Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2021/153 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/601 Esas
KARAR NO : 2021/153

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 10/12/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket —-ile müvekkili şirketçe ——– söz konusu sözleşme uyarınca yapılacak işler için kullanılacak olan —– Haricinde tüm montaj işçiliği için kullanılacak tüm ekipman müvekkili şirkete ait olmak üzere —– olarak mutabakata varıldığını, müvekkili şirketin sözleşme uyarınca —– nolu —– tarihinde—- işe başladığı ve işin ilerleyiş durumuna göre her gün adam artırarak işe devam ettiğini, bu durumun—kayıtları ile de sabit olduğunu, bununla birlikte davalı tarafça yeterli— —- edilemediğinden işte yavaşlama söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin bu yönde davalı tarafa yapmış olduğu başvurulardan da herhangi bir netice alınamadığını, davalı tarafça temin edilen yetersiz düzeyde —- kullanılan —-uygulamaya uygun olmadığı için süreli arızalanmış ve işi yavaşlattığını, davalı tarafın 30/05/2020 tarihinde uygulama— sökülüp tekrar —– yapılması için müvekkili şirketten personel talep ettiğini, müvekkili şirket aynı iş için iki defa yapılacağı ve bunun —— doğuracağını belirterek davalı tarafa yapılacak işlerin maliyetini belirten bir mail gönderildiği ancak dönüş yapılmadığını, müvekkili şirkete anılan sözleşme kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmişse de davalı tarafça kötü niyetli olarak çeşitli bahaneler üretilerek ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek almış olduğu işleri 30/05/2020 tarihinde teslim ettiğini, yaşanan gecikmenin pandemi sebebi ile yaşanan sokağa çıkma yasağından ve davalı tarafın sözleşmede yer alan yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeni ile oluştuğunu, davalı tarafın Üsküdar –. Noterliğinin — yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili şirketin teslimatı sözleşmeye göre ——— geciktirdiğinden bahisle günlük 3.000,00 TL cezai şarttan toplam 141.000,00 TL alacağın muaccel olduğunu ve bu bedelin derhal ödenmesi gerektiğini ihtar ettiğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında davalı tarafa vermiş olduğu hizmete istinaden keşide edilen — faturalardan kaynaklanan toplam 187.684,64 TL alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağın tahsili için ilk önce borçluya başvurulduysa da yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı-borçlu hakkında İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün —Esas sayılı dosyası ile 24/08/2020 tarihinde icra takibine geçildiğini, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğunu, müvekkili şirketin davalı taraftan 72.760,33 TL alacağı bulunduğunu, işbu alacak ile ilgili olarak taraflarına İstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, davalı tarafın borcunu ödememek amacı ile ilk önce cezai şart talebinde bulunduğunu ancak bunun geçerli olmadığını anlayınca bu defa farklı hizmetler adı altında takibe konu faturaları müvekkili şirkete keşide edildiğini, söz konusu faturalar müvekkili şirketçe davalı tarafa iade edildiğini, müvekkili şirketin takibe konu faturalar nedeni ile davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan — Esas sayılı dosyasının yine mahkemenin — Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 23/02/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında akdedilen 17/04/2020 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında davalı tarafından kesilen ve İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasına konu edilen faturalardan dolayı davacının borçlu olup olmadığı, faturalara konu işin kim tarafından yapılması gerektiği ve kim tarafından yapıldığı, davalının bu sebeple bir zararının oluşup oluşmadığı ve kesilen faturaların ve takibin haklı olup olmadığı, faturalardan dolayı davacının borçlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, sözleşmeden kaynaklı kesilen faturlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında takip talebi ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan inceleme ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, İstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dosyası, — faturalar, takip dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizin bu esasında görülen dava ile İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —esas sayılı dosyasında görülen davanın tarafların aynı olduğu, davaların aynı hukuki sebepten kaynaklandığı, davaların biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu, bu yönüyle davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, her iki dava hakkında da aynı usuli işlemlerin yapılacak olması nazara alındığında davaların birleştirilerek görülmesi halinin usul ekonomisine daha uygun olacağı ve yargılamanın daha iyi bir şekilde yürütülebileceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak Mahkememizin iş bu esasında görülmekte olan davanın, daha önce açıldığı anlaşılan İstanbul Anadolu —–Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle mahkememizin iş bu dava dosyasınınİstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas Sayılı dava dosyası ile HMK. m. 166 gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın İstanbul Anadolu— Asliye Ticaret Mahkemesinin —Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.