Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/528 E. 2022/10 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/528
KARAR NO : 2022/10

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

DAVA :
Davacı vekili 12/11/2020 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişkiden doğan— cari hesap alacağının—- yevmiye nolu —- borçlu/davalı şirkete ihtarname göndermiş olmasına rağmen herhangi bir cevap alamadığını, davalı şirket tarafından müvekkil şirketin cari hesap alacağının ödenmemesi sebebiyle — sayılı takip dosyası üzerinden davalı hakkında ve aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun — dilekçesi ile ödeme emrinde belirtildiği şekilde ve başkaca hiçbir borcu bulunmadığını iddia ederek borcun tamamına, ferilerine, faize ve faiz oranına kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durdurulmasını karar verilmesini ettiğini, itiraz üzerine takibin — tarihinde durdurulduğunu, asıl alacak dışındaki feriler ve faiz oranı toplamına karşılık gelen miktar 34,075,69 TL davalı borçlu tarafından ödenmediğini, söz konusu miktar bakımından takibin devam etmesi gerektiğini, davalı şirketin —— takip dosyasına yaptığı itirazın haksız, mesnetsiz ve icra takibin– olduğunu, müvekkil şirkete ait ticari defterler, kayıt ve belgeler incelendiğinde alacağın haklılığının davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazda bulunduğunun anlaşılacağını belirterek davanın kabulü ile davalı şirket tarafından,— Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile icra takibinin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili 13/04/2011 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia ettiği hususların yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği hususların ispat yükü altında olduğunu, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiç birinin usul kuralları çerçevesinde iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, davacı yanca cari hareketler—- hukuki dayanaktan yoksun olup gerçeği —- yansıtmadığını, dava dilekçesinin ekinde sunulan —- müvekkil şirkete borç yüklemek adına kötü niyetle hazırlanış olduğunu, davacı tarafın gerek icra takibini açmakta gerekse de huzurdaki davayı açmakta herhangi bir hukuki yararının bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde bahsini geçirmiş olduğu—- ilişkin müvekkil şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin basiretli bir tacirden beklenen özen ve titizlikle davacı şirketle aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı bütün ödemeleri eksiksiz ve tam bir şekilde yaptığını, dosyaya sunmuş oldukları deliller ve mahkemece yapılacak olan incelemeler neticesinde de müvekkil şirketçe davalı şirketin bahsini geçirmiş olduğu bütün ödemelerin yapıldığının görüleceğini, belirterek haksız ve hukuka aykırı tüm davanın usuli ve esas hakkındaki sair itirazları doğrultusunda reddine, davacının % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—- takip dosyası,
—- yevmiye sayılı ihtarnamesi,
—— dekontu,
—–
-Bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davalı şirketin davacı————- yerine getirip getirmediği, dava dışı — yerine getirilmemesi nedeniyle hizmet alımından vazgeçerek davacı şirkete iade faturası düzenleyip düzenlemediği, davacı tarafın davalı taraftan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, cari hesap alacağı miktarı, takip öncesi temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı, faiz ve oranı, icra inkar tazminatı koşullarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
— sayılı takip dosyasının gönderildiği, incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa 01.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca itiraz dilekçesi ile İcra Dairesince takibin durdurulduğuna dair Kararın gönderilmediği, — üzerinden yapılan incelemede; ödeme emrinin — tarihinde yapıldığı, borçlu vekili tarafından 03.09.2020 tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açılığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdii ile defter incelemesi yapılmasına karar verilmiş, — tarihinde bilirkişiye— tarihinde raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize—tarihli raporunda sonuç olarak: Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı— tarihinde davalı aleyhine— — bedelli alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğunu, takibin dayanağının “cari hesap alacağı” olduğu, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede özetle; “Davacı ve davalı tarafından incelemeye sunulan ——– yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, tarafımızdan incelenen davacı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan —- davacı yanın davalı yandan—- alacaklı olduğunu, davalı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 03.07.2020 tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yandan 5.310,26 TL alacaklı olduğunu, taraflar arası cari hesap farkının — bu farkın davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen— tutarlı faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, tarafımızdan tespit edildiğini, taraflar arası cari hesap —- — tarihli davacı faturasının dosyaya sunulu olmadığı, ticari defter incelemesinde bu faturanın davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen— tutarlı faturanın iadesi olduğunun anlaşıldığını, — davalı yana aynı faturanın düzenlendiği, davalı yan tarafından———-faturanın davacı yana yasal süresinde iade edildiğini), ——, faturanın tam bakiye iade edilmesinin—- muhtaç olduğu, kanaatine varıldığını, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen — alınmadığında davacı ve davalı yanın ticari defterlerinin—defterine göre de takip tarihi itibariyle davalı yanın davacı yandan 5.310,26 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, diğer bir ifadeyle davalı yanın takibe itirazının haklı olduğunu, davacı yanın takibe konu alacağının ispata muhtaç olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde, hükme esas alınan — müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Davacı tarafa– yıllarına ait ticari defterlerin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu,
Davacı tarafa — ait ticari defter ve kayıtlarına göre davalı taraf ile aralarında ticari ilişki bulunduğu, davalı ile olan ticari ilişkisini cari hesap ——- kayıt altına aldığı, davalı tarafından davacı tarafa —- fatura düzenlendiği, davacı tarafından davalı— davacı tarafın davalı tarafa —olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen——- tutarlı fatura ile davalı taraftan—- olduğu, davacı tarafın takip tarihi olan 03.07.2020 tarihi itibari ile davalı taraftan 21.829,74 TL alacaklı olduğu,
Davalı tarafın —- ve yasaya uygun olduğu, davalı lehine delil vasfına haiz olduğu,
Davalı tarafa—-yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarına göre davacı taraf ile aralarında ticari ilişki bulunduğu, davacı ile olan ticari ilişkisini cari hesap ekstresinde kayıt altına aldığı, davalı tarafından davacı tarafa 4 adet toplamı — düzenlendiği, davacı tarafından davalı tarafa toplam —- ödeme yapıldığı, takip tarihi olan— davalı tarafın davacı taraftan — alacaklı olduğu,
Taraflar arası cari hesap farkının —davacı tarafından davalı—- tutarlı faturanın davalı tarafa — defterlerde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, bu faturanın davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen —– tutarlı faturanın iadesinden kaynaklandığı, davacı tarafından —– davalı tarafa gönderildiği,— faturanın davacı tarafından üzerinden —- davalı tarafa tam bakiye olarak iade edildiği, ancak iade faturasının davalı taraf ——– fatura dikkate alınmadığında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bire bir örtüştüğü,
Davalı tarafından davacı tara adına düzenlenen ve davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında bulunan 03.04.2019 tarihli faturaya yasal süresinde itiraz ederek iade etmediği, davacı tarafından iş bu faturanın tam bakiye iade faturasının davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığı, davacı tarafından cari hesap alacağının usulen ispatlanamadığı,
Takibe ve davaya konu iade faturası her ne kadar davalı ticari defterlerinde kayıtlı değil ise de; davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takibin haksız olduğu ancak davacının kötü niyetli olduğunun davalı tarafından ispat edilemediği, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Takibe ve davaya konu iade faturası her ne kadar davalı ticari defterlerinde kayıtlı değil ise de; davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takibin haksız olduğu ancak davacının kötü niyetli olduğunun davalı tarafından ispat edilemediği, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 320,70 TL harcın alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 240,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk — tarafından ödenen arabulucu ——- davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte — uyarınca —– davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla —- Esas sayılı takip dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.