Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/542 E. 2021/244 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/542 Esas
KARAR NO : 2021/244

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

DAVA :
Davacı … —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayalı dosyası ile haklarında icra takibi başlatıldığını, tahakkuk edilen ödeme emrinin ekinde … adına düzenlenen senedin sahte olduğunu ve itiraz ettiklerini, ..—– olarak işlettikleri cep telefonu —şahsa arsa karşılığında devir ettiklerini, daha sonra ..— almaktan vazgeçtiğini,——- ile aralarındaki ticari alışveriş anlaşmasını akdi olarak verdiğini, ——— şahsi borçlarını kapatmak için vermiş olduğu boş senedin ön yüzüne …— koyarak tanzim ve yazılım tarihlerini değiştirdiğini, resmi evrakta sahtecilik yapıldığını, gerçek muhatabın——–senet vermediğini, senedin ön tarafındaki tanzim tarihinin—- tarihi olarak düzenlendiğini, yapılan işlemin haksız çıkar sağlamaya yönelik olduğunu, senedin kambiyo niteliğinin kalmadığını, ——-ödendiğini, .—— borçlu bulunmadığının tespit edilmesini, senet üzerinde yapılan sahte düzenlemeden dolayı senedin hükümsüz kılınmasını, takibin dava sonuna kadar tehir-i icra talepli olarak durdurulmasını, masraflar ile avukatlık ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar —– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanlarında; “dava ve aşamalardaki dilekçelerimiz ile delillerimizi aynen tekrar ederiz, davalı taraf ile sulh olmak veya ihtiyari arabuluculuğa başvurmak istemiyoruz, dava konusu senedin üzerinde yer alan tarih ve imza haricinde diğer yazılar bize ait değildir, ———herhangi bir ticari ilişkimiz bulunmamaktadır, senedi verdiğimiz ——- senet bedelinin önemli bir kısmını ödedik, duyduğum kadarıyla ————- kendi şahsi borcu nedeniyle ….—- vermiş, davanın kabulüne karar verilsin” şeklinde talepte bulunmuşlardır.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili 18/03/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davacı taraf ile sulh olmak veya ihtiyari arabuluculuğa başvurmak istemediklerini, senetin asıl alacaktan mücerret olduğunu, davacı tarafın tanık dinletme istemine muvafakatlerinin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini, ayrıca % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, —- bedelli senetten dolayı davacıların davalıya borçlu olup olmadıkları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçluları hakkında 28/10/2020 tarihli takip talebi ile kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusu …— takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davaya konu bononun incelenmesinden; tanzim tarihinin —– keşidecisinin ….—– olduğu, …—-olduğu, bononun düzenleme tarihinin altında “22/10/2020” tarihinin yazılı olduğu ve bu ifadenin — olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların dava dilekçesi ekinde fotokopisini sundukları senedin incelenmesinden; vade tarihi kısmının lehtar kısmının doldurulmamış olduğu, düzenleme tarihi kısmında alt alta —-” tarihlerinin yer aldığı, keşidecinin ..– … olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığı, senette —– vade tarihi olduğu ve bu tarihin üstünün çizilmesi veya vade tarihinin iki defa yazılmasının senedin kambiyo vasfına halel getirmeyeceği ( Yargıtay —— Karar) bu nedenle davaya konu senedin kambiyo vasfında olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacıların fotokopisini sundukları senetle dava konusu senedin bedelinin, vade tanzim tarihleri ile keşideci ve —— aynı olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından davaya konu senedin kendileri ile dava dışı —– ve davalı—— hukuki ilişki nedeniyle dava dışı —- verdiklerini senedin ön yüzüne ….— tanzim tarihleri değiştirilmek suretiyle icraya konulduğunun ve senet bedelinin 20.000,00 TL’sinin dava dışı —– ödendiği iddiasıyla borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacıların bononun altında yer alan imzaların kendilerine ait olmadığı yönünde bir iddiaları bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu senedin kambiyo senedi olması nedeniyle davacıların senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu hususunu yazılı delille ispat etmeleri gerekmektedir ( Yargıtay —. H.D. —– Karar sayılı ilamı). Davacılar tarafından dosyaya sunulan ve davaya konu bononun dava dışı kişiye teslim edilirken bulunduğu hali olduğu iddia edilen fotokopi şeklindeki belge ile davaya konu bononun incelenmesinden vade, tanzim tarihleri, bedeli ve borçlularının aynı olduğu, davacılar tarafından sunulan fotokopide lehtar kısmının boş olduğu davaya konu senedin lehtar kısmında …—-yer aldığı, davacılar tarafından senedin bu şekilde doldurulmasının anlaşmaya aykırı olduğu yönünde yazılı bir delil sunulmadığı gibi dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamış olmaları nedeniyle bu yöndeki iddialarını ispat edemedikleri, senet bedelinin —– dava dışı —— ödedikleri yönündeki iddianın ise senet alacaklısının … olması nedeniyle davacıları senetten dolayı borçtan kurtaracak nitelikte iddia olmadığı, bu nedenlerle davacıların davalarını ispat edemedikleri, İİK 72/4 uyarınca tedbir kararı nedeniyle % 20 oranında tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 72/4 maddesi uyarınca % 20 oranında hesaplanan 8.000,00 TL tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan 683,10 TL karar ve ilam harcından alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatan 623,80 TL’nin davacılara iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.