Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/625 E. 2021/203 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/625 Esas
KARAR NO : 2021/203
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/12/2020
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —- —- adı altında faaliyet gösteren ———— sitesinde yayınlanmakta olan bilgilere göre halen çeşitli adreslerde —- olarak ——- yaptığını, davacı müvekkilin, —- davalıya ait ——— ünvanlı—– firmasında işe girmiş, bu tarihten —– kadar davalının ——- çalışmış, son olarak yine davalının———— ofisine geçiş yaptığını, davalı, —- geçirdikten kısa bir süre sonra davacı müvekkil ve aynı —–çalışmakta olan dava dışı ———— bir araya gelerek aktif çalışma hayatından yorulduğunu, daha sakin ve huzurlu bir hayat sürdürmek istediğini, geçmişte şikayet üzerine —— sıkıntıya düştüğünü ve zor kurtulduğunu, bir daha bu gibi durumlarla karşılaşmak istemediğini, bu nedenlerle —— ofisini yeni bir oluşumla sürdürmeyi planladığını, bu amaçla güvenilir insanlara ihtiyacı olduğunu, gizli ortak kalmak suretiyle ———şirket üzerinden kendilerine devretmek istediğini söylediğini, teklifine göre davalı, devirden sonraki birinci yılda karın —- ikinci yılda —üçüncü yılda—– devamı yıllarda ise günün şartlarına göre aylık —— olarak kararlaştırılacak sabit bir kar payı alacak, davacı müvekkil ile dava dışı —- kar payı ise ilk yılda —- olmak ve devamı yıllarda artmak üzere eşit olacağını, davalı devamla ancak bazı tereddütlerinin olduğunu, zira —- yılında da benzeri bir oluşumla ———– resmi ortakları olan dava ———— resmi ortaklık konumlarından yararlanarak hissesine düşen kar payını eksik ödediklerini, bu nedenle oluşumu feshederek kapattığını, ne var ki hak ettiği kar payını tahsil imkanından yoksun kaldığını, tekrar aynı duruma düşmek istemediğini ifade ederek gizli ortaklık haklarının teminatı olarak açık birer bono vermelerini talep ettiğini, yıllarca emlak komisyoncusu olarak çalıştıktan sonra davalı işverenlerinin ortaklık teklifinin cazibesine kapılan davacı müvekkil ile dava dışı ——–teklifin çekiciliğiyle birlikte, yanında onar yıldan uzun süre çalışmış olmalarının sağladığı kişisel güvenle, davalıya, gizli ortaklık kar payı alacağının teminatı olarak, meblağ, keşide ve vade tarihleri boş birer bono imzalayıp vermekte sakınca görmediklerini, mutabakat üzerine davalıya teminat maksadıyla iki bono verildiğini, davacı müvekkil ile dava dışı———— unvanlı şirketi kurmuşlar; ardından ——–vereni dava dışı—– tarihli şahıstan şirkete geçiş devri sözleşmesiyle davalının —- haklarının bir bölümünü, —- devraldıklarını, bu devir sözleşmesi uyarınca,—- davalı —- dava dışı — akdettiği —- —- sözleşmesi haklarından bir bölümünü davacı müvekkil —- dava dışı ——– devretmiş; —- sözleşmeyle davalı —- davacı müvekkil —– dava dışı ———– haklarını——— devrettiğini, ancak davalının, ——- tarafından benimsenip yürürlüğe konan bu sözleşmeyi dahi, kendince neden ve saiklerle imzalanmadığı görüldüğünü, bunun gibi davalı, davacı müvekkil ve diğer ortakla yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi akdetmekten özellikle kaçındığını, ——-faaliyeti süresince davalının gizli ortaklık hak ve alacaklarını, —— —- —– görevini ifa eden dava dışı ——- takip etmiş; davalı, gizli ortaklık kar payın—— aldığını, hal böyleyken davalı, —— itibaren çeşitli vesilelerle bir araya geldiği şirket ortaklarına satış cirolarını, mütemadiyen performanslarını beğenmediğini beyan ederek şirketteki kar paylarını düşürdüğünü söylediğini, bunun üzerine ——— veren ———– olan, dilerse, kendilerini —— iş yapamaz hale getirebilecek nüfuza sahip davalının bu dayatmasına boyun eğmek durumunda kalan davacı müvekkil ile dava dışı diğer ortak, —- haklarını, ekte sunduğumuz —– tarihli şirketler arası devir başlıklı protokolle, davalının gizli tek sahibi olduğu, resmiyette ve kağıt üzerinde —–aitmiş gibi görüen—- devrettiğini, davalı—– sözleşmede de ——- devredenlerden biri olmasına karşın, —— şahıstan şirkete geçiş devri sözleşmesinde olduğu gibi bu devir sözleşmesini de imzalamadığını, ancak gereken anılan devir sözleşmesi, gerekse davacı müvekkil ile dava dışı—————– haklarını devrettiklerini beyan ettikleri belgede %20’lik hisseleri üzerinde hiçbir haklarının kalmadığını yazılı olarak beyan ederek toplam hisselerinin — olduğunu—— veren nezdinde teyitleri, davalının gizli ortaklığının kanıtları olduğunu, ardından davacı müvekkil ile diğer ——– şirketlerinin tarafı olduğu ——- sözleşmesini feshetmişler ve ——-ortaklığın sona erdirilmesinin resmi ve gayri resmi tüm vecibelerini yerine getirdikten sonra davalıdan, gizli ortaklık payının teminatı olarak aldığı ve ortaklığın tasfiyesi ile emlak ofisinin devri üzerine bedelsiz hale gelen teminat bonosunu iade etmesini talep ettiklerini, ancak davalı, davacı müvekkile bugün senetleri ofisten aldım, kaybolmasın diye cebime koydum, akşam yemeğe giderken senetlerin cebimde olduğunu fark ettim ve ne olur ne olmaz, kötü niyetli birinin eline geçer diye yırtıp attım demiş ve bu söylediklerini dava dışı ortak —– iletmesini istediğini, davalının daha önce de sahibi olduğu bir ——– çalışanından benzeri bir teminat senedini alıp kaybettim, bulamıyorum diyerek iade etmediğini öğrenen, bu nedenle şüpheye düşen davacı müvekkil ile ———- davalıdan, kendilerine bonoları yırttığını tevsik eden yazılı bir belge vermesini talep ettiklerini, ancak davalı yemin ettim bonoları yırttım attım dedim, —- yıllık patronunuza inanmıyor musun ? diyerek yazılı beyanda bulunmaktan kaçınmış, davacı müvekkilin talebinde ısrarlı olması üzerinde de, dava dışı ortak —— konuş ağzını tutsun, kimseye olan bitenle ilgili bir şey anlatmasın, aksi halde çalışma hayatı sona erer, ——— çalışamaz, yemin ederim ki, allah şahidimdir ki senetlerinizi yırtmadım, çok konuşursa icraya koyar veya başkasına ciro eder, kullanırım sözleriyle davacı müvekkili bedelsiz bonoyu kullanmakla tehdit ettiğini, nitekim davalı, sonra süreçte davacı müvekkili ——–herhangi bir —— çalışmasına engel olmuş, müvekkilin yaptığı iş başvuruları, — karşı çıkıyor denerek reddedildiğini, davacı müvekkil, davalıdan son olarak bedelsiz bononun iadesini —— sayılı ihtarnamesiyle talep etmiş; davalı —– tebliğ edilen ihtarnameye cevap vermediği gibi bonoyu elinde tutmaya devam ettiğini, anılan ve yargılamada toplanacak delillerle davalının davacı müvekkilden — — ortaklık payının teminatı olarak, keşide ve vade tarihleri ile meblağ hanesi boş olan bir bono aldığı, ancak gizli ortaklık ilişkisinin sona ermesi ile bedelsiz hale gelmesine karşın, bonoyu iade etmeyerek hukuka aykırı bir biçimde müvekkilin çalışma hürriyetini engellemek, tehdit ve şantaj amacıyla elinde bulundurduğu kanıtlanacağını, tüm bu nedenlerle müvekkilin fazlaya ilişkin haklarının, maddi ve manevi tazminat taleplerinin saklı tutulmasıyla, davalının gizli ortaklık kar payı alacağının teminatı olarak aldığı, gizli ortaklığın sona erdirilmesiyle bedelsiz kalan bononun iptali ile davacı müvekkilin davalıya bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile davaya konu bono aslını davacı müvekkile iade ettiğini, bu nedenle davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ortaklık teminatı olarak senet verdiğini iddia ederek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. ——- uygulamalarına göre teminat senedi verdiğini iddia eden tarafın bu hususu yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, dosya içeriği incelendiğinde davacının soyut iddiaları dışında müvekkile senet verdiğine dair hiçbir somut delil ibraz etmediğini, bu sebeple dahi ispat olunamayan davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı konusunda beyanda dilekçesi sunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, –adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf —–tarihli dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı ve henüz hükmün kesinleşmediği, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat özel yetkisi de bulunduğu anlaşıldığından yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-FERAGAT NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın, başlangıçta 170,78 TL olarak yatırıldığı anlaşıldığından bakiye fazla alınan 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların aralarında yapmış oldukları sulh ve feragat protokolüne göre vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair,davacının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi.10/03/2021