Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/539 E. 2022/137 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/539
KARAR NO: 2022/137
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu — tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Davacı—- tasfiye gideri aidatı toplanmasına, gecikme halinde aylık — gecikme faizi işletilmesine karar verildiği, —— kararı gereği ödenmesi gereken tasfiye gideri alacağının davalı-borçlu tarafça ödenmediğinden —- sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, borçlu haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiği, dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de davalı taraf ile uzlaşma sağlanamadığı, ekte tutanaklar sunulduğu, davalı-borçlunun itirazı haksız ve dayanaksız olduğu belirterek davalı – borçlunun —–dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına, likit asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili —- tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalının, muhatap Kooperatif üyesi olduğu, kooperatifin yapmış olduğu dairelerden birinin maliki iken taşınmazı bir başka kişiye sattığını, ancak kooperatif üyeliğinin devam ettiğini, —- alınan karar gereği kooperatifin tasfiyesine başlandığını — alınan karar doğrultusunda — aidat alınmasına karar verildiği ve davalının bu bedeli ödediğini, — tarihli — tasfiye aidatı toplanmasına karar verildiğini ve bu bedel için talepte bulunduğunu, ancak her ne kadar—- “tasfiye aidatı” dense de —- yapılan görüşmelerde bu bedelin aslında “iskân” için yapılacak olan Masraflar için toplandığının belirtilmiş olduğunu, kooperatifin iskân alınmasında problemler yaşamakta olduğu ve iskân alınabilmesi için ödenmesi gereken bir bedele ihtiyaç duyulduğunu, davalının yöneticilerle yaptığı görüşmelerde de bu bedelin aslında “iskân” sorununu çözmek için toplandığının belirtilmiş olduğunu, kooperatif yönetiminin daire maliklerinden iskân bedeli toplanmasında sorunlar yaşadığını ve bu nedenle iskân sorunu çözülemediğinden — tasfiyesinin gerçekleşemediğini, bu sorunu çözmek için kooperatif genel kurulu—– gerçekte iskân işleri ve toprak sahibi ile olan davaların sonuçlanabilmesi için, —- toplanmasına” karar verilmiş olduğunu, bu bedel için iskân ile ilgili ödemeler dendiğini ancak bu bedelin “tasfiye gideri” adı altında toplanması gibi bir gerekçe gösterildiğini, davalının gönderilen Genel Kurul kararlarına karşı —– itiraz ettiğini, iskân bedellerinin kat maliklerini ilgilendiren ve onların sorumlu olduğu bir konu olduğunu, bu nedenle de iskân için ödenmesi gereken bedelden de kat maliklerinin sorumlu olduğu, davalının her ne kadar —– bile kat maliki olmadığını, kendisine ait olan dairesini yıllar önce sattığını, kooperatif üyeliği ise tasfiye edileceği için devam ettiği, genel kurullarda alınan kararların gereği bugüne kadar kendi üstüne düşen ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiği, en son — günü yapılan genel kurulda alınan aidat ve tasfiye borcunu da ödemiş olduğunu, son—- genel kurulda iskân alınması için toplanmasına karar verilen —- bedelini kabul etmediğini, bu bedelin davalı taraftan istenmesinin hukuki bir dayanağı olmadığını, bu nedenle yapılan icra takibine itiraz edildiğini, davacı ile yapılan arabuluculuk görüşmesinde anlaşmaya varılamadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
—- sayılı takip dosyası,
— tarihli müzekkere cevabı,
-Mali Müşavir bilirkişinin mahkememize sunduğu —-tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliği v e ortaklığından kaynaklanan alacağa istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının davacı kooperatif üyesi olduğu ve halen üyeliğinin devam ettiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, davalının kooperatif üyesi olarak adına tahsis edilen taşınmazı 3. Kişiye satması nedeniyle davaya ve takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı, davalının kooperatif üyesi olarak borcunun bulunup bulunmadığı, borcun miktarı,—- genel kurul kararlarından sorumlu olup olmadığı, tasfiye gideri adı altında iskan için toplanacak giderlerden davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, faiz ve oranı, takip öncesi faiz talebinin yerinde olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmışır.
— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: Ödeme emrinin borçlu tarafa — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından— tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edildi.
Tasfiye Halinde — tarihinde davacı kooperatife ait belgelerin ibraz edildiği görülmüştür.
— tarihli müzekkere cevabı ile, davaya konu taşınmaza ait tapu kayıtları gönderilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu —- tarihli bilirkişi raporunda özetle: “Davacı ile davalı arasında üyelik konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı, davalıya—- sayılı dosyası ile icra takibini başlattığı, davalı, kooperatif üyesi olduğu ancak maliki olduğu daireyi başka kişiye satmış olduğundan, iskân için ödenmesi gereken bedelden kat malikleri sorumlu olduğu, kat maliki olmadığından hukuki dayanağının olmadığı iddiasında bulunduğu, davacı tarafından gönderilen— Tarihli ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, davalı— ödeme kararına itiraz ettiği, kooperatif ortağının—–toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her hâlde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararların iptalini isteyebilir…” Davacının — kararının iptalini istediği ile ilgili dosyasına sunulu mahkeme kararının bulunmadığı, davalının—- hisselerin sahibi olduğu. davalının Kooperatif ortaklığı devam etmesi, —-, kooperatifin amaçları ile ilgili her türlü işler hakkında da karar alabileceği, Ortaklık sorumluğu gereği—karaları doğrultusunda alınan kararlara uyma zorunluluğu nedeniyle davacının —–dosyası ile başlatılan icra takibinin yerinde olacağı” şeklinde rapor beyan etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan —- tarihli bilirkişi raporu dayanak yapılarak:
Davalının davacı —–olduğu ve dava tarihi itibari ile halen üyeliğinin devam ettiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı,
——- hissesine sahip olduğu,
Mahkememizce uyuşmazlık hakkında —-uzmanı bir mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından ibraz olunan — tarihli rapora göre; davacı—- Toplantısı yapılmak üzere karar verildiği, —- ortaklar listesine kayıtlı ortağa imza karşılığı tebliğ edildiği,— dair tebliğin davalıya —- aracılığı ile taahhütlü olarak tebliğ edildiği. Davalının hazirun cetvelinin — Sırasında yer aldığı, ortaklar listesinde kayıtlı— asaleten, — ortağın ise vekaleten katılımı ile toplam — ortağın toplantıda hazır bulunduğu, toplantının açılması için gerekli çoğunluğun mevcut olduğu, toplantıya katılan —verildiği, — alınan takibe ve davaya dayanan kararın—- uygun olduğu, davalı tarafça— tarihli —-a karşılık —- yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz edildiği, ancak —– bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden itibaren 3 ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararların iptalini isteyebilir” denildiği, davalı tarafından—– ihtarnamesi ile itiraz edildiği, ancak kararın iptali için mahkemeye başvuru yapıldığına dair somut belge sunulmadığı,
Davalının—– devam etmesi, —-amaçları ile ilgili her türlü işler hakkında da karar alabileceği, ortaklık sorumluluğu gereği —-kararları doğrultusunda alınan kararlara uyma zorunluluğu nedeniyle davacının —- istinaden icra takibi başlatmasının yerinde olduğu,
TBK 120. Maddesine göre aylık —-gecikme faizi talebinin uygun olduğu, davalının —-Kararında ödenmesi belirtilen tarihlerde ödemede bulunmadığından ödeme tarihinden itibaren takip öncesi faiz talebinin de yerinde olduğu,
Alacağın — Kararına dayalı olduğu, davalının—– olduğu, itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
—– sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın —- Kararına dayalı olduğu, davalının —– üyesi olduğu, genel kurul kararının davalıya tebliğ edildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı—–icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 89,83 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 26,30 TL’nin, alınması gerekli olan 359,31 TL harçtan mahsubu ile bakiye 243,18 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk aşamasında —– tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, peşin harç 89,83 TL, posta ve tebligat gideri 55,90 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 900,13 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla ———sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 24/02/2022