Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/535 E. 2022/472 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/535 Esas
KARAR NO: 2022/472
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/11/2020
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili —– tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının —- ile davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalının iş bu icra takibine itiraz ettiğini, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı müvekkilinin davalı borçlu şirkete —- iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini, —— anlaşmaya uygun olarak müvekkili tarafından mevzuatla belirlenen usule uygun şekilde eğitimler verildiğini ve verilen hizmet karşılığında icra takibine konu faturaların keşide edildiğini, davalıya, aralarında ki anlaşmaya uygun olarak faturanın keşide ve tebliğ edildiğini, davalının keşide edilen bahse konu faturalara itiraz etmediğini ve ödeme yapmadığını, davacı müvekkilinin keşide etmiş olduğu bu faturaların müvekkilinin defter ve kayıtlarıyla sabit olup taraflar arasındaki anlaşma da baz alındığında bu kayıtların kesin delil teşkil ettiğini, alacaklarının varlığı ve davalının itirazlarının haksızlığının müvekkil şirket defter ve kayıtlarında yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, hizmetin verildiğini sunulan belgelerin ve mail yazışmalarının kanıtladığını, —– arabuluculuk işlemlerinin taraflarınca başlatıldığını, bu süreçte anlaşamama yönünde tutanak tanzim edildiğini ve —tarihinde arabuluculuk sürecinin sonlandığını, davalı yanın itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu belirterek, davalının ——–dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz edilen miktarın %50’si tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin —–tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış cari hesap sözleşmesi bulunmadığından Türk Ticaret Kanunu’nun cari hesaplara özgü hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, sadece bir açık hesaptan bahsedilebileceğini, açık hesap ilişkisinde önceki borçlar tahsil edilmemiş olsa bile ticari ilişkinin devam etmesinin mümkün olduğunu, öte yandan müvekkili şirketin —— dosyası üzerinden konkordato başvurusu yaptığını, aynı tarihten itibaren geçerli olmak üzere geçici mühlet kararı verildiğini, daha sonra da kesin mühlet kararı verildiğini, Konkordato’nun kabul edildiği — tarihli celsede borçların —– vade içinde 3’er aylık dönemlerde ödenmesine karar verildiğini, istinaf başvuruları nedeniyle kararın henüz kesinleşmediğini, ancak plân dahilinde ödemelerin yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin —-senesinden beri süregeldiğini ve açık hesap olarak ödemelerin devam ettiğini, buna rağmen — tarihinde müvekkili şirkete ihtarname gönderilerek ödeme talep edildiğini savunarak; davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık:Taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davacının davalıya—— gereği iş sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri verip vermediği, vermiş ise buna ilişkin takibe konu faturalardan kaynaklı cari hesap ekstresi nedeniyle davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —— dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı borçlu aleyhine —- alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde borcun tamamına, faize, yetkiye, faiz oranına ve her türlü ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —— yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan —- karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı şirket hakkında — tarihinde davalı şirketin konkordato talebinin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Dosyada mübrez —–incelenmesinde; tarafların davacı ve davalı olduğu, sözleşme konusunun ise ———-olduğu görülmüştür.
Dosyada mübrez takibe dayanak yapılan faturaların incelenmesinde faturaların davacı tarafından davalı adına düzenlendiği, e-fatura olduğu ve fatura içeriğinin —– Bedeli’ne ilişkin olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan ——- incelenmesinde takibe konu cari hesabı oluşturan faturaların davacı ve davalı tarafından — bildirim konusu yapıldığı , tarafların —- birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Tarafların tüm deliller celp olunarak davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat yolu ile ——Asliye Ticaret Mahkemesi’nden bilirkişi raporu alınmış olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —— tarihli raporunda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibari ile —- alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —– tarihli raporunda özetle; davalı tarafça ibraz edilen envanter defteri ve davacı ile arasındaki hesap ilişkisini gösterir muavin defter kayıtlarına göre davalının —– tarihi itibari ile davacıya —-borçlu olduğu rapor edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, mail yazışmaları, sözleşme, faturalar, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden verilen hizmet karşılığı fatura düzenlendiği, ödenmeyen fatura alacağının tahsili için genel haciz yolu ilamsız takip yapıldığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve huzurdaki itirazın iptali davası açıldığı, taraflar arasında yapılan sözleşme içeriği hizmetin sunulduğu sabit olup, bu hususta tarafların bir itirazı bulunmamaktadır. Alınan bilirkişi raporlarına göre davacının usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibari ile —- alacaklı olduğu, aynı şekilde davalının incelenen ticaret defter ve kayıtlarına göre de davacıya —- borçlu olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini doğruladığı görülmüştür.
Davalı şirket her ne kadar şirket hakkında —- konkordato talebinin kabulüne karar verildiğini ve bu nedenle konkordatonun tasdikine bağlı olarak borçların toplam —– aylık vade içinde belirlenen üçer aylık ödeme günlerinde ödemesine karar verildiğini iddia etmiş ise de davalı şirketin konkordatoya müracaat ettiği tarihin — olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tarihinin ise —- olduğu, bu hali ile davalı şirketin konkordato davasını açtıktan sonra davacı şirket ile sözleşme imzaladığı ve ticari ilişkiye girdiği, davalı şirketin işbu sözleşmeyi imzalamak için konkordato komserinin onayını aldığı, bu işlemin konkordato dönemi zarfında bundan kaynaklanan borçları konkordato kapsamına girmeyeceği, davalının davacı ile ticari ilişkisi sırasında davacıya ara ödemeler yaptığı bu nedenle davacı alacağının konkordato kapsamına girmediği, kaldı ki davacı alacağı konkordato kapsamına giriyor olsa dahi davalı şirket hakkında konkordato kararı verilmesi mahkememizce işbu davada karar verilmesine engel olmayıp bu husus mahkememizce verilen hükmün icrası aşamasında ileri sürülebilecek bir husustur.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamına göre davacının davalıdan takip tarihi itibari ile —-alacaklı olduğu, alacağın faturaya dayalı bilinir ve belirlenebilir olması nedeni ile icra ve inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, tarafların tacir olması ve yapılan işin ticari olması nedeni ile hükmolunan alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile; davalının—— yönünden iptaline,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 181,07 TL harcın alınması gerekli olan 724,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 543,18 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Arabuluculuk aşamasında ——-tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 181,07 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harcı, posta ve tebligat gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.822,77 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider A
vansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022