Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/620 E. 2021/552 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/620 Esas
KARAR NO : 2021/552

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/12/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; ———- plakalı aracı ile seyir halinde iken sürücü ———- plakalı araçların çarpışmaları neticesinde üç taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda yolcu konumunda bulunan davacı müvekkilin ağır derecede yaralandığını, ikame edilen davanın belirsiz alacak davası olduğunu, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcın ikmal edileceğini, kaza——-plaka sayılı aracın davalı ….—–nezdinde kaza tarihini kapsar——- olduğunu, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkile ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30/06/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —–plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sebebiyle sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik tazminat talepli olarak huzurdaki davayı açtığını, —- ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, müvekkil şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan— nedeniyle reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda —— alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 30/06/2021 tarihli dilekçede davacı tarafla sulh olunduğu, karşı tarafça davadan feragat edildiğine dair ibraname imzalandığını, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 08/07/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği:Dava, daim ve geçici iş göremezlik tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince, alınması gereken 19,77 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile fazla alınan 34,63 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davalı tarafın talebi bulunmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca—– hazine tarafından ödenen —– davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.