Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/545 E. 2022/175 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/545 Esas
KARAR NO : 2022/175

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin —– tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için 01.07.2020 tarihinde—Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça ticari ilişkiden kaynaklı davalıya sağlanan mal ve hizmet karşılığı — numaralı — bedelli olmak üzere 5 adet faturanın tanzim edildiğini, fakat davalı tarafça 29.000,00TL eksik ödeme yapıldığını, bakiye alacağın ödenmediği gibi iade faturasının da kesilmediğini, davalı tarafça icra takibine itiraz sonrası ve müvekkili tarafça tanzim edilen faturalardan — numarası ile mal ve hizmet toplam tutarı —– numaralı iade fatura kesildiğini beyanla, davalının yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin — tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin müvekkili şirkete — ürün ürettiğini, davacı şirketin, müvekkili— — — faturası kestiğini, ancak bu faturanın kesildiği tarihte ürünün henüz tamamlanmadığını ve teslim edilmediğini, düzenlenen faturanın tamamen avans niteliğinde ödeme almak amacıyla düzenlendiğini, ürünlerin — ancak ürünlerin –yapıldıktan sonra — kontrolünden kaldığını ve müvekkili — bedelli fatura ile iade edildiğini, — tarafından müvekkiline gönderilen ——— kaynaklanan hata nedeniyle ürünlerin iade edildiğine yönelik— kontrolden kalması sebebiyle ayrıca ——kesildiğini, ürünlerin kontrolden kalıp taraflarına iade olmasının ardından —– tarihi olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan görüşmelerde — tutarının tüm ürünlerin sevki tamamlandığında belli olacağının kararlaştırıldığını, ticari teamül gereği de ortaya çıkan gizli ayıp miktarının belirlenebilmesi için tüm ürünlerin sevkinin gerektiğini, tüm ürünlerin sevkinin tamamlanmasından sonra müvekkili tarafından— faturasının kesildiğini, davacı şirketin hem hatalı üretim yaparak müvekkili şirketi zarara soktuğunu, hem de hukuka aykırı ve haksız bir şekilde icra takibi başlattığını beyanla, haksız davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu — sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine —işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.015,99 TL bakiye fatura alacağının tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan, davalı tarafından davacıya hitaben düzenlenen — tarihli faturanın incelenmesinde — tutarlı fatura düzenlendiği görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve ibraz edilen davacı ve davalı şirkete ait tüm — kayıt ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 16/11/2021 tarihli raporunda; davacı şirketin incelenen— yılına ilişkin ticari defterlerini usulüne uygun olarak sunduğunu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip itibariyle davalıdan 29.652,84 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunu,
Davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve davalının takip tarihi itibariyle davacıya 6,84 TL borçlu olarak görüldüğü, davacı ile davalı arasındaki farkın davacının davalı adına düzenlediği —– tarihli iade faturası —- kaynaklandığı, davacının — tarihinde davalıdan—- olduğu, davalının 07/08/2020 tarihinde — açıklamalı ——düzenlediği, davacının davalı adına düzenlediği — tutarlı iade faturasının davalı kayıtlarında olmadığı, taraflara — celp olunan ——- cari hesaplardaki fark gibi davacının davalı adına düzenlediği —iade faturasının davalı yanın — formunda mevcut olmadığından kaynaklandığını rapor etmiştir.
TTK 23/c : Malın ayıplı olduğu, teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için bu durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, TBK 223. Maddesinin 2. Fıkrası uygulanır.
TBK 223/2 : Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır.
Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında; davacının davalıya — yaptığı hususunda bir ihtilaf bulunmayıp, davacı tarafından davalıya sunulan mal / hizmet karşılığı faturalar düzenlendiği ürünlerin ve faturaların davalıya teslim edildiği, davalınında iş bu faturaları kabul ettiği ve— kayıt ettiği gibi her iki tarafın — formlarınında düzenlenen faturalar yönünden birbirini teyit ettiği, davalı tarafından davacıya kısmi ödemeler yapıldığı, ödenmeyen bakiye fatura alacağı 29.000,00 TL nin tahsili için davacı tarafından davalı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı ve davalı borçlunun süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı tarafından düzenlenen faturaların — davalıya teslim edildiği davalı beyanına göre sabittir. Davalı beyanına göre fatura içeriği mal/hizmetin faturanın düzenlendiği tarihte değil daha sonraki bir tarih olan 05/05/2020 tarihinde teslim edildiğini, davalı taraf davacı tarafça—-olarak üretilen ürünlerin dava dışı — gönderildiğini ve bu şirket tarafından yapılan kontrollerden kaldığını, ürünlerin ayıplı olduğunu ve ürünlerin — tarafından davalı şirkete sevkiyatın tamamlanmasından sonra 07/08/2020 tarihinde davacı adına — faturası düzenlediğini ürünlerin ayıplı olması nedeniyle düzenlenen iş bu — nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmektedir.
Davacı tarafından takip konusu alacağa dayanak fatura içeriği mal ve hizmetin davacıya teslim edildiği sabit olup, davalı beyanına göre fatura içeriği mal ve hizmetler faturanın düzenlendiği tarihte teslim edilmemiş olsa dahi ve davalı beyanına göre malların teslim tarihi 20/05/2020 tarihi kabul edilse dahi davalı tarafından düzenlenen — faturasının tarihinin 07/08/2020 olduğu ve malların fiilen teslim alındığı tarih üzerinden yaklaşık 3 aylık bir süre sonra iade faturası düzenlendiği, davalı tarafından teslim alınan mallar üzerinde davalın TTK 23 maddesi uyarınca malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde inceleme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı tarafça sunulan mal ve hizmetin gizli ayıplı bir hizmet olmadığı ve davalı tarafça yapılacak kontrollerle ayıplı olup olmadığının tespit edilebileceği, bu haliyle davalının ayıp ihbarının ve malların ayıplı olduğu iddiasının yerinde olmadığı, davalı her ne kadar davacı tarafça teslim edilen ürünler üzerinde dava dışı —- şirketi tarafından denetim ve kontrol yapıldığını ve bu şirket tarafından yaptırılan incelemelere göre ürünlerin ayıplı olduğu ve davalıya iade edildiği beyan edilmiş ise de, davacı ile dava dışı —şirketi arasında bir sözleşme olmayıp davacı ile davalı arasında da teslim edilen ürünleri kontrollerinin veya denetimlerinin dava dışı— şirketi tarafından yapılacağına ilişkin bir yazılı anlaşma bulunmadığı gibi bu yönde bir iddianın ileri sürülmediği, — şirketi tarafından denetim ve kontrolleri yapılan ürünlerin davacı tarafça üretilen ürünleri olup olmadığı da sabit değildir. Bu haliyle davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarına göre tarafların defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan —-alacaklı olduğu, davalının düzenlemiş olduğu —- bedelli — faturasının usulüne uygun olmadığı ve davacı tarafça bu faturaya itiraz edildiği, ticari defterlerde tek farkında iş bu — faturasından kaynaklı fark olduğu, alacağın likit belirlenebilir olduğu ve icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacı her ne kadar takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de; davalıya gönderilmiş bir ihtarname bulunmadığı bu haliyle davalının temerrütünün takip tarihi itibariyle gerçekleştiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile, davalının —-sayılı dosyasının vaki itirazının — yönünden iptaline, takibe bu tutar üzerinden devamına,
2-Hüküm olunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.981,00 TL harçtan daha önceden ödenen peşin olarak ödenen toplam 512,60 TL harç düşüldükten sonra eksik yatırılan 1.469,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden — reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 512,60 TL peşin harç, 7,80 vekalet harcı , 805,00 TL tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere olmak üzere toplam 1.379,80 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 1.324,60 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca —- arabulucuya hazine tarafından ödenen — davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen —- davalıdan alınarak, — davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.