Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2022/283 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/53
KARAR NO: 2022/283
DAVA: Yöneticinin Azli, Şirkete Kayyım Atanması,
DAVA TARİHİ: 21/11/2016
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı —-payla ortak olup, şirketin diğer ortağının %50 payla davalı — olduğunu— tarihli —-davalının süresiz olarak —— seçildiğini, ancak davalının şirketin —— tutarı şirketten hakkı veya alacağı olmamasına rağmen şirket hesaplarından kendi şahsi hesaplarına aktardığını, bunun dışında cari hesap dönemi içinde — daha kendi hesaplarına geçirdiğini,—– sonu itibariyle şirkete —-borcu olduğunun muhasebe kayıtlarında göründüğünü, şirketin hesabında para olmasına rağmen —- geçici —– kasten ödemediğini, şirketin kiracısı olduğu taşınmazların —- kiralarını ödemediğini, şirkete —– aracı birlikte yaşadığı —— devrettiğini, bu satışla ilgili olarak şirket hesaplarına herhangi bir girişin yapılmadığını, müvekkiline yakın hissettiği personele çeşitli iftiralar atarak çalışma huzuru ve barışını bozduğunu, müvekkilinin şirketin ——– girişini engellediğini, sahte evrak düzenleyerek müvekkilinin itibarını yok ederek şirketten uzaklaştırma çabasına girdiğini, yurt dışında şirketin iştigal mevzusu ile aynı olan bir yatırıma yöneldiğini, şirketin içini boşaltarak mali kaynakları buraya yönlendirdiğini ileri sürerek, davalının şirketteki yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ve/veya kısıtlanmasına, tedbiren şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili ——- cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, şirketin ortakları arasında yakın zamanda anlaşmazlık çıkması üzerine, —- devri konusunda anlaştıklarını, ancak davacının —– gereğini yapmadığını, şirketi terk ettikten sonra şirkete ait —– şifrelerini değiştirdiğini ve şirketin—sitelerinden çıkardığını, şirket aleyhine faaliyetlere giriştiğini, ayrı bir hesap oluşturup ——gitmesi gereken gelirleri kendi şahsi hesabına yönlendirdiğini, müvekkilinin hesabına geçen paraların davacının bilgisi dahilinde —— açılması için gereken masraflara kullanıldığını, davacının haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle şirket gelirinin düştüğünü, vergi borçlarının ödenmesinde zorluk yaşandığını, ancak şirketin zarara girmemesi için vergi borçları için yapılandırma ve taksitle ödeme başvurusunda bulunulduğunu, araç satışında bedelin vadeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, vadeli ödemelerin bir kısmının da yapıldığını, şirketi zarara uğratma eyleminin söz konusu olmadığını, şirket şubelerinde çalışan doktorların kazanılan —–şekilde davacı ile paylaşmaya başladıklarından sözleşmelerinin iptal edildiğini,—— tarihli belgenin davacı tarafından düzenlendiğini, sahte olmadığını, şirketi zarara uğratanın ve kusurlu olananın bizzat davacı ortağın kendisi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK 630/2 maddesi uyarınca davalının, dava dışı —– temsil yetkisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava dosyasında yapılan—- Karar sayılı kararı ile: Davanın kabulüne ve davalı ——– davalı —– görevinden azline ve münferiden temsil ve ilzama ilişkin yetkisinin kaldırılmasına, denetim ve onay kayyımının yönetici kayyımı olarak görevinin devamına, karar verilmiştir.
Mahkememizin iş bu kararı—- kararı ile;——-olaydaki iddiaların denetlenebilmesi için ——- incelenmesi gerekir. Davalı vekili, defterlerin davacının mali müşavir kardeşinde olduğunu, defterleri ondan alamadığını savunmuş, mahkeme bu savunma üzerinde yeterince durmadan sonuca gidilmiştir. —- uyarınca, ticari davalarda mahkeme, ticari defterlerin ibrazını resen veya talep üzerine emredebilir. Bu durumda mahkemece, HMK’nın 31.maddesinde düzenlenen aydınlatma ödevi kapsamında defterlerin nerede olduğu konusunda taraflardan izahat alması, defterlerin kendisinde olduğu iddia edilen mali müşavirden defterler kendisinde mahkemeye teslim edilmesinin ihtar edilmesi, neticede defterler hangi tarafın fiili tasarrufunda ise o tarafa, defter ibraz etmemenin sonuçları da hatırlatılarak sonuca gidilmesi gerekir. Somut olayda ticari defterler son derece önemli delil olup bu delilin incelenmesi konusunda gerekli işlemler yapılmadan karar verilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesinin yeterli bir şekilde delil toplama faaliyeti yaptığından söz edilemez…” gerekçesi ile HMK.nun 353/1.a.6 ‘ncı maddesi uyarınca, işin esasın incelenmeksizin ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
———- tarihli kararı doğrultusunda mahkememizce taraflara dava dışı şirkete ait incelemeye ticari defter, dayanak kayıt ve belgelerin bulunduğu yeri, kimin tasarrufu olduğu hususunda beyanda bulunmaları için yeterli süre ve imkan sağlanmıştır.
Davalı taraf şirkete ait ticari defterlerin dava dışı olup, daha önce şirketin mali müşaviri olan aynı zamanda davacının kız kardeşi — bulunduğunu, şirkete teslim edilmemesi nedeniyle —- şikayet ettiklerini bildirmiştir. —-celbolunarak yapılan incelenmesinde; davalı — dava dışı şirket tarafından —– aleyhine şirkete ait ticari defter ve belgelerin teslim edilmediğinden bahisle görevi kötüye kullanmak suçundan şikayette bulunduğu, yapılan soruşturma sonucunda —– tarafından ———– şüpheli hakkında ayrıca —– yapılması için şikayette bulunulmuş, —– konu defter ve belgelerin şüphelide bulunmadığına dair ifadesi esas alınarak disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,—- müştekice bu karara yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. Şüpheli —- tarihli ifadesinde suça konu defter ve belgelerin kendisinde bulunmadığı, şirketin mali ——- savunmasını doğruladığını söylemiştir. —-kararı, tanık —- beyanı, ifade tutanakları gibi tüm soruşturma evrakı içeriğinden şüpheli ——- atılı görevi kötüye kullanma suçunu işlediğine dair müştekinin soyut iddiası dışında bir delil ve tespitin bulunmadığı anlaşılmakla ——– dair karar verildiği…” tespit edilmiştir.
——- karar sayılı kararı celbolunarak incelenmesinde; —-davalı —– tarafından— olarak muhasebe evrak ve belgelerin yasal ticari defterlere yazdırma işlemini yaptıramaması ve dolayısıyla kapanış tasdiklerinin yaptırılamadığından bahisle —– hakkında şikayette bulunulduğu, ——–tarafından yapılan inceleme sonucunda; “—- tutanağında belirttiği üzere defterlerin —– olmadığının anlaşılması nedeniyle yazdırılamadığı ve takiben kapanış tasdiki yaptırılması mümkün olmadığından disiplin cezası verilmesine yer olamadığına…” dair karar verildiği, bu karara itiraz edildiği, itirazın —– tarafından incelendiği, inceleme sonucunda; ——— kararın verildiği, kararın yapılan incelenmesinde; “…dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan inceleme ve değerlendirmede, —– teşkil eden, disiplin suçunu oluşturacak herhangi bir davranışı görülmediği, şikayetçi şirkete ait ticari defterlerin şirketin uhdesinde bulunduğu, —–kadar muhasebe işlemlerinin meslek mensubu —- tarafından yapıldığı, son üç aya ilişkin işlemlerin —-tarafından yapıldığı, itiraz dilekçesinden anlaşılmıştır. —————-işlemlerinin ticari defterlere yazdırılması konusunda yaşandığı, şirket yetkilisinin defterlerin —- yazdırılmasını istediği, —-yazdırmak istediği, buna karşın şikayetçi şirket yetkilisi —– göndermek istemediği, tarafların dosyaya sundukları yazılı beyanlarından anlaşılmıştır. Söz konusu beyanlardan olayın adli vaka haline dönüştüğü, dosyada şikayet konusu hususlarla ilgili iddiaları destekleyici yeterli bilgi ve belgeler bulunmadığı anlaşıldığından, ——- verilen —— verilmesine yer olmadığına dair kararının aynen onanmasına ve şikayetçi itirazlarının reddine oy birliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Keza dava dışı şirkete ait ticari defterlerle ilgili olarak gerek ——– dava dosyasında, gerekse davalı tarafından yapılan şikayet sonucu açılan soruşturma sırasında —–tarafından tanık olarak beyanına başvurulan ——şirketin ticari defterlerinin kendisinde bulunduğunu, defterlerin basılı olmadığını, boş olduğunu, bütün kayıtların bilgisayar ortamında tutularak yıl sonunda bilgisayar ortamında deftere geçildiğini, defterlerin — basılı olmadığını, —– defterlerinin talep edildiğinde basılabileceğini…” bildirmiştir
——– mahkememizin önceki kararını kaldırma kararı doğrultusunda davalının yetkilisi olduğu şirketin incelenmesi gereken ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler mahkememizce araştırılmış, yukarıda incelemesi yapılan gerek idari gerekse adli soruşturma dosyaları birlikte değerlendirildiğinde——– işlemlerinin ticari defterlere yazdırılması konusunda eski mali müşavir ile davalının yetkilisi olduğu dava dışı şirket arasında sorun yaşandığı, bunların dışında ticari defter, kayıt ve dayanaklarının davalı şirketin uhdesinde bulunduğu vicdani kanaate varılarak dava konusu uyuşmazlık yönünden incelenmesi gereken ticari, kayıt ve dayanak belgelerin şirketin yetkilisi olan davalı tarafından ibrazı gerektiği anlaşılarak mahkememizce bu yönde değerlendirme yapılmıştır. Keza —–dava dosyasında ve ——- dava dosyalarında yapılan bilirkişi incelemelerinde ticari defter, kayıt ve dayanak belgelerin inceleme yapılmak üzere mahkemeye ibrazı hususunda davalı şirket ve yetkilisinin yükümlendirildiği ve yetkili tarafından sunulan ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde incelemeler yaptırıldığı tespit edilmiştir. Mahkememizce de davalının dava dışı şirketin yetkilisi olması babında bilirkişi incelemesine ticari defter, kayıt ve dayanak belgelerin sunulması istenilmiş, gerek mahkememizin bilirkişi incelemesi sırasında gerekse ——-dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemesine sunulan tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde inceleme yapabilmeleri bilirkişilere gerekli imkan ve süre sağlanmıştır.
Tarafların eşit hisselerle ortağı oldukları dava dışı —– daha önce —- değiştirilerek —-tescil edildiği, şirketin—— şubelerinin bulunduğu, faaliyet konusunun şirket ——– tesis ederek sağlık hizmetleri vereceği —- tarihinde tescil edilen ana sözleşmesindeki yazılı diğer işler olduğu , davacı ve davalıya ayrı ayrı —— olduğu, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin —- davalı———– olduğu tespit edilmiştir.
Kayyım tarafından yargılama aşamanda alınan raporlarda özetle; ———— tutarında net ciro sağladığı, bu ciro rakamına karşılık—- tutarında zararının oluştuğu , şirketin bir önceki dönem olan —- döneminde net cirosunun —– tutarında kar elde ettiği, görüldüğü üzere—- önemli ölçüde azaldığı, azalmanın da devam ettiği, şirketin mali borçlarında önceki döneme nazaran —- tutarında azalış görülürken ticari borçlarında — tutarında artış yaşandığı, şirketin ——— — döneminde toplamda — olarak gerçekleştiği, — dönemindeki kamu borcunun —olduğu, şirketin toplam borçlarında inceleme dönemine —- tutarında artış yaşandığı, şirket tarafından verilen mali tabloların önemli değişiklikler yönünden irdelendiğinde şirketin ortaklardan alacaklar hesabının —–olarak raporlandığı,——— şirket yetkililerinden bu alacak hesabının detayının talep edilmesine rağmen kayyıma iletilmediği, sadece ——–verildiği, hesapların detayı ile talep edilen hiçbir belge ve dayanağın ibraz edilmediği, şirketin hesaplarında önemli bir değişikliğin hesap kalemlerinden biri olan — hesabının dikkat çektiği , buna göre ——alacaklı iken bu alacak bakiyesinin ——-ulaştığı, hesabın detayının yeni bakiyeye göre verilmemiş olması nedeniyle detaylandırılamadığı, şirketin şubelerindeki taşınmazların kiralanmak suretiyle alt kiracı olarak çeşitli doktorlara kiralandığı, dava dışı şirketin —–şube haricindeki ——-kendi ticari faaliyetinin bulunmadığı, şirketin dava öncesi dönemde şubelerdeki alt kiracı doktorlara hasta bularak ticari gelir elde ettiği, hastaların dava dosyasında bahsi geçen —– aracılığıyla bulunduğu, şirketin şube olarak gösterdiği yerleri —– kiracı olarak kiralayarak bu doktorlara gönderilen hastalardan gelir elde ettiği, ancak bu gelirin nasıl elde edildiğine dair belgelerin kayyımın incelemesine ibraz edilmediği, tarafların ortağı olup davalının yöneticisi bulunduğu şirketin ticari defterlerinin kayyıma hiçbir zaman teslim edilmediği, sadece— dönemlerine ilişkin ———- ibraz edildiği, rapor çalışmalarının ancak bu evraklar üzerinden yapılabildiği, bunların ticari defterlerle uyumlu olup olmadığı, şirketin gerçek durumunu yansıtıp yansıtmadığı hususlarının tespit edilemediği, şirketin yöneticisi olarak faaliyetini sürdüren davalının ticari defter ve dayanak belge talebine karşılık son olarak şirketin faaliyetinin sürmediği, şirketin artık çalışmadığının beyan edildiği bildirilmiş en son sunulan kayyım raporunda da davacı şirkete ait hiçbir ticari defterin sunulmadığı hususu tekrar edilerek şirketin faaliyetinin sürmediği.. ” belirtilmiş olup, kayyım tarafından en son düzenlenen — tarihli raporda da; —- döneminde geliri bulunmadığı, —- itibaren satış geliri gerçekleştirememiş oldugu, diğer bir ifade ile ——— durumda bulunduğu, ——– denetim ve onay kayyırm görevini tebliğ aldığım tarih olan —– tarihinden raporun düzenlendiği tarihe kadar geçen süreçte herhangi bir onay alınması yönünde talepte bulunulmadığı—– bildirildiği, önceki kayyım raporlarının da bu rapor doğrultusunda olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların dosya kapsamına sunduğu tüm delillerle birlikte dava dışı şirkete ait tüm ticari defter; kayıt ve dayanak belgeler üzerinde yeniden seçilen bilirkişi heyeti aracılığı ile inceleme yaptırılmış düzenlenen raporun daha önceki yargılama aşamasında alınan raporla aynı doğrultuda ve aynı tespitleri içerir şekilde olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi heyeti raporunda; —–dava dışı —- yılı —————- incelendiği, ———- açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, bu yıllara ait kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, —- aylarına ilişkin yevmiye kayıtlarının tasdiksiz — şekilde verildiğinde detaylı incelemesinin yapılamadığı,— defter ve kayıtları sunulmadığından —— defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapılmış olmasına rağmen — defterleri hariç olmak üzere diğer tüm defterlerin içi —– dolayısıyla önceki bilirkişi tarafından temin edilen muavin hesap dökümleri —— tamamına ilişkin muavin hesap dökümleri olduğu dikkate alındığında dosyada mevcut olan ve mali müşavir tarafından onaylanan muavin ve yevmiye defter, kayıtlarının dikkate alındığı, fiziki olarak defter sunulmamış olsa da dava dışı şirketin——–tarafından onaylanan muavin hesap listelerine ve vergi dairesi şube kapanış işlemleri onay listesine göre; —-davalı — yılında şirkete — borçlu bulunduğu —-davacı —— bulunduğu —-borçlu olduğu, —- kapsamında; kasada olmayan — gerçekte olmayan—alacağını, —gerçekte olmayan— alacağın toplamı olan — olarak ilgili hesaplarına alacak vermek suretiyle —-kaydı yapıldığı, —- adresinde şube kapanış yoklamasının yapıldığı, —-terk ettiği, şubede —- faaliyet gösterdiği, —- tarafından —- adresinde şube kapanış yoklaması yapıldığı, —-şubeyi terk ettiği, şubede —-faaliyet gösterdiği,—– dava dışı —- borçlu bulunduğu, itibariyle şirketin toplam borcunun ——– — —-tarafından yapıları ödemeler borç bakiyesinin sıfırlandığının tespit edildiği, yapılan tespitlere göre defterlerin usulü uygun tutulmadığı, şirkete ait—-tarihli şube kapanış işlemi için ilgili kayyım onayının alınmadığı, — dosyada mevcut borçlar hesabında dava dışı şirketin — borçlu gözüktüğü, dosyada mevcut —- tarihli kayyım raporunda da belirtildiği üzere bu borç ilişkisine dayanak teşkil edecek herhangi bir belgenin bulunmadığı, ————ilişkinin niteliğinin resmi olarak belli olmadığı, bu kadar yüksek rakamların havale yapılarak finansman desteği sağlanarak şirketin borçlanması ve geri ödeme alınmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalının yönetim görevinden azlinin gerektirir nitelikte işlem ve eylemlerin bulunduğu…” belirtilmiştir.
—-dava dosyasında alınan bilirkişi raporu ve —- dava dosyasında alınan kök ve ek raporlar celbolunmuştur. Celbolunan raporların incelenmesinde mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile uyumlu oldukları görülmüştür. Gerek mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında, gerekse celbolunan diğer mahkemelere ait raporlarda, şirketin ticari defterlerinin özen tutulmadığı, gelişigüzel durumda olduğu, — plaka sayılı —- aracın dava dışı —- satıldığı —- tarihindeki rayiç değerinin —- olmasına rağmen aracın — karşılığında satıldığı, şirketin —- zarara uğratılmasına neden olunduğu, şirketin — döneminde toplam — vergi borcu bulunduğu, — dönemindeki kamu borcunun —olduğu, dava açılmadan önceki — tarihlerinde davalı — toplam— ödemenin yapıldığı, ödemenin ——-açıklaması yapıldığı, bu ödemelerin davalının herhangi bir alacağına istinaden yapılıp yapılmadığına ilişkin bir banka kaydı ve dayanak belgenin bulunmadığı hususları tespit edilmiştir.
—– sayılı dava dosyasında, davalı tarafından yapılan şikayet sonucunda dosyamız davacısı ve dava dışı—– aleyhine sahte senet düzenlenmesi ve dolandırıcılık suçundan bahisle açılan davada davacı —– beraatine karar verildiği, mahkememizdeki davanın yöneticinin azline ilişkin olup, davacının eylemlerine ilişkin olduğu anlaşılan ağır ceza dava dosyasının bekletici mesele yapılması gerekmediği sonucuna varılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamına sunulan ve celbolunan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; ——– da belirtildiği gibi bir ——- şirketin ticari defter ve kayıtlarını sıfatı gereği tutmak ve mahkemenin istemi halinde ibraz etmek sorumluluğu altında bulunduğu, ancak davalının yetkilisi olduğu şirkete ait ticari defterleri yasanın kendisine yükümlendirdiği şekilde tutulmasını ve korunmasını sağlayamadığı, mahkememize ibraz edemediği, bilirkişi raporlarında tespit edildiği gibi şirketin vergi ve kamu borçlarının ödenmediği, şubesinin mahkememizce atanan kayyımın onayı dahi alınmaksızın davalı tarafından kapatılarak ——- dava dosyasında da belirlendiği gibi şirketin zarara uğramasına neden olduğu, şirket hesabından gerek davalı hesabına, gerekse dava dışı —–hesabına yapılan havalelerin dayanaklarının bulunmadığı, şirkete ait aracın rayiç değerinin altında bir bedelle satılması sonucu yine — sayılı dava doyasında da belirlendiği üzere şirketin ——– zarara uğratıldığı hususları tespit edilmiş olmakla davalının şirket müdürü olarak görevini yerine getirirken gerekli tüm özeni göstermek, şirketin menfaatlerine uygun hareket etmek yükümlülüğüne aykırı davrandığı vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE; davalı — kayıtlı dava dışı —–görevinden AZLİ İLE “MÜNFERİDEN” temsil ve ilzama ilişkin yetkisinin KALDIRILMASINA
2-Karar kesinleşinceye kadar ya da yeniden yönetici seçilinceye kadar tedbiren atanan ——- olarak görevinin devamına,
3-Başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin harcın alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, 979,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.750,00 TL bilirkişi masrafları olmak üzere toplam 4.787,70 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça kayyım ücreti olarak yapılan toplam 79.000,00 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırıldığı anlaşılan 2.500.00 x 2 = 5.000.00 TL kayyım ücretinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca davacı yararına tayin ve takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının da karar kesinleştikten sonra ve talebi halinde davacıya; davalı tarafça yatırılan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——– Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2022