Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/63 E. 2020/674 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/191 Esas
KARAR NO : 2020/685

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 25/06/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı arasında Üsküdar ——— tarihli satış vaadi ve arsa payı karşılığı —- sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince müvekkili …’ —- arsa sahibi olarak %100 hissesinden % 55 hissesini karşı tarafa satmayı vaat ve taahhüt ettiğini, müteahhit ise buna karşılık plan ve projesine uygun olarak sözleşmede belirtilen bağımsız bölümlerin müvekkile ait olacak şekilde yapıp teslim etmesi şartı ile bu yükümlülüğü yerine getireceğine dair anlaşmayı kabul sağladığını, karşı tarafın sözleşme gereği beş bağımsız bölümü binayı alınacak olan onaylı plan ve projesine uygun olarak yapmak üzere % 100 hissenin % 55 hissesini 25.146,00 TL arsa sahibine tarafından ödendiği ve bu yükümlülüğü —- projesine uygun olacak bağımsız bölümlerin teslim edilmesi şartı ile bu yükümlülüğü yerine getireceğini müteahhit olarak tarafına satılması vadeden ——- alacağını kabul beyan ve taahhüt ederim şeklinde bu anlaşmayı kabul ettiğini, bu sözleşme gereğince ikinci katta bulunan 4 nolu bağımsız bölüm ile üçüncü katta bulunan 5 numaralı — bölüm müvekkiline ait olacağını, zemin katta bulunan bodrum kat ile—– bağımsız bölümler ile birinci katta bulunan üç numaralı bağımsız bölüm olmak üzere toplam üç adet bağımsız bölüm karşı tarfa ait olacağını, bu sözleşme gereğince inşaatın yapım süresi ruhsat alım tarihinden geçerli olmak üzere 15 ay olacağını, buna mücbir sebep sayılan deprem, savaş, doğal afet, imarın durdurulması belediyeden kaynaklanan gecikmeler gibi durumlarda geçen süre inşaatın süresine ilaeve edilir inşaat süresi içerisinde bitirmediği takdirde arsa sahibine ait olacak her bir bağımsız bölüm için inşaatın bulunduğu mahalledeki gününki rayiç olmak üzere kira bedeli müteahhit tarafından ödeneceğini, sözleşmede belirtilen ruhsat tarihi 06/03/2018 tarihi olduğu, yaklaşık 26 ay geçtiğini, karşı tarafın sözleşmede belirtilen edimleri yerine getirmediğini, yapılan imalat sözleşmede belirtilen şekilde tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmemiş olduğu karşı tarafın sözleşmede gereğince ayrı kira borcunu ödemediğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı müsbet zararın tazmini istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun—— fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davanın —- sözleşmesinden kaynaklandığı, niteliği itibariyle davaya eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, eser sözleşmelerinin TBK’da düzenlenmiş olması nedeniyle davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, —- dairesinden gelen yazı cevaplarından davacının tacir olmadığının anlaşılması, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmaması nedeniyle nisbi ticari dava olarak da değerlendirilemeyeceği, davaya bakma görevinin genel mahkeme olan —- Mahkemesine(HMK m.2) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile — Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.