Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/510 E. 2021/519 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/510 Esas
KARAR NO : 2021/519

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——– harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ——- tanzim ettiğini ve fatura konusu malları teslim ettiğini, buna rağmen davalı tarafından fatura bedellerine ilişkin borcunu ödemediğini,——- toplantısında anlaşmama son tutanağı düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle davacı edimini ifa ettiği halde davalının bakiye fatura bedellerini ödememesi nedeniyle fazlaya ilişkin dava ve talepleri saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Madde uyarınca belirsiz alacak olarak şimdilik 5.729,35 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödemesi ve zararının tanzimi için iş bu davayı açtıklarını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili—- hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili —–cevap dilekçesinde özetle: işbu davada yetkili mahkeme —-itiraz ettiğini, işbu davanın konusu olan alacak, daha önce iki defa icraya konulduğunu, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, davacı —- başvurma şartını usulüne uygun şekilde yerine getirmediği, davanın dava şartı yoklu ile usulden reddi gerektiğini, davacı şirketin——— davalı tarafa tebliğ edilmediğini ve söz konusu mallar teslim alınmadığını, yetki itirazları nedeniyle usulden reddine ve davanın —–gönderilmesine, mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde, usulü itirazlarının neticesinde davanın hukuki —— dava şartı yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine, neticede esasa ilişkin açıklamaları nedeniyle esas yönüyle reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili 06/07/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu faturalarda belirtilen ürünleri davacının davalıya teslim edip etmediği, etmiş ise davalının bu ürünlerin ücretini ödeyip ödemediği, ve davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarının ne olduğu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, taraflar arasındaki ticari nitelikte alım – satım iddiasına dayalı alacak davasıdır.
DELİLLER :
Dosyada—– adına düzenlendiği ve toplam fatura bedelinin—olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi—-tarihli raporunda özetle: dava konusunun; taraflar arasındaki uyuşmazlığın Fatura Alacağı konusu olup davalı tarafın faturalara itiraz ettiği görülse de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2;” bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” maddesi—–faturaya itiraz etmediğini, davacı tarafın 2018-2019 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edildiğini, davacı tarafından dava konusu faturaları teslim alan kısımlarda—- imzanın bulunduğu görüldüğünü, VUK 231. Md’de faturaların düzenlenmesinde uygulanacak kaideler düzenlendiğini, VUK 231/4 m ; faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına— olanların imzası bulunduğunu, dolayısıyla söz konusu fatura ve sevk irsaliyesi düzenlenirken VUK 231/4 md. Göre fatura düzenleme kurallarına uyulduğunu, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak Asıl Alacak olarak 5.729,35 TL tutarında alacaklı olduğunu, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —-adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,———, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak eldeki alacak davasının açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın faturaya konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 5.729,35 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 5.729,35 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlere delil olarak dayandığı ve tarafların ellerinde —— ibraz zorunluluğu bulunduğu, bu zorunluluğa ve verilen kesin süreye rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK’nun 220′ inci maddesinde, bir tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği ve tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebileceği—– Dairesi’nin—-Karar sayılı ilamı) davacının ticari defterlerinin Türk Ticaret Kanunu’na ve — düzenlemelerine göre(TTK’nın 18. Maddesinin birinci fıkrasına— eklenen “bu Kanun hükümleri uyarınca” ibaresinin gerekçesinden) usulüne uygun tutulmuş olması ayrıca alacağın dayanağı faturanın mevcut olması karşısında belgeleme ve kaydın belgeye——- dayanması——(TTK’nın 64/2. Maddesi ve gerekçesinden) uygun olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, bu nedenle davanın haklı olduğu, tarafların tacir olması ve davanın ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle alacağa ticari faiz uygulanması gerektiği, dava dilekçesinde en yüksek —– faizinin uygulanmasının talep edilmesi nedeniyle avans faizini geçmemek kaydıyla——- uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2- 5.729,35 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizini geçmemek kaydıyla en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 391,37 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 97,85 TL’ den mahsubu ile bakiye 293,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan ve 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 118,50 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 718,50 TL yargılama gideri ile 97,85 TL peşin harç ve başvuru harcı olarak yatan 54,40 TL TL harç olmak üzere toplam 870,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5——- tarafından ödenen arabulucu—davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibarı ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.