Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/577 E. 2021/889 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/577 Esas
KARAR NO : 2021/889

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— davalı ….—. nezdinde sigortalı bulunan —- plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde malul kaldığını, müvekkilinin bu kazanın oluşumunda kaza tespit tutanağının aksine herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun davalı sigorta şirketince sigortalı araçta olduğunu, Araç sürücüsü ….—- plakalı araç maliki .—- manevi zararların tazmini hususunda sorumlu olduklarını, müvekkilinin davaya konu kazada yaralandığını ve uzun süre tedavi gördüğünü, müvekkilinin geçirmiş olduğu tedavi sürecinden dolayı manevi zararlar bir yana sosyal ve psikolojik yönden de büyük zarara uğradığını, müvekkilinin bu kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını,—-tedavi gördüğünü, müvekkilde kaza nedeniyle geçici ve kalıcı vücut fonksiyon kaybı meydana geldiğini, her ne kadar davacıların ana zarar kalemi talebi maluliyete bağlı meslekte kazanma gücü ve efor kayıplarından oluşan maddi zararı ise de, davacıların kazaya bağlı başkaca maddi zararlarının da bulunduğunu, ve Yargıtay içtihatları ile sabit olmakla bu zararlar da zarar sorumlusunun sigortacısınca tazmin edilmesinin gerektiği, davacıların haksız eylem sonucu uğradığı yaralanma neticesinde uzunca bir süre yanında bir —- olduğunu, —- gidip geleceği ve bunun için de ek tedavi – yol – —- yaptığını, içtihada göre de bu hususlarda belge sunulmasa dahi —- bilirkişiye bu husustaki afaki tutarı hesaplatmasını ve bu tutarı da hüküm kapsamına almasının gerektiğini, dava konusu kazaya kusuru ile sebebiyet veren aracın maliki ve sürücüsünün maddi tazminattan sigorta şirketi ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, ayrıca manevi tazminattan da sorumlu olduğunu belirterek müvekkilinin adli yardımdan yararlandırılmasına, davalı—- aracın karıştığı 11.05.2017 tarihli kaza sebebiyle davacının tazminat talebi için şirkete başvuru yaptığı tarihinin, bu dosyadan davacı için ödeme yapılmışsa ödeme bilgileri ve ödemenin neye istinaden, hangi tarihte yapıldığının sorulması ve davacı talebi ile açılan —dosyası içeriği ile ——- poliçesinin istenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 05/07/2020 tarihli gerekçesiyle davalı —– ile maddi tazminatı yönünden sulh olduğunu, —- tarafından maddi zararlarının tazmininin sağlandığını, davalı —- ile karşılıklı şekilde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yönünde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 23/11/2021 tarihli duruşmadaki beyanında davalı —– maddi tazminat istemi yönünden sulh olunduğunu , tüm davalılar yönünden davanın konusuz kaldığını, bu yönde karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı — vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirketin kurusunun bulunmadığını, davanın bu nedenle esastan reddedilmesinin gerektiğini, müvekkil şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçede sadece davacının maluliyet hallerinin teminat altına alınmış olduğunu, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının — alınacak rapor ile ispatlanmasının gerekmekte olduğunu, davacının iddia ettiği maluliyetinin kaza ile ilgisinin ispatlanmasının gerektiğini, huzurdaki olay 2918 sayılı kanunun 90.maddesi gereğince 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren — şartlarina tabi olduğundan, davacinin maluliyetine esas olarak “özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik” hükümlerine göre tespit edilecek özür oranının esas alınması gerekmekte olduğunu, davacının daimi bakıcı giderine ilişkin talebi bakımından adli tıp kurumundan alınacak rapor ile ömür boyu bakıma muhtaç olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, tazminat hesaplamasından makul oranda indirim yapılmasının gerektiğini, huzurdaki olayın 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, daimi iş görmezlik ile bakıcı gideri açısından müvekkil şirketin tek bir teminat limiti olduğunun dikkate alınmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla 01.06.2015 yürürlük tarihli trafik sigortası genel şartları uyarınca sürekli sakatlık nedeniyle yapılacak tazminat hesaplamasında —– dikkate alınmasının gerektiğini, davacının müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi dolayısı ile ortaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; trafik kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olan davacının taraflarından tazminat talebinin haksız olduğunu, müvekkilinin herhangi bir tazminat sorumluluğunun olmadığını, kazanın davacı ….—– bariyerlerden yola atlayıp karşıdan karşıya geçmek istediği esnada meydana geldiğini, müvekkilin sahibi olduğu —- kullandığını ve süratli olmadığını, trafiğin normal seyrinde yayaların olma ihtimalinin bulunmadığı alanda bir anda yola fırlayan davacıya hafif bir şekilde çarptığını, yolun kenarında yayaların geçmemesi için bariyer olmasına rağmen davacının kurallara uymayarak yola atladığını ve kazaya sebebiyet verdiğini, davacının taraflarına manevi tazminattan sorumlu tutmaya çalıştığını ancak kazada kusurun davacı tarafa ait olduğunu bu sebeple manevi tazminat bakımından da sorumluluklarının ortadan kalktığını, Davacı ….—- kendisine çarpan aracın etkisiyle ayağının kırıldığını ve bir müddet hastanede tedavi gördüğünü, kısa bir süre tedavi gördükten sonra sağlığına kavuştuğunu, hastaneden taburcu olan davacının herhangi bir malullük durumu veya—- hareket kabiliyeti kaybına dair hastane raporu bulunmadığını, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının çok fahiş olduğunu belirterek davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 23/11/2021 tarihli duruşmada davanın reddine karar verilmesine talep etmiş ve lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; —- plakalı, diğer davalı … adına kayıtlı araç müvekkilim … yönetiminde, —- yönüne seyir halindeyken trafik kazasına karışmıştır ve kaza sonucu yaralanan … tarafınca mahkemenizde görülmek üzere müvekkilim aleyhine davacının iddia etmiş olduğu zararlar bakımından 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin davanın açıldığını, ancak huzurunuzda davacı tarafından açılmış olan bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu trafik kazasında kusurlu tarafın davacının olmasının maddi ve manevi tazminat bakımından müvekkilinin sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, davacının herhangi bir malullük durumu veya uzuv, hareket kabiliyetini etkileyen bir durumun varlığına ilişkin hastane raporunun bulunmadığını belirterek davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, açılış tarihinde geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı talebi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından dava dışı ——- ile maddi tazminatların tazmini yönünden sulh anlaşması sağlandığını, bu nedenle —– hakkında hüküm tesisine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiş olup, davacı talebi doğrultusunda mahkememizce işbu dava ile birlikte görülen manevi tazminat talebine ilişkin talepler yönünden dosya tefrik edilerek ayrılmış ve işbu davada maddi tazminat istemi yönünden yargılamaya davalılar ….—
Celp ve tetkik olunan 11/09/2017 tarihli kaza tespit tutanağının incelenmesinde sürücü … yönetimindeki —– plakalı araçla —- yönüne seyrederken — ileride sağda aracının ön kısımlarıyla yolun sağından yolda yürüyen davacı ..—- çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda yolda yaya geçidi bulunmasına rağmen ve ayrıca yayaların yola çıkmaması için bariyer olması neticesinde yol üzerinde yürüyen yaya ..—- KTK 68. Maddesi uyarınca — üzerinin trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek davranışta bulunmak maddelerini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre kazaya karışan —- aracın davalılardan … adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —– karar nolu soruşturma dosyasının incelenmesinde yapılan yargılama sonrası —- yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan davacı .—- sosyal ve ekonomik durum tespit raporuna göre davacının evli olduğu ve ev hanımı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının kaza nedeniyle yargılanması nedeniyle görmüş olduğu tedavilere ilişkin tüm tedavi evrakları celp edilmiş ve kaza nedeniyle maluliyetinin ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti yönünden adli tıp kurumundan —- raporda davacının 13/05/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle özürlülük ölçütü , sınıflandırılması ve özürlülere verilecek —- hakkında yönetmelik hükümleri kapsamında— bırakmadan iyileşmiş olduğu, dolayısıyla davacının tüm vücut engellilik oranının % 0 olduğu, iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünden rapor tanzim edilmiştir.
Dosyadaki mevcut soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağı ve kusura ilişkin tüm deliller toplanarak —- kusur raporu alınmasına karar verilmiş olup, adli tıp kurumu — tarihinde—–sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki —- plakalı otomobil —— mahalline geldiği esnada seyre göre sağ taraftan kaplamaya giriş yapıp karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yaya …— idaresindeki aracın ön kısmı ile çarpması sonucu dava konusu yaralamalı kaza meydana geldiği, tüm dosya kapsamı beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri kroki incelendiğinde kazanın yukarıda açıklandığı şekilde gerçekleştiği, mevcut bulgulara göre davacı sürücü …—sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken yola gereken dikkati verip görüş alanına kontrol altında bulundurarak — şekilde seyrini sürdürmesi ve seyre göre sağ taraftan kaplamaya giriş yapmakta olan—- fark ederek zamanında etkili — ile olayı önlemesi gerekirken bu hususlara riayet etmemiş olduğu, olayda tali kusurlu olduğu, davacı yaya …—- taşıt yolunu yeterince kontrol etmeden sol tarafından gelen vasıtanın hız ve mesafesini dikkate almadan dikkatsiz ve tedbirsizce kaplamaya giriş yapıp seyir halinde olan davalı sürücü idaresindeki aracın sadmesine maruz kalarak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürmüş, ilk geçiş hakkını davalı sürücüye vermemiş olduğu anlaşılmakla olayda asli kusurlu olduğu, sonuç olarak davalı sürücü ….—-% 30 , davacı yaya ….— ise kazada % 70 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekili —-tarihli duruşmadaki beyanında — karar sayılı kararı sonrası yeniden maluliyet raporu alınmasını talep etmiştir.
Kaza tarihinin —- olduğu, kaza tarihinde yürürlükte olan maluliyete ilişkin yönetmeliğin özürlülük sınıflandırılması ve özürlülere verilecek—- raporları hakkında yönetmelik olduğu ve işbu davada alınacak maluliyet raporunda bu yönetmeliğin uygulanması gerektiği, mahkememizce de adli tıp kurumundan alınan maluliyet raporunda bu yönetmeliğin uygulandığı, keza —- karar sayılı ilamı ve bu ilamı uyarınca da alınacak maluliyet raporlarında kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiş olup, alınan maluliyet raporunun Yargıtay Kararlarına uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin yeniden maluliyet raporu alınması yönündeki talepleri mahkememizce dikkate alınmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Manevi Tazminat
Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.é şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre —— —tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir—- Karar Sayılı İlamı).
—– sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak —- tarihinde yürürlüğe giren —- Sigortası Genel Şartları’na,—- Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın — Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun —- tarihli ve —— sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek —– düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği [bu yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği]’in uygulanması gereklidir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan davalı —- ile yapılan sulh sözleşmesinin incelenmesinde davalı — tarafından ödeme yapılmasına mütakip 7 gün içerisinde maddi tazminat istemine ilişkin dosyada ana para, işlemiş faiz ve işleyecek faiz , yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin ——- davadan feragat sebebiyle ——- doğacak karşı avukatlık ücretinden davalı— feragıat edeceğinin kararlaştırıldığı davalı—- tarafından yapılan ödemeler içerisinde 1500 TL masraf olduğu ibraname içeriğinden anlaşılmıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, —-, Kusur Tespiti Raporu, Hastane Belgeleri, Maluliyet Raporu, Ceza/Soruşturma Dosyası, —– iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 11/09/2017 tarihinde sürücüsü … olan maliki diğer davalı … olan —- aracın davacı yaya—– çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, kaza nedeniyle davacının —- tedavi altına alındığı, yapılan tedavilerinde —kırık saptandığı, işbu kırıktan dolayı 17/05/2017 tarihinde ameliyat edildiği ve 22/05/2017 tarihinde taburcu edildiği, —- kurulundan alınan maluliyet raporuna göre kaza nedeniyle davacının maluliyet oranını % 0 olduğu, iyileşme süresinin ise 4 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir. Kazada tarafların kusur oranı tespiti yönünden alınan —- dairesi kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …– % 30, davacı yaya .—— % 70 oranında kusurlu olduğu, iş bu dava ile davacının davalılardan toplamda 1000 TL tutarında yaralanması nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunduğu, maddi tazminat istemi yönünden davacının davalı —- sulh olduğu, sulha ilişkin anlaşmanın dosyaya sunulduğu , —- ve onun sigortalısı … lehine davadan feragat edileceğinin kararlaştırıldığı ve sulh sözleşmesinde davacının yargılama giderlerinden de feragat edeceğinin kararlaştırıldığı ve davalı sigorta şirketi tarafından yargılama giderlerinin sulh anlaşması uyarınca davacıya ödendiği, bu haliyle yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılması gerektiği , davanın konusuz kalması nedeniyle davalılar … ve … vekili her ne kadar vekalet ücreti talebinde bulunmuş ise de kazanın meydana gelmesinde davalıların kusur oranının, kaza nedeniyle davacının geçici iş görememezlik süresinin ve dava değerinin 1000 TL olduğu ve davanın sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığı hususu dikkate alındığında davada tarafların haklılık durumu nazara alındığında davalıların vekalet ücreti talebinin yerinde olmadığı, davalı sigorta şirketinin ise yapılan sulha göre karşı vekalet ücret talebinin bulunmadığı anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurularak yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına ve sürücü ve işleten davalılar … ile … lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin yatan 38,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalılar —–. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye avansın ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı