Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/553 E. 2021/633 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/553 Esas
KARAR NO : 2021/633

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 23/11/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacının “——- adresinde bulunan işyerinde —– hizmeti verdiğini, bu kapsamda davalı şirkete ait araçlara verilen hizmet sebebiyle ortaya çıkan ticari ilişki doğrultusunda karşılıklı alacak borç kalemleri açık hesap şeklinde tutulduğunu,
Taraflarca imzalanan— tarihli hesap mutabakatına göre davalı şirketin bu tarih
itibariyle davacıya 54.387,90 TL borcu bulunduğunu daha sonra bu tutardan davacının
davalıya olan 5.050,40 TL borcu mahsup edildiğini, bakiye 49.337,50 TL borç kaldığını, Söz konusu borcun ödenmemesi üzerine —- esas sayılı dosyasıyla davalı şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı
tarafın borca ve ferlerine yönelik itirazı üzerine durdurulduğunu,
Davalı taraf araç bakım ve onarım hizmetleri karşılığında düzenlenen faturaları teslim alıp itirazsız olarak ticari defterlerine kaydettiğini, ayrıca davalı şirket —
düzenleyerek kabul ettiği borcu ödemekten kötü niyetli olarak imtina ettiğini, bu sebeple
davalının hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali gerektiğini, Davalı taraf icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğinden ve dava konusu alacak
likit olduğundan dolayı davalı aleyhine %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar
tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 16/09/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 17/12/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın ikame etmiş olduğu itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebini kabul etmediklerini,
davacı şirket alacak iddiasına ilişkin takibe dayanak gösterdiği faturaları ve buna dair
hizmeti ispat yükü altında olduğunu, ayrıca iddia edilen faturaların davacı tarafından
usulüne uygun tebliğ/teslim edildiğini ispatlaması gerektiğini, davacı borç-alacak hesabının
karşılıklı açık hesap şeklinde tuttuğunu belirterek hesap ekstresi olduğunun savunmaktaysa da bunun geçerli olmadığını,ayrıca davacının dava konusu ettiği takip talebinin geçerlilik koşulları da bulunmadığını, davacı takipte talep ettiği alacağa ilişkin hiçbir faturayı göstermediğini, sadece miktarı yazarak usule ve esasa aykırı bir takip başladığını, TTK. Madde 89 hükmü gereğince taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmadığı, kaldı ki cari hesap sözleşmesinin varlığı için yazılı olma—- sağlamadığını, bu kapsamda da davacının cari hesap alacağının söz konusu
olmadığı açık ve net olduğu, bu nedenle de geçerlilik koşulları sağlamadığını geçerli bir takip
başlamadığı açık ve net olduğunu, dava dilekçesinde anlaşılacağı üzere 5.050,40 TL mahsuptan söz edildiğini, davacı
tarafından davalı şirkete ait bir araç hukuka aykırı olarak el konmak sureti ile alıkonulduğunu kendilerinden derhal teslimi istenmiş ise de aracı bulunduğu yerden kaçırarak bilinmeyen bir yerde yaklaşık—– kötüye kullanma suçu işlendiğini bu nedenle davacı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve aracın —- ile bulunduğunu, davacı hakkında dava açıldığını bu şekilde şirketin zarara
uğradığını, bu dava üzerine ancak aracın parçalarını yerine takarak yaklaşık ——ancak teslim alındığını, hakkındaki şikayetten bu vesile ile vazgeçildiğini, davacı yapmış olduğu icra takibinde 49.337,50 tl asıl alacak ile birlikte geçmişe yönelik —- faiz talebinde bulunarak takip yapmışsa da borca ilişkin bir ihtar keşide
edilmediğini, temerrüt söz konusu olmadığı için işlemiş faiz talep edilemeyeceğini, davacının
tüm faiz taleplerini usule ve hukuka aykırılığı nedeniyle reddi gerektiğini, tüm bunların yanı sıra davacının %20 icra inkar tazminatı istemi de yerinde olmadığını,
haksız ve hukuka aykırı davanın ve tüm taleplerin reddi ile yargılama gideri ve vekâlet
ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili ———- hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise bu ilişki nedeniyle davalının davacıya borçlu olup olmadığı, taraflar arasında geçerli bir mutabakat bulunup bulunmadığı, takibe itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “——– itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel——varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—–sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın—- anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez—– davacı —– —— tarihi itibariyle——- bakiyesi vermektedir.” şeklinde hazırlandığı ve tarafların—–imzalarının bulunduğu görülmüştür.
Bilirkişi —– raporunda özetle; davacı——– yasal defter ticari —-
incelendiğinde —-davacı tarafın 46.467,99 TL alacaklı
olduğu, davalı taraf——– ait yasal defter—-incelendiğinde —- tarihi itibariyle davalı tarafın —–
tutarında borçlu olduğu görüldüğü, taraflar arasındaki —– —- gelen bakiyesinden
kaynaklandığının görüldüğü, taraflar arasında ihtilafa konu olan anlaşmazlığın, —- devir bakiyesinden
kaynaklandığı, bu bakiyeler dikkate alınmaksızın her iki tarafın defterlerinde kayıtların
birbirleri ile örtüştüğü, takdir ve kararın Mahkemeye ait olmak üzere huzurdaki
davada—– sonuca ulaşıldığı,
mahkemece davacı tarafın ticari defterlerinin lehine hasın olacak olursa davacı tarafın davalı tarafından toplamda—- alacaklı olduğu, mahkemece davalı tarafın ticari defterlerinin lehine hasın olacak olursa davalı
tarafın toplamda 49.337,50 TL tutarında borçlu olduğu görüldüğü, alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar
bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağının değerlendirildiği, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda
belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere icra
inkar tazminatı talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, — adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu hizmetin sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 46.467,99 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacı tarafa —-borçlu olduğu, 46.467,99 TL bakımından her iki tarafın ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu bu nedenle 46.467,99 TL yönünden davacının cari hesap alacağını ispat ettiği, 16/09/2021 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından tarafların defterlerindeki—feragat edildiği, bu nedenle 2.869,51 TL yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, davacı tarafça davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden işlemiş faize ilişkin talebin yerinde olmadığı, davaya konu alacağın her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması nedeniyle alacağın kabulüne karar verilen kısmına takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ———– Esas sayılı dosyasına vaki itirazının —- alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli ‭3.174,22‬ TL karar ve ilam harcından peşin alınan 748,90 TL’nin mahsubu ile bakiye ‭2.425,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—– uyarınca hesaplanan——–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca hesaplanan ———- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca —— bilirkişi ücreti ve 30,50 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 794,90 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 585,04 TL ile 748,90 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭‭‭1.333,94 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca ——durumuna göre hesaplanan 971,51 TL’sinin davalıdan, 348,49 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.