Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/57 E. 2021/259 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/57 Esas
KARAR NO : 2021/259

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 27/02/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arası ticari ilişkinin bulunduğunu, davalı yana ürün satışının yapıldığını, verilen ürün karşılığında davacı yan tarafından faturanın düzenlendiğini, davalı yan tarafından fatura borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün——-Esas sayılı takip dosyası,
-Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen —
-Mali Müşavir bilirkişinin mahkememize ——– tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava; faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının faturaya dayalı alacağının olup olmadığı, faturaya konu hizmetin verilip verilmediği, alacak miktarı, takip öncesi temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya 23.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından — borca ve yetkiye itiraz edildiği, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı bulunmadığından borca ve yetkiye itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edildi.
Davalı/borçlu vekili tarafından takip dosyasına borca ve yetkiye itiraz edilmiş ise de; yetki itirazı ile yetkili İcra Dairesinin bildirilmediğinden yetki itirazının usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri incelenerek mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
20.01.2021 tarihli mali müşavir bilirkişi raporuna göre; Dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana — ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2017-2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yanın incelmeye gelmemiş, ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı yan tarafından davalı yana——- tutarlı bir adet fatura düzenlendiği, (düzenlenen faturanın davacı yanın yevmiye defterinde — numarası ile kayıt altına alındığı) ve (davacı yanın kendi ticari defterlerine göre) faturanın bedelinin davalı yan tarafından davacı yana nakit olarak ödendiği, taraflar arası bu tek fatura dışında ticari ilişki olmadığının taraflarınca görüldüğünü, tarafımızdan incelenen davacı yanın 2017-2018 yılı ticari defterlerinde davacı yanın davalı yandan borç ve alacağının olmadığı (bakiyenin sıfır olduğu), davalı yan tarafından davacı yana takibe konu fatura bedelinin (davacı yanın kendi ticari defterlerine göre) nakit olarak ödendiğini, dosyada, takibe konu fatura üzerinde teslim alan kısmında ——-imzasının bulunduğu (huzurdaki davaya konu ödeme emrinde de davalı —sıfatıyla aynı şahsın imzasının bulunduğu), davacı yanın takibe konu faturayı kendi ticari defterlerine kapalı işlemesi (yani fatura bedelinin, davalı yan tarafından davacı yana nakit ödenmiş olduğu) dikkate alındığında, davacı yanın dosya kapsamında alacağını ispat edemediği kanaatine varıldığını, tarafların inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde kaldığını beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan ——mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Davacı tarafın incelenen 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı taraf ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı ile olan ticari ilişkisini —- takip ettiği, davacı tarafından davalı——— tutarlı bir adet fatura düzenlendiği ve faturanın bedelinin davalı tarafından davacı tarafa nakit olarak ödendiği, taraflar arası bu tek fatura dışında ticari ilişki bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan borç ve alacağının olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı taraf 08.12.2020 tarihli ara karardaki ihtarata rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Davacının incelenen ticari defterlerinde davaya ve takibe konu faturanın kapalı fatura olarak kaydedildiği, yani fatura bedelinin nakden alındığı anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 54,4 TL harcın, alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye fazla alınan 4,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
5-İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi’nin—– Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.