Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/530 E. 2021/493 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/530 Esas
KARAR NO : 2021/493

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 12/11/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil ——– alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirketin müşterilerine ve —yapmak ve piyasaya arz etmek üzere yurt dışından—– ithâl ürünlerin —– müvekkil şirkete —-işi ise davalı tarafından üstlenildiğini, davalı tarafından müvekkilin ithâl ettiği ürünler, müvekkil şirkete —- sayılı araç vasıtasıyla teslim edildiği esnada müvekkil şirket çalışanı — tarafından sayımı yapıldığı ancak ————- çıkmasına —— teslimle görevli davalı şirket çalışanı, yetkilisiyle görüşmüş ve eksik çıkan — hakkında tutanak tutulması, —– teslim ve eksik çıkan bu iki ürünün müvekkil şirket tarafından davalıya fatura edilmesi hususunda anlaşıldığını, anlaşma uyarınca —- arasında eksik teslime dair 21/01/2020 tanzim tarihli tutanak tanzim edildiğini, 21/01/2020 tanzim tarihli tutanak ile taraflarca eksik olduğu tespit edilen iki adet —- ürün müvekkil şirket tarafından ——– Fatura ile davalıya fatura edildiği ve müvekkil şirketin, davalıdan 5.049,60- TL tutarında fatura alacaklısı olduğunu, müvekkil şirket yetkilileri —- eksik teslim ettiği ürünlerin bedelinin ödenmesi konusunda davalıyı uyarmış iseler de müvekkil şirketin işbu ödeme talepleri davalı tarafından kabul görmemiş ve davalı fatura bedelini müvekkil şirkete ödemediğini, bunun üzerine taraflarınca —— mesnet edilerek davalı/borçlu aleyhine —— sayılı dosyası üzerinden takibe girişilmiş ise de davalı/borçlu tarafından yasal süresi içinde müvekkil şirkete herhangi bir borcu olmadığından bahisle haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz edilmiş ve takip durdurulduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 29/06/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 30/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davalı müvekkilinin uzun yıllardır—- —çeşitli yerlerine—— –geçirdiği malları anlaşma uyarınca teslim edilmesi gereken yere sevk etme işini yapan bir kooperatif olduğunu, dava konusu olay kapsamında müvekkil davalının davacı firmaya ait malzemenin— yüklendiğini, — mal veya ürünleri kapalı bir —– içerisinde ise bu hususta inceleme yapmadığı, yalnızca taşımacılık görevini yerine getirdiğini, davalı müvekkilinin—-esnasında meydana gelecek hasarlara — altına almak için —- bir poliçe yaptırdığını, davacı firma hasarı müvekkile —ettiği ancak bu faturalandırma işlemi husumet yöneltilecek kişi bakımından hatalı olduğunu, bu noktada davacı firmanın—yapılan yönlendirme neticesinde —– başvurması gerekirken tarafımıza fatura düzenleyerek hukuka uygun olmayan bir işlem yaptığını, bu sebeple bu fatura dayanak gösterilerek açılan —sayılı dosyasına haklı olarak süresi içerisinde itiraz edildiğini, öncelikle davanın—– ihbar edilmesini talep ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 01/07/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili 28/04/2021 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; öncelikle, ihbar olunan olarak aleyhimize hüküm kurulmasına imkan bulunmadığını, müvekkil sigorta şirketinin işbu davada davalı sıfatını taşımadığını, taraflarına ihbar dilekçesi ve ekinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup dava dilekçesinde taraf olarak müvekkil yer almadığını, davalı,—- ———– vadeli poliçe ile müvekkil şirketçe temin edildiğini, iş bu poliçe —– kapsamında düzenlenmiş olup —- kapsamında ve— şartlarınca teminat sağladığını, —– yer alan ——kusuru ile meydana gelen — devrilmesi,çarpışması,yanması sonucunda taşınan emtianın hasara uğraması ve zayi olması nedeniyle taşıyıcıya düşecek sorumluluğu temin ettiği,—–dahil olmadığını, poliçede özel olarak belirtilmediği sürece yükleme, boşaltma, aktarma ve hırsızlık— teminata dahil olmadığını, mahkemede görülen davada müvekkili sigorta şirketine karşı herhangi bir husumet yöneltilmemiş ve davada taraf değil ve hakkında doğrudan bir hüküm tesis edilemeyecek ise de , sorumluluğu düzenlediği poliçe genel ve özel şartlarına bağlı olup huzurdaki yargılama sonucunda sigortalının sorumluluğuna hükmedilse bile müvekkil şirketin ilgi poliçe kapsamında sorumluluğu ancak sigortalı tarafından yapılan taşıma nedeni ile sigortalıya yüklenebilecek yasal sorumluluk nispetinde ve poliçe genel şartları ve ekli özel şartlar dairesinde poliçe limitleri ile sınırlı olarak sözkonusu olabileceğini, müvekkil şirketçe tebellüğ olunan ihbar dilekçesi ekinde bütün taraf delilleri bulunmadığından davacının iddiasına maddi vakıalar yönünden özellikle; —– şartları kapsamında hasarın — içinde ve teminat kapsamında meydana gelip gelmediği ve zararın miktarı yönünden tüm cevap, beyan ve itiraz haklarını saklı tuttuğunu beyan etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde 21/01/2020 tarihli taşıma sonrasında eksik olarak teslim edilen ürünlerin bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 16/06/2020 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 19/08/2020 Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan 24/02/2020 tarihli faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak 5.049,60 TL bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça kendileri tarafından ——edilen ürünlerin taşıma işini davalının üstlendiği, davalının ——–taşıdığı, bu —- kendilerine teslimi sırasında 2 adet ürünün eksik çıktığı, bu ürünün bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığını beyanla itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafın ise taşıma sırasında meydana gelen rizikolardan —- beyan ederek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya içinde mevcut — ürünlerden 2 tanesinin eksik teslim edildiği ve tutanağın altında taşımayı yapan sürücünün de imzasının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda davacı tarafça ürünün eksik teslim edildiğinin ispat edildiğinin kabul edilmesi gerekmiştir.
Davalı tarafından ileri sürülen husumet itirazı yönünden yapılan incelemede; davacı ile davalı arasında— verilmesine ilişkin sözleşme bulunduğu, taşıma sonucunda ürünün eksik teslim edilmesi halinde sözleşmeye aykırılık nedeniyle davalıya husumet yöneltilebileceği bu nedenle davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, sigorta şirketine husumetin yöneltilmesi gerektiği iddiası yönünden yapılan incelemede ise; sigorta şirketi tarafından taşıma sırasında meydana gelecek —-teminat altına alınmış ise de sigorta ilişkisinin davacı ile davalı arasındaki sözleşmeye istinaden taşımadan asıl sorumlu olan davalıya davacının husumet yöneltmesini engelleyecek nitelikte bulunmadığı, davacının müşterek sorumlulardan istediğine müracaat edebileceği kanaatine ulaşılmış ve itiraz yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamından; davalı tarafından taşınan ve davacıya ait olan ürünlerden iki tanesinin eksik teslim edildiği, bu nedenle davacının eksik teslim edilen ürünlerin bedelinin tahsili amacıyla takip yapmakta haklı olduğu, asıl alacak yönünden takibe yapılan itirazın iptalinin gerektiği, davacı tarafından davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden işlemiş faize ilişkin talebin yerinde olmadığı, her iki tarafın da tacir olması ve dava konusu taşımanın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle kabulüne karar alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ——– dosyasına vaki itirazının 5.049,60 TL alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 344,94 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 63,59 TL’nin mahsubu ile bakiye 281,35 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca hesaplanan 214,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 23,10 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 77,50 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan ile 74,34 TL ile 63,59 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭‭‭‭137,93 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan 5,50 TL posta ve tebligat giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan ile 0,22 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu —- arabulucuya hazine tarafından ödenen — durumuna göre hesaplanan 1.266,10 TL’nin davalıdan ve 53,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibarı ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.