Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/569 E. 2022/221 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/569
KARAR NO : 2022/221

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 27/11/2020 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket tarafından davalı —- sipariş üzerine—- ve davalıya teslim etmiş olduğunu, müvekkilinin karşılığında —-bedelli faturanın düzenlendiğini, davalı tarafın malları ve faturayı teslim alarak kullandığını, davalının sipariş formunda belirtilen —keşide tarihli — bedelli çeki teslim ettiğini, söz konusu çeki davalının ödeme yapacağı yönünde taahhütte bulunması sebebiyle süresinde bankaya ibraz edilmediğini, davalırın çeke karşılık bir kısım ödemeler yaptığını ancak bakiye —-borcunu ödemediğini, davalı ile yapılan görüşmelerden netice alınamadığından, — takip dosyası üzerinden takibin başlatıldığını, davalının icra müdürlüğünün yetkisine yapmış olduğu itiraz üzerine dosyanın—- gönderildiğini, davalı tarafından —-Esas sayılı takip dosyası üzerinden gönderiler ödeme emrine karşı —- itiraz edildiğinden takibin durdurulduğunu, davalının borca itiraz dilekçesinde, müvekkile borcunun bulunmadığını belirterek itiraz etmişse de itirazını gerekçelendirmediğini, takip konusu çek bedelini ne şekilde ödediğini açıklayamadığından, davalı tarafın muaccel hale gelmiş borcunu ödememesi, mallarını — bulunması sebebiyle müvekkilin —için ihtiyati haciz kararı verilmesine, tensiple birlikte, — dosyasının celbine, davalının borca itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve dayanaksız itirazi ile müvekkilinin alacağına geç ulaşmasına sebebiyet veren kötü niyetli borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatna çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu — tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın, müvekkil —- ve bu satımdan doğan cari hesap ilişkisinden—- alacağının söz konusu olduğunu iddiasıyla—- dosyası ile takip başlattığını, söz konusu takibe süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz neticesinde davacı yanın, mahkeme huzurunda her türlü yasal dayanaktan yoksun işbu davayı ikame ettiğini, davacı yanın, dava dilekçesinde fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağının olduğunu iddia ettiğini ve bu para borcu nedeniyle —-Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ettiğini, müvekkil şirketin ticari ikametgahının —- Mahkemelerinin bu yargılamada yetkili olmadığını, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, davacının sunmuş olduğu faturaların, taraflar arasında davaya konu hukuki ilişkiyi ispata — nitelikte olmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazlarının değerlendirmeye alınarak yetki itirazlarının kabulünü, dosyanın yetkili ve —– asliye ticaret mahkemesi’ne gönderilmesine, davacı tarafça ispat edilemeyen işbu haksız ve dayanaksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacının aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—– Esas sayılı takip dosyası,
——müzekkere cevabı (davacı şirketin —– kayıtları),
— tarihli müzekkere cevabı (davalı şirketin ——kayıtları),
—–müzekkere cevabı (davacı ve davalı şirkete — yılı karşılaştırmal——–
—— Talimat sayılı dosyası ile aldırılan mali müşavir bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, — arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen fatura ve fatura muhteviyatı ürünlerin/malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, davalı tarafından fatura karşılığı kısmi ödemeler yapılıp yapılmadığı, davacı tarafın bakiye alacağının kalıp kalmadığı, bakiye alacağın miktarı, faiz ve oranı, yetki, icra inkar ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: — Sayılı takip dosyasının yetki itirazı üzerine — Esas sayılı dosyasına —edildiği, ödeme emrinin borçlu tarafa —-tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —- tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, icra dairesince — tensip tutanağı ile takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı bulunmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli ara kararı ile davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
—müzekkere cevabı ile talep edilen— formları gönderilmiştir.
Mahkememizin— celsesinde —-Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı tarafa ait —- üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, talimat yazılmış bilirkişi raporu ibraz edilmiş ve rapor taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
——–müşavir bilirkişi raporuna göre özetle: “Davacı tarafın dava konusu——- usulüne uygun olarak yapıldığı, — olduğu bu dönemlere — alındığı, davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, Davacı —– Davalı … —- davalının siparişi ile davacı tarafından düzenlenen faturalar ve — sonucunda—-Karşılığı —-Davacının Davalı şirkçtten alacaklı olduğu” şeklinde rapor beyan etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, hükme esas alınan 09.12.2021 tarihli mali imüşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak:
Davacı tarafın mali müşavir tarafından incelenen —– ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı — davalı … arasında 2018 yılında davalının siparişi ile ticari ilişki kurulduğu, davacı tarafından düzenlenen faturalar ve tahsilatlar sonucunda —dava tarihi itibari ile —- davacının davalı şirketten alacaklı olduğu, — kayıtlarına göre tarafların — formları incelendiğinde tarafların 2 adet faturayı karşılıklı olarak bildirimde bulundukları, davacı tarafa ait incelenen —- göre dava konusu işle ilgili olarak davalıya ait kayıtların —- ve kayıtlarına usulüne uygun kaydedildiği, —–hareketlerin —— değerlemelerinin yapıldığı, icra takibine başlanması ile hesapların—aktarılarak karşılık ayrıldığı,—–dava ve takip tarihi itibari ile—- karşılığı— davacının davalı şirketten alacak kaydedildiği,
Davalı vekili tarafından davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi talep edilmiş ise de; mahkememizin —- ara kararı ile davalı şirketin bağlı bulunduğu — yazılarak — formlarının celp edildiği, bilirkişi tarafından ——- raporda değerlendirildiği anlaşılmakla; defter incelemesi talebinin reddine karar verildiği,
Davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davalı tarafından bağlı bulunduğu——-bulunulduğu, bildirimde bulunduğu faturalardan kaynaklanan davacı alacağının ödendiğine dair belgelerin davalı tarafından sunulmadığı, dava ve takip konusu alacağın ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği,
Davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların —– düzenlendiği, davacı tarafından icra takibinin İİK 58/3 maddesine göre — para cinsi üzerinden açıldığı, davacı tarafın icra takibinde alacağın —-cinsinden talebinin TBK 99. Maddesine göre uygun olduğu,
Alacağın faturayla dayalı bakiye cari hesap alacağı olduğu, davalı tarafından bağlı bulunduğu —–davaya ve takibe konu faturanın ——-ile beyan edildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu, icra ve inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
2—–Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarı —— para borçlarında devlet bankalarının—– vadeli hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile devamına,
3-Alacağın faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağı olduğu, davalı tarafından bağlı bulunduğu —– formu ile beyan edildiği, alacağın davalı taragından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı —- icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.058,14 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 438,06 TL’nin, alınması gerekli olan 5.984,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.488,58 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5—– aşamasında —- ödenen — ücreti —– davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, peşin harç 1.058,14 TL, posta ve tebligat gideri 105,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 1.917,54 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
9-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla—- Esas sayılı takip dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı