Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/51 E. 2022/115 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/51 Esas
KARAR NO: 2022/115
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/02/2020
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan — tutarında cari hesap kaynaklı alacağından dolayı huzurdaki davayı açmak zarureti hasıl olduğunu, müvekkili şirket ile davalı-borçlu şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin,— temin eden, satan, bakım ve onarımını üstlenen bir şirket olduğunu, davalı-borçlu şirkete de bu yönde vermiş olduğu mal ve——kesilen —– numaralı faturaların cari hesabına borç olarak kaydedildiğini, keza davalı-borçlunun müvekkili şirketten aldığı mal ve hizmete dair bir itirazı da söz konusu olmadığını, davalının müvekkili şirkete karşı borçlu olduğunu, müveklinin ticari defterlerinde de sabit olduğunu, zaten alacağın varlığı ve meblağı tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle de sabit olacağını, davalı şirket yetkilileriyle davaya konu borcun ödenmesi için görüşüldüğünü ancak yine borcun ödenmediğini, bu kez zorunlu arabuluculuk faaliyetine konu edilen alacak sonrası anlaşamama nedenine dayalı olarak tutanak tutulduğunu beyan etmiş, davanın kabulüne, —-tutarındaki alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçlu taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın hukuki dayanağı bulunmayan ve gerçek durumla da bağdaşmayan bu beyan ve iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı şirket vekilince aynı faturalar müvekkili şirket aleyhine—– ssayılı dosyasında da icra takibi yapıldığını ve taraflarınca icra dosyasına yasal sürede sunulduğunu itiraz dilekçesi ile müvekkili şirketin takip alacaklısı şirkete böyle bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında böyle bir borç doğuracak bir ticari ilişkinin söz konusu olmadığının açıkça ifade ediliğini ve icra takibinin durduğunu, davacı vekilinin müvekkili davacıdan mal ve hizmet alımına dair bir itirazının bulunmadığı şeklindeki beyanının gerçeklikle bir ilgisinin olmadığının açıkça ortaya çıktığını, dava dilekçesinde alacağın sebebi olarak gösterilen —–tarihli faturalar, müvekkili şirket kayıtlarında bulunmadığı gibi, müvekkili tarafından davacı şirketten bir mal ya da hizmet alınmadığını, müvekkili şirketin davacıdan işbu faturalarda belirtilen şekilde bir mal ya da başkaca hiçbir mal ya da hizmet alınmadığını, müvekkili şirketin davacıdan işbu faturalarda belirtilen şekilde bir mal ya da başkaca hiçbir mal ya da hizmet almadığı gibi müvekkilinin davacı şirket ile hiçbir ticari alışverişi de söz konusu olmadığını, davacı şirket tarafından işbu dava ve hasbe konu icra takibi konusu yapılan — elektronik ortamda müvekkile gönderildiğini, davacıdan alınan bir mal veya hizmet söz konusu olmadığından, taraflarınca davacıya gönderilen —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ekinde davacıya iade olunduğunu, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını beyan etmiş, hukuka aykırı bu davanın ve tüm taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu faturalar nedeniyle davalı tarafa mal ve hizmet teslimi yapılıp yapılmadığı, fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, bu faturalar nedeniyle davacı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, taraflar arasındaki ticari nitelikte alım – satım iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi:Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 207 ve devamındaki maddelerinde düzenlenen satım sözleşmesine ilişkin düzenlemelerdir.
DELİLLER :
Mali Müşavir Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan— tarihli raporunda özetle: Davacı şirketin —-yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirketten — alacaklı göründüğünü, davalı şirketin —-yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tastidlerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 22 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davacı şirkete borç/alacak bakiyesinin bulunmadığını, uyuşmazlığın davacı tarafından düzenlenen– adet faturadan kaynaklandığını, bu faturalardan — numaralı olan faturanın —taşımadığından beyanda bulunulmadığını, diğer — numaralı faturaya ilişkin davalı şirketin yasal süresinde — yevmiye numaralı ihtarname ekinde itiraz ettiğini ve—beyanında bulunmadığını, davacı şirketin ise — beyanında bulunduğunu, fatura içeriği ürünlerin tesliminde teslim alan konumundaki kişilerin davalı şirket çalışanı olmaması, faturaya konu teslim edildiği iddia edilne ürünlerin —yılında teslim edildiğini ve —- düzenleme süresinin aşıldığını, davaya konu faturaların davalı şirket tarafından itiraz süresinde iade edildiği de dikkate alınarak davacı şirketin alacağına konu ürünlerin davacıya teslimi hususunun ispata muhtaç olduğunu ve alacak talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine vardığını beyan ve rapor etmiştir.
— tarafından mahkememize sunduğu —- Havale tarihli raporunda özetle; inceleme konusu — tarihli sevk irsaliyesi ve —adet tutanakta—-atfen atılmış imzalar ile tanık—– ait karşılaştırma imzaları arasında imza incelemesinde kullanılan——unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların tanık — eli ürünü olduğunu, inceleme konusu — tarihli tutanakta—- ait karşılaştırma imzaları arasında imza incelemesinde kullanılan — unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın tanık —- eli ürünü olduğu sonuç kanaatine vardığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından, davalıya—– ilişkin mal ve hizmet temin edildiği bu nedenle —- tarihli faturaların kesildiği, davalının fatura bedellerini ödemediği iddiası ile —– davalıdan tahsili istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından, davacıdan davaya konu malları teslim almadıklarını, faturaların kendi kayıtlarında bulunmadığını, — tarihli faturanın davacıya iade edildiğini beyanla davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki temel ihtilafın —– bedelli faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, davalının bu faturalardan dolayı davacıya borçlu olup olmadığı hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
Dava, ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların defterleri incelenmiş ve davacı defterlerine göre davacının davalıdan —alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre ise davacının alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan sevk irsaliyelerinin altında — isimlerinin yer alması nedeniyle sevk irsaliyelerine konu ürünlerin teslim edilip edilmediği hususunda — tanık olarak dinlenmiş, duruşmada alınan beyanında; —davalı şirketle aynı grup şirkette bulunan —çalıştığını ve yönetimden talimat gelmesi halinde davalıya gelen ürünleri de teslim aldığını beyan etmiş, sevk irsaliyelerinin altındaki imzaların kendisine ait olmadığını ifade etmiştir. Diğer tanık —davalı şirketle aynı——– çalıştığını, davalıya gelen ürünleri davalının elemanlarının depoda bulunmaması halinde teslim aldığını ancak sevk irsaliyelerini imzalama yetkisi bulunmadığını bu nedenle sevk irsaliyeleri altında yer alan imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
Sevk irsaliyelerinin altında yer alan imzaların — ait olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış ve bilirkişi bilimsel verilere uygun olarak hazırladığı raporunda; imzaların —– ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davaya konu faturaların dayanağı olan sevk irsaliyelerinin altında yer alan imzaların — ait olduğu, — davalı şirket çalışanı olmasalar bile davalının da mensubu bulunduğu şirket topluluğunun bir başka şirketinde çalıştıkları ve bazen gelen ürünleri davalı adına alabildiklerini beyan ettikleri bu şekilde davacı tarafın ürünleri teslim ettiği iddiasının ispat edildiği bu kapsamda davalının fatura bedellerinin toplam miktarı olan —- kadar davacıya borçlu olduğu, tarafların tacir olması ve davaya konu ürünlerin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle alacak miktarına dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizinin işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine—- varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—- dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.429,02 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 357,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.071,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan ve 1.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 176,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 1.876,00 TL yargılama gideri ile 357,26 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.287,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———–Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022