Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/600 E. 2021/317 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/600 Esas
KARAR NO : 2021/317

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–ödenmesi için —– ihtarname gönderilmiştir. Borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında —- esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatılmış ve davalıya — emri gönderilmiştir. Davalı borçlu takibe süresinde itiraz etmiş olup icra takibi durmuştur. Daha sonrasında taraflar arasında 28.09.2020 tarihli sulh protokolü yapılmış olup Sulh protokolünün 4. Maddesinde “” Taraflar,— aşağıdaki ödeme planında belirtilen şekilde—– ödeme yapılacağı konusunda mutabık kalındığını, davalı, sulh protokolünde de belirtildiği üzere icra dosyasındaki alacağa— ödeme yapmış fakat daha sonrasında herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının alacağı cari hesap alacağından kaynaklandığını, taraflar arasında bu husus ihtarname, ticari defterler, faturalar, mutabakat ve teyit mektubu ve sulh protokolü ile sabit olup borçlu borcunu ödemediğini, borçlunun itirazının iptali ile alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm bu nedenlerle Davalının— Esas sayılı dosyasına itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkilim aleyhine——-Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapılmış—-işbu takibe itiraz ederek takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı tarafından huzurdaki İtirazın İptali davası ikame edildiğini ancak haksız, hukuka ve usule aykırı işbu davanın reddi gerektiğini, iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Sayın Mahkemenizin de gözeteceği üzere ——– kurumları 2547 sayılı —Kanunu gereğince kamu tüzel kişiliğine haizdir. —uyarınca 2809 sayılı Kanun ile kamu tüzel kişiliğini haiz olarak— 2547 sayılı — tabi, ——– Kuruluna bağlıdır. Müvekkil — kişiliğini haiz — gereksinimlerinden olan, düzenlilik ve süreklilik isteyen — hizmeti de niteliği itibariyle kamu hizmeti olduğunu, Her ne kadar davacı yan tacir olsa da, davalı müvekkilin—— olmadığı ve huzurdaki uyuşmazlığın ticari bir işten kaynaklanmadığını, HMK’nın 114.maddesinde dava şartları belirlenmiş ve Mahkemenin görevi dava şartları arasında sayılmış olmakla birlikte 115.maddesinde de dava şartlarının bulunmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlendiği, Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerektiğini, bu nedenlerle her ne kadar davanın görevsizlik nedeniyle reddini, tüm bu nedenlerle, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olan işbu haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle görev itirazları nedeniyle usulden reddine, neticede esasa ilişkin açıklamalarımız nedeniyle esas yönüyle davacının tüm talepleriyle birlikte reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından düzenlenen ve ödenmediği iddia olunan cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 maddesi)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Dava, hizmet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın taraflarından olan davalı tacir ise de, davacı—- olmadığı gibi, dava konDava, hizmet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın taraflarından olan davalı —de, davacı— olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra —- tarihinde açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir—–
Somut olaya bakıldığında ise; davacı ——olup, 6102 sayılı TTK’nun yukarıda ifade edilen yasa hükümleri de incelendiğinde, davacının tacir sıfatını taşımadığı , ticari işletmesi olmadığı ve yine taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, somut olayda; 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda davaya bakmaya Genel Mahkemeler görevlidir. Bu nedenle, mahkemece; yukarıda belirtilen yasa hükümleri ve açıklamalar uyarınca davada genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunun gözetilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davaya bakılıp neticelendirilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir—–
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,— adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve savunma hep birlikte değerlendirildiğinde; tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı tacir ise de davacının tacir olmadığı, dava konusu ihtilafın da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın her iki taraf içinde ticari iş niteliğinde olmadığı anlaşıldığından iş bu davada görevli Mahkemenin 6100 sayılı HMK.’nın 4/1-a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nın 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.