Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/540 E. 2022/871 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/540 Esas
KARAR NO: 2022/871
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ: 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili —— tarihli dava tarihli dilekçesinde özetle; Davalı tarafın takibe dayanak olarak sunduğu çeke ilişkin olarak —- tarihinde taraflar arasında imzalanmış protokol mevcut olduğunu, ilgili protokole bakıldığında müvekkilinin borca karşılık olarak—— yapmış oldukları ve henüz ödeme alamadığı alacaklarını temlik ettiklerinin görüleceğini, davalı —– takibe dayanak olarak sunduğu çeki müvekkile iade edeceğini taahhüt ettiğini ve fakat halen iade etmediğini, davalı şirketin herhangi bir geçerli alacağı olmamasına ve bunu bilmesine rağmen, müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatmış olduğunu, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu, iyiniyet karinesinden yararlanamayacağını, ciro silsilesi incelendiğinde davalı şirketin takip yapmaya ehil/yetkili olmadığının görüleceğini, davacıların —– sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti için huzurdaki davanın ikame edildiğini belirterek davanın kabulüne, davacıların gerek —— sayılı dosyası gerekse ——- çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, kötüniyetli olarak icra takibi yaptığı sabit olan davalı aleyhine %20’tan az olmamak üzere haksız icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; —– dosya numarası ile çek borçlularından olan davacı borçlu ve diğer borçlular aleyhine kambiyo yoluna mahsus icra takibi yapılmış olduğunu, davacı tarafından menfi tespit sebebine dayanarak huzurdaki davanın açıldığını, müvekkil şirket ile gerçekleşen ticari ilişki kapsamında davacı şirketin keşidecisi olduğu —- adet çek devir cirosu ile müvekkiline verildiğini, ticari ilişkinin devamında ise müvekkili şirketin toplam alacağının —- olduğunu, —– keşide tarihli çeklerin bankaya ibrazında çeklerin karşılıksız kalması üzerine işbu çeklerin cirantalarından olan ——–çek borcunun ödenmesi için bir protokol düzenlendiğini, ———–tarafından işbu protokolün —— tarafından evrak kayda alınmasını ve de protokolün kabulüne dair——-kabul yazısı verilmesini sağlayacağının protokolde yer aldığını, protokolde bahsi geçen —— ——– yapılan harici görüşmede ——– alacaklı olduklarını, yetkililerine ulaşamadıklarını belirttiklerini, TBK 191 ve devamı maddeler kapsamında dahi devreden devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş sayılmaktadır denmekte olduğunu belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına , yargılama gideri ve ücreti veakletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
——— sistemi üzerinden celbedilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf, taraflar arasında protokol imzalandığını, ilgili protokolde —– firmasındaki yapmış olduğu ve henüz ödeme alamadığı alacakların temlik edildiği, bahsedilen alacak tutarının ——- tarafından davalı alacaklıya ödeneceğinin belirtildiği ve borcun bu şekilde ödendiği ayrıca davalı şirketin takibe dayanak sunduğu çekin davacıya iade etmesi gerekirken haksız olarak takip başlatıldığı, çekin bedelsiz olduğu ve davalıya borçlu olmadığı iddia olunmuştur.
Mahkememizce —————-Esas sayılı dosyası —–üzerinde dosya arasına alınmış olup incelenmesinde, davalı şirketin davalı ve dava dışı şirketler aleyhine —- toplam alacak üzerinden ——– tarihinde takip başlattığı görülmüştür.
Takibe ve davaya konu çekin —— ait, keşidecisinin davacı ———- miktarlı çek olduğu, çekin ciro edildiği ve bankaya ibraz sonucu bankanın yasal ödeme tutarı düşüldükten sonra ——–kısmının karşılıksız kaldığına ilişkin işlem yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin talebi üzerine dava dışı ———–firmasına mahkememizce müzekkere yazılmış ise de yazılan müzekkerelerin iade edildiği görülmüştür.
Mahkememizin—– tarihli celsesinde, dosyaya sunulan protokolün——– —– evrakın kayda alınmasına, protokolün kabulüne dair davalı şirkete kabul yazısı verilmesine sağlayacağının kararlaştırılması sebebiyle davacı vekiline iş bu madde gereğince ilgili kooperatiften protokol evrak kaydının alınmasını ve protokolün kabulüne dair yazı verilmesinin sağlayıp sağlamadığı hakkında mahkememize bilgi vermesi ve buna ilişkin belgeleri mahkememize sunması için 2 haftalık süre verilmiş ancak bu hususta herhangi bilgi davacı vekili tarafından dosyaya sunulmamıştır.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde yine dosyaya sunulan protokolün ——— Kooperatifinden evrakın kayda alınmasına, protokolün kabulüne dair davalı şirkete kabul yazısı verilmesine sağlayacağının kararlaştırılması sebebiyle davacı vekiline iş bu madde gereğince ilgili kooperatiften protokol evrak kaydının alınmasını ve protokolün kabulüne dair yazı verilmesinin sağlayıp sağlamadığı hakkında mahkememize bilgi vermesi ve buna ilişkin belgeleri mahkememize sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, mevcut delillere göre karar verileceğinin gerekirse davanın reddine karar verileceği ihtar edilmiş olup yine dosyaya bu hususta bir bilgi ve belge sunulmamış olduğu anlaşılmıştır.
Açılan davada ispat yükü davacı borçluda olup borcun ödendiği iddiasının davacı tarafça usulüne uygun olarak ispat edilemediği anlaşılmıştır. Zira dosyaya sunulan protokol de incelendiğinde davacının edimini yerine getirip getirmediği ve ödeme yapılıp yapılmadığı hususları davacı tarafça ispat edilememiştir.
Çek TTK’nın 780/1-b maddesine göre kayıtsız şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içerdiğinden sebepten mücerret bir borç ödeme aracı olduğuna ilişkin karine bulunmaktadır.
TTK 818/1-e maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanacak olan 687/1 maddesine göre bedelsizlik iddiası çek keşidecisi ile çek lehdarı arasında ileri sürülebilecek bir konu olup bunun iyiniyetli yetkili hamile karşı ileri sürülmesine imkan bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; Çekin, bir ödeme aracı olduğu, davacı çek keşidecisinin iddiasını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği ancak dosya kapsamına göre davacının davasını ispata yarar herhangi bir delil sunmadığı, tüm bu nedenlerle davanın ispat edilemediği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 341,55 TL harçtan mahsubu ile kalan 260,85 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı yana verilmesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022