Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/608 E. 2023/242 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/608
KARAR NO: 2023/242
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ: 12/12/2020
KARAR TARİHİ: 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tapu iptal ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili ile davalı arasında imzalanan 29/07/1998 tarihli —- beyannamesi çerçevesinde——- adresinde mukim taşınmazın müvekkiline fiilen çok önceden teslim edildiğini ancak dairenin tapu devir işleminin davalı tarafça gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin üyelikten doğan tüm edimlerini eksiksiz yerine getirmiş olup her hangi bir edim borcu bulunmadığını, davalı yönetimindeki ——- uzun zamandır tasfiye halinde olmasına rağmen ——–amir hükmüne rağmen müvekkili adına tapu devir işleminin gerçekleştirilmediğini beyan ederek dava sonunda müvekkiline fiilen devri sağlanmış taşınmazın tapusuna kavuşabilmek için için tapuda (davalı veya arsa malikleri adına) kayıtlı bulunan ilgili taşınmaz kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000 TL dava değeri üzerinden taşınmazın müvekkili adına tescil edilmesine ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacı tarafın huzurdaki davayı ikame etmesinin, açıkça hakkın kötüye kullanılması teşkil edecek olup; huzurdaki davanın açılmasında davacı tarafın hukuki hiçbir menfaati bulunmadığını, hiçbir şekilde aleyhe bir hususu kabul anlamına gelmemekle birlikte, işbu davanın davacı taraf lehine hüküm verilerek neticelenmesi durumunda dahi davacı tarafın herhangi bir menfaat elde edemeyeceğini aksine kooperatifler kanunu md. 17/2’de ifade edildiği gibi, müvekkilimiz kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşeceğini, davanın yasal süresinde ikame edilmediğinden süresinde açılmayan davanın yine usulden reddi gerekeceğini, davacının, müvekkili ——- bünyesindeki kooperatif üyeliği hakkında istifa, ortaklıktan çıkarılma ya da üyeliğe son verecek benzeri başkaca bir hukuki durum bulunmadığından; kendisinin üyeliğinin kanunen geçerli ve hali hazırda devam etmekte olan bir üyelik olduğunu, müvekkili ——– taraf olduğu —— dava dosyalarının, söz konusu davalara konu gayrimenkullerin aynına ilişkin olması ve dolayısıyla bu dava dosyalarının neticesinde müvekkili —— lehine hüküm kurularak söz konusu gayrimenkullerin tapuda müvekkili kooperatife tescil edilmesi de mümkün olduğundan söz konusu davaların ilgili mahkemelerden celp edilerek, bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini beyan ederek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 20/02/2023 tarihli beyan dilekçesinde davadan feragat ettiğine ilişkin beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili katıldığı 21/03/2023 tarihli duruşmada ” Feragat nedeni ile davanın reddine karar verilsin. Yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz vardır ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamına göre davacı vekilinin davasından feragat ettiği, feregatin davaya son veren işlemlerden olduğu anlaşıldığından, davacının davasının feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-İlk duruşmadan sonra feragat gerçekleştiğinden alınması gerekli olan 119,93 TL karar ve ilam harcının davanın bayında yatırılan 512,33 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye kalan 392,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine

3-Davacı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT hükümleri uyarınca 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023