Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/631 E. 2021/301 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/631 Esas
KARAR NO : 2021/301

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 10/10/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; İş hayatında —-davacının ticari ve mesleki faaliyetleri kapsamında 07.07.2016 tarihinde davalıdan—- kuyruğunda beklerken davalının çalışanı olan bir bayanla tartışma yaşadıklarını, takiben —- alım başladığında, son kontrol için kuyruğa girdiğini, sıranın kendisine geldiğinde kontrol yapan görevlinin, —-tarafından kendisine — alınmaması yönünde talimat verildiğini, elinde bileti bulunduğu halde —alınmadığını, —- hiçbir şekilde kendisine — alınmama nedenine ilişkin açıklama yapılmadığını, birlikte seyahat etmekte olduğu çalışanı —- ise — alındığı ve — gittiğini, kendisinin daha sonra aynı gün temin ettiği başka bir —- uçtuğunu, — davalıya teslim etmiş olduğu bagajını, — alınmaması nedeniyle geri istediğinde, kendisine bilgi verilmediğini, birlikte seyahat ettiği ve davalıya ait——- giden çalışanın, — bulamadığını, bagajının 1 hafta sonra — bulunduğunu, Kendisine teslim edilen bagajının içinde bulunan 1 adet saat ile—içinde olmadığını,— ayrıca iş görüşmesi için yanında taşıdığı sözleşme ve evrakların da kayıp olduğunu, bagajın içinde bulunan diğer eşyaların da kasten yırtılmış ve parçalanmış halde olduğunu beyanla, 20.500,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/01/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/05/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 12/12/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının — alınmama sebebinin yasal dayanağının 2920 sayılı TSHK. m.100 ve m.101 olduğunu,— tarafından verilecek para cezalarına dair yönetmelik–“Kural tanımaz yolcu” nun tanımının yapıldığının. Davacının kural tanımaz yolcu statünde olduğunu,— giren “——- İlişkin Sözleşmenin (Türkiye’nin bu sözleşmeye 17.04.2015 tarih ve 1889 tarihli kanunla taraf olduğu) m.6/ a, b ve c hükmünde kaptanın alacağı tedbirlerin hükme bağlandığını——- “kural dışı yolculara ilişki alınacak tedbirlerin m.38 içeriğinde düzenlemiş olduğunu,— tarafından yayınlanmış “—” gereğince ülkemizin uymakla yükümlü bulunduğu — düzenlenmiş olduğunu—-hizmetleri personeli tarafından davacının — davranışlar sergilediğinin —- bildirilmesi üzerine yolcunun — alınmadığını, bu işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının bagajında kayıp olduğunu ileri sürdüğü eşyalar için herhangi bir ispat belgesi sunmadığını, davacıya valizinin ilerleyen günlerde teslim edilerek, Kendisinden teslimine ilişkin belge alındığını, Bu belgenin bagajın davacıya tam ve eksiksiz teslim edildiğinin ispatı anlamına geldiğini, davada uygulanması gereken yasal mevzuatın 2920 sayılı —olduğunun. Kanunun 128. maddesinde hasar ihbarının düzenlediğini, Kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilin sorumlu olduğuna karar verilmesi halinde bu sorumluluğun–maddesi hükmünde — olduğunu, davacın bu sorumluluk sınırında kalmak kaydıyla değerini fiş, fatura gibi belgelerle ispat ettiği takdirde tazminata hak kazanacağını, davacının talebine konu ettiği eşyaların bagaj içinde taşınması halinde taşıyıcının sorumluluğu üstlenmediği eşyalar bulunduğunu, kayıtlı bagajın yolcu biletine Kaydedilen ve bagaj etiketi verilen bagaj olduğunu, bagaj içeriğinin giyim eşyasından oluştuğunu, değerli evrak, para, ziynet eşyası, —- sorumluluk taşımadığını, ayrıca— taşımaya İlişkin kurallarının m.9.1.1.4 de nelerin bagajda taşınamayacağının belirlenmiş olduğunu, davacının değerli olduğunu iddia ettiği eşyaları ile ilgili — bulanarak ve ek bedel ödeyerek sigortalatması gerektiğini, davacının delil olarak sunduğu faturanın yabancı dilde olup faturanın taşıması gereken hiçbir bilgiyi içermediğini ve tercümesinin sunulması gerektiğini, mahkemece fatura olduğunun kabul edilmesi halinde 2013 tarihli olduğu gözetilerek —- yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 30/12/2016 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 08/05/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının —-etmesinin davalı şirket çalışanları tarafından haksız bir şekilde engellenip engellenmediği bu nedenle itibarının zedelenip zedelenmediği, davalı şirket çalışanlarının davacıya hakaret edip etmedikleri, davacının bavulunun kaybolup kaybolmadığı ve içindeki eşyaların kayıp olup olmadığı, bir kısmının ise hasara uğrayıp uğramadığı, davacının ———– ile tartışıp tartışmadığı ve onları tehdit edip etmediği, —– düzenini bozup bozmadığı, —-riske atıp atmadığı ve —- kabul edilmemesinin —- olup olmadığı,—- ile ilgili zarardan davalı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: TBK’nın 112. Maddesindeki “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—– soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde müşteki—–hakkında hakaret, —- iş ve çalışma hürriyetinin ihlali ve hırsızlık suçlaması ile şikayetçi olduğu, yapılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiği ve verilen bu kararın —- kararına karşı itirazın reddi üzerine kesinleştiği anlaşılmıştır.
——- Havale tarihli raporunda özetle; —— esnasında meydana gelen ziyadan dolayı davalı——davacıyı —–almamış olması nedeniyle ——Haklarına Dair Yönetmelik’in m.m.5,8,9,10,13 hükümleri gereği sorumlu olduğunu, bu sorumluluğun parasal karşılığının 1.248,08 TL ( m.8/c hükmü gereği) ve 989,00 TL (308,08 Euro) olduğunu, gerçek zarar ortaya konulamamış olduğundan, bu hususta bilirkişiliğin şu an için mütalaa veremeyeceğini, yapılan bu hesaplamanın Mahkemeye —yapılmış olduğuni, Konvansiyon hükümlerine göre bu hesaplamanın karar tarihindek———–esas alınmak suretiyle tekrarlanması gerektiğini, davacının ——içindekileri hem beyan etmesi; aynı zamanda,—- ile belgelemesi gerektiğini, davalının, davacının ———- tarafından —- alınmamasına ilişkin, cevap dilekçesinde yaptığı savunmada yer verdiği,——– mevzuat hükümlerinin, yolcunun —- içinde bulunması halinde geçerli hukuki mevzuat olup, uyuşmazlık konusu olaya tatbikinin mümkün olmadığı gibi uzaktan yakından bir bağının da bulunmadığını, davalının —– —– davacı aleyhine —– tarafından yapılan bir idari işlem ya da soruşturmadan bilgisi varsa bunu ispatlaması gerektiği, ispatlanamadığı takdirde davacının — alınmama hadisesinin keyfi bir uygulama olarak gerçekleştiğinin değerlendirildiğini, kaldı ki davalının aynı gün,——— olduğundan, davalı tarafından alınmadığı —–sonra aradan geçen —– alındığında, bu durum kendisinde —— tarafından herhangi bir idari işlem uygulanmadığına karine teşkil eder, artık bu noktadan sonra aksini ispat etmenin davalının uhdesinde olduğunu, davalının —- Mahkemenin Tensip Tutanağının—-ara kararı ile kendisinden okunaklı olan örneği talep edilen, davacının bavulunun kendisine tespit edildiğine ilişkin ispat belgesi olduğu iddia edilen ve 27.02.2017 tarihli dilekçesi ekinde sunduğunu, bavulun davacıya teslim edildiğini ilişkin olduğu belirtilen belgelerin halen okunaklı olmadığı, bu nedenle bu belgenin bilirkişi değerlendirmesine bu haliyle dikkate alınmasının mümkün olmadığını, davalı vekilinin kendisinin okumayacağı belgeleri mahkemeye sunmaması gerektiğini, HMK mn m.32 hükmü gereği okunaksız belgelerin okunaklı olan İle değiştirilmesi gerektiğini, davalının, davacının sunduğu——— fatura olduğunun anlaşıldığı ve değerlendirmeye alındığını, ancak HMK. nın ilgili maddesi gereği bu faturanın ——– gerektiğini,—– değerli bir——–olması nedeniyle değerini zaman içinde kaybetmediği gibi—– arası ——- mümkün olmadığını, davalının, davacının —– kaybolduğunu iddia ettiği —— taşınmasının yasaklanmış olduğu iddiasının incelendiğini, bilirkişilikçe————–için belirlediği kuralların—–bulunduğunu ve üyeleri için bir anlam ifade ettiğini— sadece —–imza atmış —– uygulanması gereken tek mevzuat olduğunu—- yönünden ———— davalı tarafından kendisine yapılan muamelenin resmi belgelerle ispatlanması halinde Medeni Kanun ve BK. nun ilgili hükümleri gereği manevi tazminat koşullarının varlığının gerçekleştiğinin değerlendirilmesinin mümkün olabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizce———– sayılı kararı ile bozulduğu, bozma üzerine mahkememizce yeniden esas alınarak yargılama yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda maddi tazminat davası yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine —bedeli olan 989,00 TL’nin davlıdan alınarak davacıya verilmesine ve manevi tazminat davası yönünden davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, kararın temyiz edildiği, yapılan temyiz incelemesi neticesinde manevi tazminatın şartlarının oluştuğu gerekçesiyle bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesinde maddi tazminat yönünden temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden maddi tazminat davası yönünden davanın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, — kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, —- bavul teslimine ilişkin tutanak, soruşturma dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının ————– şirketinden—– ancak davacının — önce bilet işlemlerinin yapılması sırasında davalı şirketin— personeli ile yaşamış olduğu tartışma nedeni ile yer personelinin ve —– düzenini bozarak işlemlerin gecikmesine ve diğer işlem yapan yolcuların huzursuz olmasına neden olduğu gerekçesi ile — tarafından — emniyetini tehdit etme riski taşıdığından bahisle —- alınmadığı, bunun üzerine davacının ——– gerçekleştirdiği, davacının — geldiğinde bagajının davalı — şirketi tarafından teslim edilmediği, davalı —– şirketi vekili her ne kadar davacının bavulunun teslim edildiğine dair tutanak bulunduğunu belirtmiş ise de bu tutanakta teslim aldığına ilişkin herhangi bir imzanın bulunmadığı, tutanaktaki imzanın —– personeline ait olduğu, buna karşın davacının dava dilekçesinde bavulun bir hafta sonra—– kendisine teslim edildiğini beyan ve kabul ettiği, davacının dava dilekçesinde kaybolan ——-zararından ibaret 20.500,00 TL maddi zarar talep ettiği, ancak— 22. Maddesi uyarınca davacının davalı —–beyan ettiğini ve bu nedenle ilave ücret ödediğini iddia ve ispat etmediği ——– talep etmesinin mümkün olmadığı, davacının —-kaybolduğu—- davacı tarafça ——– herhangi bir — ilişkin talepte bulunulmadığı, kaldı ki davacı tarafın—————– ispat edemediği bu nedenle bu istemler yönünden davanın ispatlanamadığı, buna karşın davalı —– davacının —- alınmamasını haklı gösterecek herhangi bir tutanak veya —— kararını dosyaya sunmadığı, davacının haklı nedenle — alınmadığı iddiasının ispatlanamadığı bu hali ile davacının— alınmaması nedeni ile —— bilet alınarak seyahat edilmesi nedeni ile oluşan bilet bedeli nispetindeki zarardan davalının sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından her ne kadar ceza tutarı da hesaplanmış ise de davacının bu hususta herhangi bir talebi olmadığı, manevi tazminat istemi yönünden olayın oluş şekli itibarıyla davacının kişilik haklarının ihlal edildiği bu nedenle olayın oluş şekli, olay nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edilmesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak zenginleşmeye sebep olmayacak şekilde uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın maddi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne ve manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Maddi tazminat talebi yönünden; —- bedeli olan 989,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Manevi tazminat talebi yönünden; 5.000,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.911,72 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 402,89 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 2.508,83 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 264,50 TL tebligat ve posta gideri 800 TL bilirkişi ücreti ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.093,70 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 38,42 TL yargılama gideri ile 402,89 TL peşin harç olmak üzere toplam 441,31 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafından yapılan 59 TL tebligat ve posta giderinden haklılık durumuna göre davacıya isabet eden 56,93 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan —- uyarınca 989 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan— uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — Uyarınca hesaplanan —– davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —Uyarınca hesaplanan——- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; delil avansının davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.