Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/633 E. 2022/308 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/633 Esas
KARAR NO : 2022/308

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/12/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin —– başvrulunduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, itirazın iptaline, tüm alacak yönünden takibin kaldığı yerden devamına ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Birleşen Dava —– Esas)
BİRLEŞEN DAVADA DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/12/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin — Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, tüm alacak yönünden takibin kaldığı yerden devamına ve %20′ den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve huzurdaki davanın —– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında eser sözleşmesi kapsamında yapılan—- bedelinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, verilen hizmet bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, ——– alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen — sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen—- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların—-etirtilmiş, davalının — —–celp edilmiştir.
Bilirkişi —- tarihli kök raporunda özetle; davacı tarafından sunulan ticari defter, davacı tarafından sunulan—- kayıtları ile dayanak faturaları, —- davalının —- bildirdiği, mahkemeye— neticesinde, incelenen belgeler kapsamında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan—alacaklı olduğu mevcut olduğu, bu alacağın takip dosyasında—hususlarındaki iş bu inceleme ve tespitlerinin nihai takdirinin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi— tarihli ek raporunda özetle; davacı tarafından sunulan — kayıtları ile dayanak faturaları,—— davalının — Mahkemenize sunulan—— incelemeleri neticesinde,—— tarihi itibariyle davacının davalıdan —-olduğunu, asıl davaya konu —alacak talebi sebebiyle taleple bağlı kalınarak alacak söz konusu olacağına ilişkin iş bu ek inceleme ve tespitleri nihai takdirinin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; verilen hizmet bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Asıl dava yönünden; taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların— incelenmesine karar verilmiş, davacı tarafça usulüne uygun olarak —– göre davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun ihtarata rağmen —– defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle davalı ticari defterlerinin incelenemediği, davacının alacağına dayanak yaptığı faturaların davalı tarafından—yer verildiği, davacının alacağın—- ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesinde; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak —— kayıtlarının sahibi ve— lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş — kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın—-ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde düzenleme ile taraflardan birisinin defterinde yer alan kayıtların diğer tarafında defterinde yer alması halinde ispatlanmış olacağı, taraflardan birisinin defterinde kayıt bulunması, diğer tarafın mazeretsiz olarak—— ibraz etmemesi halinde de defteri ibraz eden tarafın defterinde kayıtlı olan hususun ispat edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Asıl dosyanın kapsamından; davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, davalının mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmekten imtina ettiği, davalının alacağa dayanak faturaları — formları ile — bildirdiği, bu kapsamda davacının— esas sayılı takip dosyasına konu ettiği — alacağın HMK 222/3.maddesi uyarınca ispat edilmiş olduğu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, iptalinin gerektiği, alacağın — olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ——– mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak asıl davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden; taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların — incelenmesine karar verilmiş, davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlere göre davacının davalıdan — olduğu, davalının usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle davalı—- incelenemediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesinde; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak—- ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak—- defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan —–, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde—- lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde düzenleme ile taraflardan birisinin defterinde yer alan kayıtların diğer tarafında defterinde yer alması halinde ispatlanmış olacağı, taraflardan birisinin defterinde kayıt bulunması, diğer tarafın mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde de defteri ibraz eden tarafın defterinde kayıtlı olan hususun ispat edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Birleşen dosyanın kapsamından; davacı —– defterlerine göre davacının davalıdan — alacaklı olduğu, davalının mazeretsiz olarak —–ibraz etmekten imtina ettiği, bu kapsamda davacının —esas sayılı takip dosyasına konu ettiği —defterlerinde kayıtlı olan—kısmının HMK 222/3.maddesi uyarınca ispat edilmiş olduğu, davacı defterlerinde yer almayan ancak takibe konu edilen —- kısmın ispatına yönelik olarak dosya kapsamında kesin delil bulunmadığı, davacının defterlerinin aksini ancak yazılı delille ispat edebileceği, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı bu nedenle defterlerinde yer almayan — kısmı ispat edemediği, davalının —– icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, iptalinin gerektiği, alacağın — cinsinden olması nedeniyle alacağın bu kısmına takip tarihinden itibaren —mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, — tarafların tacir olması ve alacağın ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle kabul edilen miktar yönünden icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden; Davanın KABULÜNE,
A-Davalı/takip borçlusunun,— sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ——uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
B-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 11.530,48 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.483,75 TL ile tamamlama harcı olarak yatan 119,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.927,73 TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
D-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
E-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve — posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile — harcı olmak üzere toplam — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
F- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13 Fıkraları — karşılanan —-ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
G-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen —Karar sayılı dosyası yönünden; Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
A-Davalı/takip borçlusunun,— dosyasına vaki itirazının —- — yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen — alacak yönünden takip tarihinden — 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının, kabulüne karar verilen 2.317,00 TL alacak yönünden takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
B-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
D-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 13.694,21 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.366,20 TL’nin mahsubu ile bakiye— davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
E-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —uyarınca hesaplanan–ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
F-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 27,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 717,49 TL ile peşin harç olarak alınan— olmak üzere toplam — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
G- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13 Fıkraları uyarınca—– göre hesaplanan — davalıdan, —- davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
H-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.