Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/596 E. 2021/694 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/596 Esas
KARAR NO : 2021/694

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil——- firması müvekkil şirketin müşterisidir. davalılar —- olup—- — firması olduğunu, ———- ortaklığı için müvekkil şirketten —-ve bunun karşılığında ——– —– müvekkil şirkete verdiğini, çeklerin vade günü geldiğinde çekler bankaya ibraz edilmiş ve karşılıksız çıktığını, bunun üzerine müvekkil şirket taralından ——-esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan yapılan haciz işlemleri neticesinde——– —- yaptığı——–alacağı olduğunu. davalı firmalarda bulunan alacağını temlik edebileceğini ve bu şekilde borcunu kapatacağını teklif ettiğini, müvekkil şirket borçlu firmanın ——– alacağına karşılık alacağın temilikini kabul etmiş ve temlik işlemi——— imza altına alınmıştır. bu temliknameye göre davalılar birlikte müteselsilsen ve borçlu sıfatıyla müvekkile karşı sorumlu olduğunu, iş bu temlikname—– edildiğini, söz konusu temliknamenin davalılara tebliği tarihi itibari ile davalıların müvekkil şirkete karşı sorumlulukları doğmuştur. müvekkil şirket —- sonra davalılarla defalarca bu hususta şifahen görüşmelerde bulunmuş ancak davalılar —– sözleşmesinin bittiğini————- ödenmesi gereken herhangi bir borçlarının kalmadığını beyan ettiklerini, ancak davalılar tarafından———–devir eden——– yapılmaya devam edildiğini, davalılar müvekkil şirkete ödeme yapmaları gerekirken temlikten sonra borçlu firmaya ——–yaptıklarını, bu ödemelerin bir kısmı ——– ortaklığın —- hesabından ———- nam ve hesabına ödenmiş bir kısımı ise —– —- adına ——– tarafından yine ——- ve hesabına ödenmiştir. bu süreçte tarafımıza herhangi bir ödeme yapılmamış —- hareket edildiğini, ödemelere ilişkin — dilekçemiz ekinde sunacaklarını, davalılar temlikten haberdar olmalarına rağmen bu tutumları açıkça kötüniyetli olduklarına delalet ettiğini, dekontlardanda anlaşılacağı üzere taraflar arasında — devam etmektedir ve ödemelerin temliğin taraflara tebliğ edildiği tarihten sonra yapıldığının açık olduğunu, davalıların bu yaklaşımları karşısında müvekkil şirket davalılar aleyhine söz konusu alacağın temlikine ———sayılı dosyaları—– icra takibi başlatmış ancak davalılar bu icra takiplerine de borçları olmadığı, ——– gerekçesiyle haksız yere itiraz ettiklerini, davalılar ve ——- etmediği dava tarihi itibari ile bir önem arz etmemektedir. temliğin davalılara tebliği itibari ile aralarındaki ticari ilişki devam etmekte olduğu ve davalı borçlu—– edene olan borçlarını devir alan müvekkil şirkete ödemeleri gerekirken kötü niyetli olarak devir edene ölemeye devam ettiğinin açık olduğunu,———– itirazlarının da hukuki bir dayanağı bulunmadığını, halen davalılar ile ———— faaliyetlerini sürdürdüğünü,——- ödemeler —– yapıldığını, —- davalıların ——– olarak üstlendiği işi tamamlamaya çalışmakta ve ödemelerini almaya devam ettiğini, alacağın temliki ile artık borçlu yeni alacaklıya karşı ifa yükümlülüğü altına girdiğini, borçlu, eski alacaklıya yapacağı ifa ile kural—– kurtulamayacağını, ——- borç olmayan —- olacağını, alacağı devralanın talebi üzerine ona karşı da ayrıca bir ila da bulunacağını, borçlar kanunu, alacağın temlikinin geçerli olması ———– bakımından davalıların haberleri olduğunu, yukarıda da bahsedildiği gibi borçlar kanunu üçüncü kişinin / davalıların—-, ancak somut olayda davalılara —- söz konusu bildirimin yapılmasına rağmen davalıların. müvekkil şirkete yani alacağı devir alana karşı—– ile devir eden firmanın kötü niyetli davrandıklarının göstergesi olduğunu, tüm bu nedenlerde davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı —– dilekçesinde özetle; davanın yetkili yer mahkemesinde açılmadığını, ticari alacak kaynaklı davada genel yetki kuralları geçerli olup, davalıların bulunduğu yer olan —– mahkemeleri yetkili olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili —– ticaret mahkemelerine gönderilmesi talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; dava yetkisiz yerde ikame edilmiş olup, davalının şirketlerin —- dayanak —- nolu takip dosyası dikkate alındığında davanın — Mahkemelerinde ikame edilmesi gerekeceğinde yetki itirazında bulunmuş olup dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile dava dışı —-düzenlenen — tarihli alacağın devri sözleşmesine istinaden davalı borçlular hakkında yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Celp ve tetkik olunan —-incelenmesinde davalıların oluşturduğu ——– ile dava dışı taşeron ——– arasında imzalamış olduğu, sözleşmenin——- olduğu anlaşılmıştır. Sözleşmenin incelenmesinde ihtilaf halinde uyuşmazlığın çözümü yönünden yetkili mahkemenin belirlenmediği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan davalıların—– adresinin —- —-olduğu, yine —–davalı —— adresinin —– olduğu görülmüştür.
Dava dilekçesinin incelenmesinde davacı şirketin —- —— olduğu görülmüştür.
05/12/2019 tarihli alacağın devri sözleşmesinin incelenmesinde alacağı davacıya devreden dava dışı —– — olduğu görülmüştür.
Davalılar süresi içerisinde sunmuş oldukları cevap dilekçelerinde yetki itirazında bulunarak yetkili Mahkemenin — Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönünde beyanda bulunmuşlardır.
HMK 6.: Genel yetkili mahkeme davalı gerçek——- davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
HMK 10. : Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
TBK 183. : Kanun, sözleşme—– alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağın üçüncü bir kişiye devredebilir.
Somut olayda, davacı dava dışı —-yapmış olduğu alacağın devri sözleşmesine istinaden alacağın tahsili için yapmış olduğu icra takibine itirazın iptalini talep etmekte olup, dosyada mevcut sözleşmede sözleşmenin ifa yerinin ——- olduğu, alacağı devreden dava dışı —- adresinin —- olduğu, davalıların adresinin ise —- olduğu, davacı ile davalılar arasında sözleşmeye dayalı bir ilişki bulunmadığı, davalıların alacağı temlik eden dava dışı—– sözleşmesel bir ilişkisi bulunduğu, dolayısıyla davalıların alacağı devreden dava dışı ——— alacağı temlik alan davacıya karşı da ileri sürebileceği, davalıların süresi içerisinde yapmış oldukları yetki itirazında yetkili mahkemenin de — Ticaret Mahkemeleri olduğunu bildirmiş olduğu, davacının HMK 6. Maddesi uyarınca işbu davayı hem davalıların—– HMK 10. Maddesi uyarınca dava dışı ————– sözleşme uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer olan —– açabileceği, ancak davacının —–yerinde işbu davayı açtığı, davacı her ne kadar alacağın para borcu olduğunu ve —- ederek —- yetkili olduğunu iddia etmiş ise de davacının işbu davayı alacağın temliki sözleşmesine istinaden açtığı, para borcunun götürülecek borçlardan olması ve alacaklının — yeri mahkemesinin yetkili olduğu hususunun davalılar ile temel alacak borç ilişkisi içerisinde bulunan alacağı devreden dava dışı —yönünden geçerli olduğu, alacağı temlik alan davacının TBK 89. Maddesine dayanamayacağı, alacağın temliki sözleşmesinde davalı borçluların rızasının aranmasına gerek olmadığı, ancak davalıların temel ilişki içinde bulunduğu, dava—- karşı ileri sürebileceği itiraz ve def’ileri temlik alan davacıya karşı da ileri sürebileceği hususu dikkate alındığında davacının işbu davayı yetkili mahkemede açmadığı, dolayısıyla seçim hakkının davalılara geçtiği, davalıların da süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemenin yerleşim yeri olan — Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu bildirdiği, yetki itirazının yerinde olduğu ve işbu davada mahkememizin yetkili olmadığı, davalı borçluların yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, bu nedenle davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın yetkili —- NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı