Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 E. 2022/692 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/639
KARAR NO: 2022/692
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili şirkete —–tarihinde kazaya karıştığını ,davaya konu kaza sonucu hak sahibi —-tarafından müvekkili şirket aleyhine ve — yapıldığını , yargılama devam ederken —- tarihinde anlaşmaya varılarak vekile sulhen —- ödeme gerçekleştirildiğini, —- aracın kaza tespit tutanağı ve —– numaralı dosyadan alınan bilirkişi raporuyla da asli ve tam kusurlu olduğu hususunun sabit olduğunu, kaza sırasında müvekkili —- plaka numaralı araç sürücüsünün trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali dolayısıyla —– uyarınca ödenen tazminatın ——tahsili talepleri olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam —– ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti ile davalıdan tahsili ile davalıya ait menkul ve gayrimenkuller üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak HMK m. 389 ve m.392 uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, rücu hakkının ilk şartının sigortalı olan müvekkilinin — — olduğunu—-yılında yapılan değişiklik ile net bir biçimde ——— kendisinin sebebiyet verdiği kazalar ile sınırlanması olduğunu , müvekkilinin —— vermiş olmamakla davacının rücu hakkının mevcut olmadığını, rücu sebeplerinden birinin varlığının davacı —— tarafından kanıtlanması gerektiğini , davacı tarafın kaza tespit tutanağı ve savcılık dosyasından alınan bilirkişi raporuyla sürücünün asli ve tam kusuru olduğunu iddia ederek ödediği tazminatı müvekkiline rücu etme niyetinde olduğunu , dava dilekçesi ile davacı tarafın kendi beyanı ile de görüldüğü üzere ——–olduğuna dair bir beyanı, kasıt ve ağır kusuru ispata yarar bir delil dosyada mevcut olmadığını, davacının yasal şartları taşımayan davasının reddi gerektiğini , müvekkilinin tazminat doğuran olayda kasdı veya ağır kusurunun mevcut olmadığını, müvekkilinin , maliki olduğu aracın muayenesinin ——- olay günü —- plaka sayılı aracı kullanan—– söz konusu aracı kullanmaya yeterli —- mevcut bir sürücü olduğunu , müvekkil firma tarafından ——tutulduğunu, gerekli iş sağlığı ve iş güvenliği eğitimlerinin aldırıldığını, araç kullanımı ile ilgili gerekli talimat ve bilgilendirilmelerin de yapıldığını , müvekkili firmanın, araç maliki ve sürücünün işvereni olarak üzerine düşen tüm yasal sorumluluk ve görevleri tam olarak yerine getirmiş olmakla müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusurunun mevcut olmadığını, davacı ——— ile hak sahipleri arasında haricen ve sulhen anlaşmaya varılan rakamlar ve kalemlerden müvekkilinin sorumlu olmadığını, tazminat doğuran olayın meydana gelmesinde payı ve kusuru bulunan 3. Kişiler mevcut iken hak sahiplerine ödenen tüm rakamın müvekkilinden istenmesinin hukuka aykırı olduğunu , söz konusu sulhen anlaşmadan müvekkilinin haberi bulunmamakta olup, anlaşma şartları ve bedellerin nasıl belirlendiği belli olmadığından, müvekkilinin bu konuda bir temerrüde düşürülmediği göz önünde bulundurularak ödeme tarihinden itibaren avans faiz istenmesine itiraz etiklerini beyan ederek davacının hukuka ve usule açık aykırılık taşıyan haksız ve mesnedsiz davasının ve tüm taleplerinin reddine, yersiz ihtiyati tedbir talebinin reddine, dava giderleri, avukatlık ücretinin ve arabuluculuk ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce—– tarihinde kurulan ara kararla davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
—— esas sayılı dosyasının incelenmesinde başvuranın —– karşı tarafın ——- şirketi olduğu, tarafların sulh protokolü sunmaları nedeniyle konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce ilgili — müzekkere yazılarak—– tescil kaydının istenmesine karar verilmiş olup, müzekkere cevabı dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizin —duşmasında davacı — tarafından — tarihli ibranameye konu tazminatın ödendiği, iş bu davanın ise — tarihinde açıldığı, rücuan tazminat davasının TBK 73. maddesine göre —- zamanaşımına tabi olduğu, davanın zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı talebinin reddine karar verilmiştir.
—– dosyanın incelenmesinde olay tarihinde sanık —-plaka sayılı çekici ile —— doğru seyir halinde iken olay yerine yaklaşık —– yolun ——- onarım nedeniyle bariyerlerle kapatılması nedeniyle hızını azalttığı ve aracın hızının düşmesi ile çekicinin arka sol tekerinin yerinden çıktığı ve aracın çıkan tekerleğinin —— çalışma ve onarım yapan maktul —- çarptığı ve maktulün çarpma sonucunda kaldırıldığı —– vefat ettiği ve bu suretle sanık —– tarihinde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılığı dolayısıyla müteveffa —- taksirle ölümüne neden olmak anlaşılmakla, trafik kazası tespit tutanağı ile uyumlu ve örtüşen kabule konu soruşturma aşamasında alınan—- tarihli bilirkişi raporu —– ile mahkemece yapılan keşfe ilişkin alınan üçlü bilirkişi raporuna —– kaza —, olaya İlişkini tutanaklar ve tüm dosya kapsamına göre sanık ——- üzerine atılı —- işlediği sabit kabul edilmiş olup, sanık — teşdiden cezalandırılması yoluna gidilerek —- cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına , sanıkların savunması, katılanların beyanları, tanıkların anlatımları , —-birlikte değerlendirildiğinde; Sanık —- hakkında her ne kadar müteveffa —- yönelik taksirle ölüme neden olma suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması istemiyle hakkında kamu davası açılmış ise de; yargılama kapsamında toplanan delil ve belgeler ile alınan beyan içerikleri ile sanık savunmasının içeriği, mahkemece yapılan keşif ile gerek soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ve gerekse kovuşturma aşamasında mahkemece alman ve dosya kapsamı ile önceki bilirkişi raporu ile uyumlu bilirkişi heyet rapor içeriklerine göre yargılamaya konu olayda sanık —- kusursuz olduğuna ilişkin tespitler irdelendiğinde sanık — taksirle ölüme neden olma olayı bakımından müsnet suç itibariyle taksirinin bulunmadığına ilişkin oluşan vicdani kanaat nazarında sanık — üzerine atılı taksirle ölüme olma suçundan dolayı 5271 sayılı CMK’nın 223/2-c madde/fikrası gereğince beraatine , sanık —– hakkında her ne kadar müteveffa —- yönelik taksirle ölüme neden olma suçunu islediğinden hahisle cezalandırılması istemivle hakkında kamu davası acılmış ise de yargılama kapsamında toplanan delil ve belgeler ile alınan beyan içerikleri ile sanık savunmasının içeriği, mahkemece yapılan keşif ile gerek soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ve gerekse kovuşturma aşamasında mahkemece alınan ve dosya kapsamı ile önceki bilirkişi raporu ile uyumlu bilirkişi heyet rapor içeriklerine göre yargılamaya konu olayda sanık —- kusursuz olduğuna ilişkin tespitler irdelendiğinde oluşan tam bir vicdani kanaate göre sanık —- taksirle ölüme neden olma olayı bakımından müsnet suç itibariyle taksirinin bulunmadığından sanık — üzerine atılı taksirle ölüme olma suçundan dolayı 5271 sayılı CMK’nın 223/2-c madde/fikrası gereğince beraatine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği görülmüştür
Mahkememizin — tarihli duruşmasında dinlenen davalı tanığı —- Ben davalı —- çalışıyorum, kaza tarihi olan —- tarihinde de davalı şirkette baş şofördüm —- kullandığı — plakalı aracın şöförü olan —- bünyesinde çalışan deneyimli şoförlerimizdendir kullanmış olduğu —- plakalı aracın ve araçta kullanılan —– bakımı zamanında yapılmıştır, araç yönünden teknik bir arıza yoktur, —– nedeni ile kazaya sebebiyet veren aracın bildiğim ve hatırladığım kadarı ile periyodik bakımları düzenli şekilde yapılmaktadır, aracın sefere çıktığı esnada teker de dahil tüm kontrollerinin sorumluluğu araç sürücüsü olan şoföre aittir, kaza günü —–aracının genel ve lastiklerinin kontrolünü yapıp yapmadığına bizzat şahit olmadım, ancak şirket bünyesinde şirkete ait tüm araç şoförlerine talimatnameler doğrultusunda eğitimler verilmektedir, bu kapsamda—–gerekli eğitim verilmiştir ve talimatname tebliğ edilmiştir, kazanın ne şekilde olduğuna dair görgüye dair bilgim yoktur, kaza sonrasında—–duyduğum kadarı ile bilgi sahibiyim, kazanın olduğunu duymamız üzerine ben de şirket yöneticileri ile kaza yerine intikal ettik, kaza yerine vardığımızda kaza yerinde yol çalışması nedeni ile tek şeritten trafiğin devam ettiğini, diğer —– kapatıldığı kaza nedeni ile kazaya karışan aracın emniyet şeridine alındığını gördük, yukarıda bahsettiğim gibi kazanın ne şekilde meydana geldiğini görmüş değilim” şeklinde; davalı tanığı —-Ben davalı —– yılında işe başladım ve hala şirket bünyesinde özel projeler müdürü olarak çalışıyorum, kaza tarihi — tarihinde ——– olarak çalışmaktaydım, kazaya ilişkin olarak görgüye dair bilgim yoktur, kazaya —-duyduğum kadarı ile vakıfım bu nedenle duyuma ilişkin bilgim vardır, kaza sonrası kaza yerine gitmedim, halen şirketimiz bünyesinde ——-araç bulunmaktadır, —- da bulunduğu bölümde — bulunmaktadır, şirket bünyesindeki her araç muayene öncesinde —- önce anlaşmalı olduğumuz servise alınarak tüm bakımları yapılarak muayeneye sokulur, dolayısı ile araçların ve —- kullandığı —- plakalı —— olarak yapılmaktadır,—–yapıldıktan sonra ilgili şoförüne teslim edilir, şoförler tarafından —— kontrolü kendileri tarafından yapılır, şirket bünyesinde tüm şoförlere araçların bakım talimatı ve kullanımına ilişkin talimatlar imzalı olarak tebliğ edilmektedir, işe başlayan tüm şoförlere gerekli araç kullanımına ilişkin eğitim verilmektedir, araçların şoförlerine tesliminden sonra kontrolüne ilişkin hususlar şirket bünyesinde görev —– tarafından takip edilmektedir, yukarıda bahsettiğim gibi kazanın meydana gelmesinde görgüye dair bilgim yoktur, şirketimizde baş şoför olarak çalışan—– duyduğum kadarı bilgim vardır” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Dava dosyasında mevcut —-adına kayıtlı ve— sevk ve idaresindeki—-çekici aracın davaya konu—- arası davacı —- olduğu, —- tarihleri arası vefat halinde uygulanan —– olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya —– ——– oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, alınan —- tarihli bilirkişi heyeti raporunda davacı tarafa sigortalı, davalının maliki olduğu araç sürücüsü —–kusursuz olduğu, müteveffa yaya —- olay mahallinde çalışma alanı içerisinde bulunduğu sırada çekici tekerleğinin yerinden koparak tekerleğin gelip kendisine çarparak park halindeki araç ile araya sıkıştırması sonucu karıştığı olayda alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığından kusursuz olduğu, ———, ——kuruluşu, ilgilisine ödemiş olduğu tazminatı, sigortacısından rücuen tahsilini talep edebilmesi için başlıca rücu nedeni: “a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana—– şeklinde sıralandığı, davalının maliki olduğu araç sürücüsü — yönetimindeki——– belli bir mesafe kat ederek yayalara çarpıp park halindeki araç ile yayayı araya sıkıştırdığı anlaşılmakla çekiciden kopan tekerleğin ölüm ile neticelenen kazanın oluşumunda sonuç üzerine %100 oranında etken olduğu, taktiri Mahkemeye ait olmak üzere iş bu davaya konu olayda, davalı yanın veya davalı yanın işlettiği araçta istihdam ettiği şoför—- plaka sayılı—- —— kastı veya ağır kusuru olduğuna ilişkin başkaca bilgi ve belgeye rastlanılmaması ve —– sayılı araç sürücüsü —- bakımından suçun işleniş biçiminin taksir olduğu nitelendirilmesi sebebiyle davacı —— ilgilisine ödemiş olduğu tazminatın davalı yandan talep etmesinin mümkün olmadığı , davacı —- ilgilisine ödemiş olduğu tazminatın davalı yandan talep etmesinin mümkün olduğunun Mahkemece kabulü halinde ise —-ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı yandan tahsili gerektiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre davanın,—- kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu , —–tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına alındığı,——göre —– olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiğinin kabul edildiği, somut olayda davalının maliki olduğu araç sürücüsü —————— sonrasında yayalara çarpıp park halindeki araç ile yayayı araya sıkıştırdığı , —- ölüm ile neticelenen kazanın oluşumunda etken olduğu ancak davalı şirketin işlettiği araçta istihdam ettiği şoförün, ——— kusuru olduğuna ilişkin delil bulunmadığı, davalının maliki olduğu araç sürücüsünün yargılandığı ceza davasında da suçun taksirle işlendiğinin hüküm altına alındığı, dolayısıyla davalının maliki olduğu araç sürücüsünün meydana gelen kazada kasıtlı hareket ettiğinin veya ağır kusurlu olduğunun söylenemeyeceği, buna göre davacı sigortacının, davalının maliki olduğu araç sürücüsünün kasta ve ağır kusura dayanmayan tam kusuru sebebiyle verdiği zarardan dolayı üçüncü kişiye ödediği tazminat bakımından rücu hakkının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.——–
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davanın başında alınan 4.969,56 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.888,86 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT hükümleri uyarınca 43.740 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan iki adet tebligat gideri 80,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına
7———– dosyasının mahalline iadesine
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2022