ödenmiş olduğu, ödemlerden — tarafından —- kısmında davacı tarafından ödendiği, dekontlarda davacı ve ——-birlikte yer aldığının bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık yönünden nazara alınması gereken yasal düzenlemeler;
TBK.nun 127.maddesi; “Alacaklıya ifada bulunan üçüncü kişi, aşağıdaki hâllerde ifası ölçüsünde alacaklının haklarına halef olur: 1. Başkasının borcu için rehnedilen bir şeyi rehinden kurtardığı ve bu şey üzerinde mülkiyet veya başka bir ayni hakkı bulunduğu takdirde. 2. Alacaklıya ifada bulunan üçüncü kişinin ona halef olacağı, borçlu tarafından ifadan önce alacaklıya bildirildiği takdirde. Diğer halefiyet hâllerine ilişkin kanun hükümleri saklıdır.”
TBK.nun 189.maddesi; ” Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer. Asıl alacakla birlikte işlemiş faizler de devredilmiş sayılır.”
TMK.nun 884.maddesi; “Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir. Alacak, borcu ödeyen malike geçer. ” şeklindedir.
Davalı banka tarafından TBK.nun 127’nci maddesi kapsamında davacının ipotekler üzerinde malik yada ayni hak sahibi olmaması nedeniyle ve yine bankaya ifada bulunan davacının ve dava dışı asıl borçlunun ifadan önce halefiyet olunacak alacak yönünden ödeme yapıldığının bankaya bildirilmemiş olması nedeniyle iş bu davayı açamayacağı savunulmuştur. Ayrıca asıl borçlu olup dava dışı —– bankaya vereceği halefiyet bildiriminden sonra davacının tek ödemesinin ——- olduğunu, bu meblağın üzerindeki tutarlar yönünden yasal düzenlemelere uymadığından temlik yapılmasına ilişkin talebin herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürmüştür.
Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamındaki tüm deliller, tarafların karşılıklı tüm iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde öncelikle davaya konu edilen ipoteklerden davacı ile dava dışı—– tarafından davalı banka lehine üzerinde birinci derecede —— tarihinde dava dışı şirketten müştereken satın aldıkları, devir tarihi itibariyle dava dışı şirketin davalı bankaya kredi borcunun bulunduğu, şirketin davalı banka nezdindeki hesabına davacı ve temlik eden dava dışı —- tarafından çeşitli tutarların gönderildiği ve bu tutarların şirketin kredi borçlarına mahsup edildiği, bu durumda iş bu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki ile alacak ve bağlı ipoteklerin temlikine ilişkin talebin yasaya düzenlemelere uygun bulunduğu, davacı tarafından ipoteklere dayanak kredi sözleşmesi uyarınca —- kısmın ödendiği sabit olmakla birlikte dava dışı olup kredi borcunun kalan kısmını tamamını ödeyen —- tarafından davacı ile düzenlediği — tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile bankaya üçüncü kişi şirket —– tutarındaki alacağın tamamını TBK.nun 183.maddesi uyarınca davacıya devir ve temlik ettiği, bu durumda davacının temlik alan sıfatıyla —– kısım yönünden de TBK.nun 189.maddesi uyarınca devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı hakların kendisine geçtiğinden bahisle bu miktar yönünden de krediden kaynaklanan alacak ve bağlı hakların kendisine temlikini talep edebileceği, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden değerlendirildiğinde de davalı bankanın davaya konu edilen miktardan —- yönünden dava açılmadan önce ödeme yapılan oranda bankanın alacağı bu alacağın teminatı olan ipoteklerin davacıya temlik edileceğinin —–tarihli yazıda bildirildiği gibi ihtilaf yaratmadığı, bu miktar yönünden davanın açılmasına davalı yan sebebiyet vermediğinden davacı lehine yargılama giderine hükmedilemeyeceği, kalan—— miktar yönünden davanın mahkememizce kabulünün dayanağı TBK.189 ‘ncu madde olması nedeniyle alacağın temliki sözleşmesinin davadan önce davalı bankaya sunularak bu miktar yönünden de talepte bulunabilecek iken bulunulmadığı yargılama aşamasında dava dosyasına delil olarak ibraz edilmiş olması nedeniyle bu miktar yönünden de davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği—— için yine bu miktar üzerinden de davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, yargılama aşamasında sunulan temlikname uyarınca davalı bankanın bu miktar yönünden davayı kabul imkanı var iken kabul etmeyerek yargılamanın devamına neden olduğundan alınması gereken harcın davalıdan tahsili gerektiği vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile; davalı bankanın dava dışı —– kullandırdığı krediden kaynaklanan alacak ve bağlı haklarının tamamının ve asıl alacaklarla beraber işlemiş faizlerinin T.B.K’nun 189 maddesi uyarınca davacıya devrine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 20.984,89 TL harcın, alınması gerekli olan 83.939,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 62.954,66 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.360,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davanın kabulü nedeniyle her ne kadar davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir ise de gerekçesi yukarıda yazılı olduğu üzere yargılama giderlerinin (istinaf aşaması dahil) davacı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2022