Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/647 E. 2021/529 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/647 Esas
KARAR NO: 2021/529
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/06/2015
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile ———- satışı ile ilgili proje üzerinde—- satış vaadi ve alacağın temliki sözleşmesi ile ek protokol imzaladığını, ek protokole göre teslimin —– olduğunu, davalı şirketin temerrüde düşmesi sonucu gecikmeden dolayı mahrum kalınan kira bedellerinin tazmini için davalı şirkete — ihtarname gönderildiğini, mezkur bağımsız bölümlerin teslimi ile fazlaya ilişkin dava ve takip haklarının saklı kalmak kaydı ile mahrum kalınan toplam —- kira bedelinin ihtarname tarihinden başlayarak temerrüt faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye konu—– bölümlerini satın alması ve işbu gayrimenkullerin geç tesliminden dolayı kira kaybı zararı oluştuğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, —— kötü niyetli davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı davaya konu işlemin tüketici işlemi sayılamayacağını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin geçerliliğinin TMK 706 Maddesi uyarınca noter huzurunda yazılı şekilde yapılması halinde geçerli olabileceğini, davaya konu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin noter huzurunda yapılmadığını, bu nedenle davacının geçersiz bir sözleşmeye dayanarak müvekkili şirketten herhangi bir hak talep edemeyeceğini, dava konusu —- teslim prosedürünün — başladığını, davacı dahil tüm müşterilere teslim için yazıyla davet gönderildiğini, davacı tarafın yan iş programının çok yoğun olmasından kaynaklı davete geç icabet ettiğini, —–tarihinde davacının şahsi imzası mukabilinde herhangi bir ihtirazı kayıt koymadan ofisleri bizzat teslim aldığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda,
Dava, alacak (gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) davasıdır mahkememizce yapılan yargılama sonucunda——– ile davanın reddine karar verilmiş olup , tarafların verilen kararı istinaf etmesi üzerine——- sayılı ilamıyla “somut olay, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine istinaden satın alınan 2 adet ofisin dava tarihi itibariyle teslim edilmemesi nedeniyle teslimi ve dayalı geç teslimden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu ofisler davacı tarafça yatırım amaçlı alınmış olmakla Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun tüketici işlemi değildir ancak davaya konu bağımsız bölümlerin ofis olması ve yatırım amaçlı satın alınması nedeniyle her iki yanın ticari işletmesinden kaynaklanmadığından nispi ticari dava ve Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
İzah edilen nedenlerle; Ticaret Mahkemesi tarafından davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; sair istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının göreve yönünden HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçesiyle iş bu davaya bakmaya mahkememizin görevli olmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu yönünde karar verilmiş olup, —— uyarınca iş bu davaya bakmakla mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla —-kararı doğrultusunda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkememizin görevsizliğine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —— NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile———— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021