Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/560 E. 2022/744 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/560 Esas
KARAR NO: 2022/744
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/11/2020
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili —– tarihli dava tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —– şirkete yapacağı ihracat kapsamında, davalı ile alacak —– düzenlendiğini, müvekkili şirketin dava dışı firmaya ——- bedelli faturada gösterilen ürünleri gönderdiğini ancak alıcı firmanın ödeme yapmadığını, —- görüşmelerden olumlu sonuç çıkmaması üzerine, davalıya başvurulduğunu, davalı tarafından talep edilen malın yüklendiği ve teslim edildiğine ilişkin —,—- teslim edilmesine rağmen müvekkilinin zararının karşılanmadığını, müvekkili tarafından——- firmasına —– satıldığı ekteki birçok evrak ile sabit iken, —-malı almadığı yönündeki tek taraflı beyanının esas alınarak, müvekkiline davalı tarafından ödeme yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından kesilen —— kendi müşterisine kesilen aynı tarihli —— faturayla yüzeysel olarak karşılaştırılmasında dahi, müvekkilinin —– —- firmanın müşterisine kestiği —- müvekkilce verilen —– olduğunun görüldüğünü, ayrıca —–firmasının ifadesi alınan şirket yetkilisinin, müvekkili firma ile yazışmalarında —– evrakta malın teslim aldığını açıkça kabul ettiğini, riskin gerçekleşmesine rağmen, davalının poliçedeki yükümlülüğünü yerine getirmediğini, üstelik bu olanlardan sonra, son birkaç yıldır —- alınan —— ile yurtdışına döviz gönderilmesi yasağı getirildiğinden, yapılacak ödemelerin hükümetçe uygun görülmesi ancak —- dilimler halinde ———– ara ile olabileceğini, hatta davalının dahi bahse konu —- alacaklarını tahsil edememesi sebebi ile benzeri ——–aldığı bilgisinin öğrenildiğini, bir başka anlatımla, müvekkilinin müşterisinden davalının ödeme almasının fiilen imkansızlığı nedeniyle rücu hakkını kullandığında bir sonuca ulaşamayacağını bildiği için, müvekkilinin hakkı olan ödemeyi yapmayarak iyi niyet kurallarına aykırı hareket ettiğinden bahisle şimdilik kaydıyla —— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin—– tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın hisselerinin tamamının —– ——— teminat için müvekkil banka ile ———- kısa vadeli —-düzenlendiğini, işbu poliçe ile sigortalanan —- —–olduğunu, müvekkili bankanın sigortalı davacının tazminat talebi ardından alıcı firma —— tarihlerinde alıcı firma ile hem ——— girişimlerde bulunduğunu, ancak —– tarihinde alıcı firmanın müvekkili bankaya göndermiş olduğu cevabi mailinde böyle bir fatura ve faturada belirtilen tutarda mal alınmadığını beyan ettiğini, —–firması ile irtibat kurulabilmesini teminen—– müvekkil banka tarafından girişimde bulunulduğunu, davacının her ne kadar dava dilekçesinde dava konusu ticari işlemin sigortalının —-olduğunu beyan etse de bunun hiçbir gerçekliğinin bulunmadığını, —- müşterisine kestiği fatura olarak belirtilen ——- tutarındaki faturada sigortalı davacı vekilinin iddia ettiğinin aksine satıcı olarak —– alıcı olarak —— yer aldığının görülmekte olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi heyetinin —— tarihli raporunda özetle; — çıkışı yapılan malın, —– girişinin başka bir fatura ile gerçekleştiği; satıcı davalı olmakla beraber, alıcının —- olduğu; sadece teslim alıcının —— olarak gösterildiği; dolayısıyla satım akdinin —- girişi açısından davacı ile dava dışı —-arasında kurulduğu sonucunun ortaya çıktığı; zira —-girişi yapılan faturada hareketle —-davacıdan aldığı ürünlerin ——-üzerinden teslim edildiği sonucunun ortaya çıkmakla, alıcı limit onayı kapsamında yapılan satım olarak değerlendirilmediğinden. poliçe kapsamında bulunmadığı sonucuna varılmakla, davacının tazmin talep koşulunun gerçekleşmediği; mahkemenin bilirkişi heyetinin görüşünü uygun görmemesi halinde, poliçenin —- maddesindeki kararlaştırma ve koşullara göre davacının isteyebileceği alacak tutarının —— olduğu; faiz başlangıcının ilgili bölümde açıklanan nedenlerle ——- olduğu önceki heyetin raporunun iştirak edilmeme gerekçelerinin ilgili bölümlerde açıklandığı bu gerekçelerle bağlı olarak da taraf itirazlarının değerlendirildiği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, ——-olarak tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılan—— düzenlenme tarihli ——–İş bu poliçedeki anlamı bakımından ——— sevkiyat bedeli alacağını ödemekle yükümlü,——uygun olarak kurulmuş tüzel kişiliktir.—–talebi, bu tanıma uygun alıcı için yapılmalıdır. Kapsama alınacak sevkiyatlara ilişkin ödeme yükümlülüğü olan firmayı tespit ederek sevkiyattan önce —– başvurusunda bulunmak —— yükümlülüğü olup, sigortalının talebi doğrultusunda bu poliçede tanımlanan alıcıdan farklı bir alıcıya alıcı limiti onayı düzenlenmesi halinde, ilgili sevkiyatlar bu poliçe kapsamına girmemektedir.”
——– belirtilen riskler nedeniyle ödenmemesinden doğan zararlarla ilgili olarak——— sorumluluğunun doğabilmesi daha önce sigortalının her bir alıcı için—– talebinde bulunmasına, bu limitin verilmiş olmasına ve sözkonusu sevkiyatların da bu alıcı limitinde belirlenen şartlara uygun yapılmış olmasına bağlıdır.”
20/a maddesi;——— da talebe bağlı olarak —–tespit etmesi gerekmektedir.———verilmemesi halinde —–bu alıcıya yapılan sevkiyattan doğan sorumluluğu olmayacaktır. —— sevkiyat bildiriminde bulunmuş olmasına rağmen —- talep etmediği hallerde ilgili sevkiyata ilişkin —- alıcı limiti talebi olarak kabul edilir …” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, —– poliçe kapsamında —- tarihi kapsamında —-limit onayı verildiği, —-düzenlenen —- göndericinin —– alıcının —-olduğu, faturanın—-olduğu, satıcının —- alıcısının —– gösterildiği, ——girişinin başka bir fatura ile gerçekleştiği, satıcı davacı, alıcı ise —- olduğu, teslim alıcısının ise —– olduğu, satım akdinin davacı ile dava dışı —– arasında kurulduğu, davacının satım bedelini —–firmadan isteyebileceği, davalının alıcı onay limiti verdiği ——- davacı ile satım sözleşmesine taraf olmadığı, bu kapsamda malların—– teslim edilmesi poliçe kapsamına göre sevkiyatın gerçekleştiğinden söz edilemeyecektir.
Taraflar arasındaki —- düzenlenme tarihli poliçenin ————— kusurundan veya ihmalinden kaynaklandığını iddia ettiği gerekçelerle sevk edilen malları kabul etmemesi veya edememesi ve/veya teslim aldığı malların brüt fatura tutarını veya sözleşme bedelini ödememesi ve/veya yaptığı ödemelerin, mahsupların ve karşı tazmin taleplerinin bulunduğunu ve/veya başkaca bir nedenle satış sözleşmesindeki yükümlülüklerinin ortadan kalktığını iddia etmesi hallerinde ortaya çıkan zararlardan——–sorumlu değildir. ——- Ancak, —– kapsamında uğradığını iddia ettiği zararla ilgili olarak ———— kararı verilmiş bir mahkeme veya hakem kararını —— ibraz etmesi halinde mahkeme veya hakem kararı ile belirlenen zarar, sigorta kapsamında kabul edilecektir”. düzenlemesi mevcuttur.
Poliçede öngörülen kapsamda sevkiyat gerçekleşmediğinden davalı bankanın poliçenin —–uyarınca alıcının—— kesinleşmiş mahkeme kararını istemesinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır ————-
Yukarıda belirtilen poliçenin —— uyarınca davalı sigortacının dava konusu sevkiyatlara ilişkin sorumluluğunun doğabilmesi için alıcı olarak bildirilen —— yönünden davacının davalı ——— talebinde bulunması ve bu limitin verilmiş olması koşuluna bağlı olduğu, davalı bankanın adı geçen firma yönünden alıcı limiti onayının bulunmadığı, —- hükmü sigorta sözleşmesinin kurulması ile ilgili olup, alıcı limiti onayı hakkında uygulama yerinin bulunmadığı, ayrıca taraflar arasındaki sigorta poliçesinin—- göre davacının, alıcının —— kesinleşmiş ve tenfiz kararı verilmiş bir mahkeme veya hakem kararı ibraz etmediği sürece davalıdan tazminat talep edemeyeceği, tazminat talebi için gerekli koşulların oluşmadığı sonucuna varıldığından, koşulları oluşmayan davanın reddine hükmedilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Açılan davanın reddine,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 273,24 TL olarak yatırılan harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcı çıkarıldıktan sonra bakiye‭ 192,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı yana verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalının yargılama sırasında yapmış olduğu bilirkişi ücreti olan 4.000,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022