Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/531 E. 2021/479 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/531 Esas
KARAR NO : 2021/479

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 12/11/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- arasında geçerli olmak—- —mevkiinde çok araçlı yaralanmalı ve maddi — araç sağ ön — muhtelif kısımlarıyla davacı müvekkilinin sigortalıs— istenilmesini talep ettiklerini, —- olay yerinde tutulan—- Tutanağından açıkça görüleceği üzere, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan — plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli kusurlu olduğunu, kaza sonrası alınan eksper raporu ile hasar miktarının 19.000,00-TL olduğunun tespit edildiğini, yaşanan kaza sonrası alınan eksper raporunda —–yer verilerek araç hakkında—-uygulanmış olup aracın o dönemdeki rayiç bedeli üzerinden — geriye kalan 19.000,00-TL sigortalıya ödendiğini, maddi hasar ile sonuçlanan işbu kaza sonucu; müvekkili şirket sigortalısına toplam 19.000,00-TL tutarında hasar ödemesi yaptığını, müvekkili şirket, davalının %100 kusuruna karşılık gelen, ödenen tazminat miktarının tamamına TTK 1472. Maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu beyan ile, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; Borçlunun —dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yaptığı haksız itirazın iptalini, asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ve takibin devamını, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir
Davacı vekili 22/06/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 09/12/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: işbu dava ile müvekkili —- sigorta teminatı altına alınmış bulunan aracın, kazaya karıştığı araç için ödenen tazminatın rücuen tazmini talebiyle başlatılan—- takibine yönelik itirazın kaldırılmasının talep edildiğinin anlaşıldığını, davacının talepleri haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul manasında olmamak üzere davacı taraf işbu dava konusu alacak bakımından “—arasında imzalanan ve– gereğince yargılama sırasında dikkate alınması gereken protokol” gereğince yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmakla, söz konusu taleplerin haksız olduğunu, davacının kusur paylaşımına ilişkin iddialarının kabulü mümkün olmamakla, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, davacının gerçek zararının tespiti gerektiğini, davacı yanın icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafın borca itirazı haksız ve kötü niyetli olduğuna ilişkin iddialarının kabulü mümkün olmadığını, kusur ve gerçek zarar miktarı belirsiz olduğundan ve yargılamayı gerektirdiğinden de davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini beyan ile, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini beyan ile, davanın esastan ve usulden reddini,—- takibinin kaldırılmasını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde 11/11/2018 tarihli kazada kusur durumunun ne olduğu, kaza nedeniyle— plakalı araçta hasar meydana gelip gelmediği, hasar meydana gelmiş ise hasar bedelinin ne kadar olduğu ve bu hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise davacının ödediği miktarın ne kadarını davalıya rücu edebileceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel — alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 08/01/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca, ferilerine ve yetkiye karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ——- tespit tutanağına göre; sürücüsü tespit edilemeyen —–araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —– arasında geçerli olduğu,—— ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 02/07/2018 tarihinde —- arasında geçerli olduğu, sigortalısının —— plakalı araç, —– ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
—–Mühendisi bilirkişi — tarihli raporunda özetle; davalı tarafa— (Sürücüsü tespit edilemeyen) %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı—– araç sürücüsü dava dışı ————tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu — araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu ve hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu —— araçtaki toplam hasarlı parça, malzeme tutarının 17.756,31 TL olabileceği, onarılması durumunda bu tutara 6.525,00 TL işçilik bedeli de ekleneceği dikkate alındığında toplam hasar tutarının KDV hariç 24.281,31 TL olabileceği kanaatine varılmış olup, aracın kaza tarihi itibariyle hesaplanan rayiç değeri de (39.000.00TL) dikkate alındığında, tamirinin ekonomik olmayacağı, aracın—– aracın, serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibariyle dava konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin —— tarafından aracın malikine——– dekont örneği bulunduğu,——) Davacı sigorta tarafından——-dosyası kapsamında, —– tarihli İlamsız takip başaltılmış olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi kök raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamından;— tarihinde davalı tarafa sigortalı — yönetimindeki—– plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde dikkatini yola vermeyen, görüş alanını, mevcut trafiğin seyir durumunu dikkate almayan, kontrolsüz şekilde şerit değiştirerek sağındaki şeritte seyir halinde dolan dava konusu aracın sol yan arka kısmına çarparak kazayı başlatan davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde— aracın hasara uğradığı ve— dosya kapsamına ve davaya konu aracın durumuna uygun olarak hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre aracın kazadan önceki rayiç değerinin—- olduğu, bu nedenle davacı tarafından dava dışı sigortalıya ödenen bedelin gerçek zarar olduğu, kaza sebebiyle hasara uğrayan aracın hasarından davalı sigorta şirketinin Karayolları Trafik Kanununun 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden takip talebinde yer alan işlemiş faize ilişkin itirazın haklı olduğu, davacı tarafın yasal faiz talep etmesi nedeniyle kabul edilen miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği, karar vermek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H.Ü.K.Ü.M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—-dosyasına vaki itirazının 19.000,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli ‭1.297,89‬ TL karar ve ilam harcından peşin alınan 239,40 TL’ nin mahsubu ile bakiye ‭1.058,49‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 88,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan ‭842,40‬ TL’den kabul ret oranına göre hesaplanan 790,18 TL ile 239,40 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭1.029,58 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen —haklılık durumuna göre hesaplanan 1.265,30 TL’sinin davalıdan ve 54,70 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.