Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/503 Esas
KARAR NO: 2023/177
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/11/2020
KARAR TARİHİ: 28/02/2023
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu 04/11/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında ——— kapsamında sözleşme konusu işlerin imalat, montajının malzeme ve işçilik anahtar teslim uygulama işlerinin davacı şirket tarafından teknik şartnameye uygun tam ve eksiksiz olarak yapılması ve çalışır vaziyette teslim edilmesine ilişkin olarak alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, işlerin —— yataklı ———–ekipmanları ——yüzme havuzu inceleme teknik işler olduğunu, sözleşme ve zeyilmame ile taraflarca, davacı şirket tarafından yapılacak işin bedelinin toplamda——olarak kararlaştırıldığını, sözleşmede bahse geçen işlerin, sözleşmeye ek teknik şartname de belirtildiği ve taraflarca kararlaştırıldığı şekilde davacı şirket tarafından tam ve eksiksiz olarak ve çalışır vaziyette ——- tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, teslimatın taraflarca tutanak altına alındığını, davalı tarafça açık ve kapalı yüzme havuzlarındaki —- derinliğinin ——- düşürülmesinin talep edildiğini, her iki havuzda da davacı şirkete ek işler yaptırıldığını, bu işlerin bedelinin —- tuttuğunu, davalı tarafça yapılan imalatların bir kısmının ödendiğini, ancak —-cari hesap alacağının ödenmediğini, imzalanan sözleşmenin eleman sevki başlıklı ——-uyarınca, davacı şirket personelinin ekstradan yaptığı konaklama, yemek, ulaşım, yurtdışı giriş çıkış harçları, elektrik su doğalgaz faturaları ve bunun gibi ödemeleri için davacı şirket tarafından karşılanan —— davalı şirket tarafından sözleşme uyarınca ödenmesi gerektiğini, yine tutanakların geç gelmesi, davacı şirkete şantiye alanına gönderilen yapıştırıcıların kullanılması nedeniyle yapıştırıcı tedarikinin gecikmesi, grevden dolayı açık havuza kum basılamaması, —— boşaltılması sebeplerinden dolayı meydana gelen iş kaybı bedeli olan 3.500 TL’nin ayrıca davacı şirkete ödenmesi gerektiğini, açık ve kapalı havuzun ——uygun hale getirilmesinin davacı şirketten ayrıca ve sonradan talep edildiğini, talebin gerçekleşmesi için 17.12.2019 tarihli bir —– davalıya iletildiğini,——- bedeli olan —- bedelin ödenmesi halinde işbu talebin yerine getirilebileceğinin davalıya bildirildiğini, belirtilen ödemelerin yapılmaması nedeniyle taraflarınca davalı şirkete hitaben düzenlenen —– tarihli ihtarnamesi ile davacı şirkete taraflar arasındaki sözleşmeye uygun yapılan, teslim edilen işlerin bedelinden kalan bakiye —– ile belirtilen harcamalar ve iş kaybı bedeli olarak toplamı—- ödenmesinin iptal edildiğini, davalı tarafça —– tarihli ihtarname ile cevap verildiğini ve ihtamamede her ne kadar taraflarca işin ——kapsamında uygun olması gerektiğinin kararlaştırdığı iddia edilmiş ise de imzalanan sözleşme ve zeyilnamede kesinlikle böyle bir hüküm bulunmadığını, davacı şirketin davalı hakkında —— sayılı dosyası le icra takibine geçildiğini, davalı şirket tarafından haksız ve mesnetsiz bir şekilde takibe ve borca itiraz edildiğini, davalı borçlunun —— sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, itirazların haksız ve kötü niyetli olan davalı şirketin aleyhine alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli beyan dilekçesinde özetle: müvekkili ile davacı şirket arasında ——–sözleşme imzalandığını, sözleşme bedelinin ——– olduğunu, davacının yüklenmiş olduğu işin niteliği ve teknik detayları —- davacıya bildirildiğini, teknik detaylar içerisinde işin —- kapsamına uygun olması gerektiğinin belirtildiğini, işbu hususun tarafça kabul ve ikrar edildiğini, yine—- iş henüz devam ederken —– standardına uygun olması” gerekliliğinin davacıya bir kez daha bildirildiğini, davacı ile —- tarihinde müvekkil şirket merkezinde yapılan toplantıda, davacının tespit cdilen eksik ve ayıplı imalatları gidereceğine dair taahhütte bulunduğunu, müvekkil tarafından davacının hazırlık yapması ve eksik ve hatalı işleri düzeltmesi beklenirken taraflar arasında yapılan görüşmeye ve anlaşmaya aykırı olarak davacı tarafından 24/12/2019 tarihli ihtarname keşide edilerek müvekkile gönderildiğini, davacımın sözleşme kapsamı dışında yaptığını iddia ettiği ek işler, masraflar ve iş kaybı taleplerine itiraz ettiklerini, davacınım sözleşmeye aykırılığı sebebi ile müvekkili şirketin zararmın söz konusu olduğunu, davacı yüklenicinin kusuru nedeniyle ortaya çıkan eksik ve ayıplı imalat sonucu ayıbın giderilmesi için yapılacak masraflardan davacının sorumlu bulunduğunu, davacının 16/10/2019 tarihli teslim tutanağının ayıba ilişkin inceleme içermediğini, havuzun, makinelerin çalıştırılmadığını, haliyle yapılan işin çalışır halde teslim edildiğine dair belge olmadığını, yalnızca yapılan işin teslim anını ve teslim alınan mekanik malzemeleri gösterir nitelikte olduğunu, teslim almaya yerkili kişiye imzalatılmadığını ve usule uygun olmadığını, taraflarınca——– yevmiye numaralı ihtarnamcler keşide edildiğini, davacının inkar tazminatı talebinde haksız olduğunu, davacı tarafından davaya konu alacağın eksik harçlandırıldığı ve davanın 147.444,43 TL alacak için açıldığının görüldüğünü ileri sürerek davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddine, davacı aleyhine iddia edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde sözleşme ve ek protokoller kapsamında yapılan işin sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı, yapılan iş bedelinin davacı tarafa ödenip ödenmediği, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacının ek iş yapıp yapmadığı, ek iş yapmış ise bu işlerin bedelinin ne olduğu, davalının bu bedelden sorumlu olup olmadığı, sözleşme kapsamında personel masraflarından davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise personel masraflarını ödeyip ödemediği ve bu masrafların ne kadar olduğu, takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:Celp ve tetkik edilen ——- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—— tarafların tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—- davalının——- celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 02/07/2021 tarihli kök raporunda özetle; davacının —– sayılı dosyası ile icrâ takibine konu ettiği; ———— işlemiş faiz tutarını talep edebileceğini, —— işlemiş faiz tutarını talep edebileceğini, takdirin mahkemeye ait olmak üzere yapılan tespitler çerçevesinde, takibe yapılan itirazların yerinde olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti 04/02/2022 tarihli ek raporunda özetle; 02/07/2021 tarihli kök rapordaki beyanları tekrar edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 10/10/2022 tarihli raporunda özetle; taraflar arasındaki anlaşmazlığın, davacının işi sözleşme ve eklerine uygun özelliklerde teslim edip etmediği ve buna göre ücret alacağı bulunup bulunmadığı üzerinde toplandığını, dosyadaki taraf yazışmalarından, davalı işverenin, işin —–teknik standartlarına uygun yapılması hususunda ısrarcı olduğunu, davacı yüklenicinin de işin —— standartlarına uygun yapıldığını kabul ve beyan ettiğinin görüldüğünü, yüklenicinin işin uzmanı olarak söz konusu işi gerekli standartlara uygun yapma borcu altında olduğu dikkate alındığında, iş sahibi davalı taraf her ne kadar —standardının uygulandığını belirtmekteyse de sözleşme konusu iş —- değil, —— yapıldığına göre, işin uzmanı olan davacı yüklenicinin, sözleşme konusu havuz yapımı işinin —— kabul ettiği teknik standartlara uygun yapması gerektiğini, bu kapsamda davacının işe uygun olan standartları davalı iş sahibine bildirmesi ve iş sahibini aydınlatması, uyarması gerektiği, ancak davalının buna rağmen belirli bir standartta ısrar etmesi durumunda yüklenicinin TBK m.476/1 uyarınca sorumluluktan kurtulabileceğini, bu kapsamda inceleme yapıldığında; davacı tarafın e- postalarında, her ülkenin farklı standartları bulunduğunun belirtildiğini, dava konusu projenin de —— standardına uygun yapıldığının bildirildiğinin görüldüğünü, davalı iş sahibinin e-postalarında da açıkça “işin uzmanı olarak havuza uygulanması gereken teknik standardı size bırakıyoruz, ——- standartlarından birine uygun olması bizim için yeterlidir” şeklindeki ifadeler ile havuzun belirli bir ——– dayalı olarak yapılması gerektiğinin bildirildiğinin, taraflar arasındaki yazışmalarda;——ifadelerine yer verilerek proje teklifleri oluşturulduğunun görüldüğünü, bu durumda, en azından sözleşme konusu havuzların —- standartlarına uygun yapılacağı konusunda tarafların hem fikir olduğu sonucuna ulaşıldığını, dava dosyasında,—– standardının —— havuz inşaatına uygun olmadığı yönünde davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine yapılmış bir uyarıya/bilgilendirmeye rastlanmadığını, şayet havuz—— standardına uygun yapıldıysa, davalının iradesine uygun hareket edildiği sonucuna varılacağını, ancak —— için uygun bir standart değilse ve davalının havuzu kullanmasına engel oluyorsa, burada uyarı yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davacının sorumlu olacağı ve davalının varsa eksik/ayıplı iş bedelini davacıya ödeme yükümlülüğü doğmayacağını, eğer ——–için uygun bir standart ise zaten ortada davacının sorumluluğunu gerektiren bir sorun olmayacağından, davalının, fatura edilen havuz işinin bedelini ödemesi gerekeceğini, ne var ki somut uyuşmazlığa konu tartışmanın, işin tesliminden sonra davalı iş sahibinin talebi üzerinde kendisiyle paylaşılan davacı ——- itirazlar ile ortaya çıktığını, buna göre davacı her ne kadar işin —– uygun yapılmasının sözleşme ve projede belirtilmemiş olmasını ileri sürerek havuzların ———— uygun hale getirilmesi için ——- bedeli talep etmişse de, yapılan incelemelerde tarafların açıkça havuz standartları konusunda hemfikir olduğu ve davalı tarafından birden fazla kez —- standardına uygun —— istendiği görüldüğünden, davacının havuz standardının —— uygun hale getirilmesi için —— bedeli talep etmesinin haklı olmadığını, davacının çalışanların konaklama ve ulaşım imkanlarının bedelini sözleşme uyarınca davalıdan istemesinin mümkün olduğunu, ancak bu masrafları yaptığına dair belgeleri dosyaya sunduktan sonra bu belgelerin bir muhasebeci hesap bilirkişisi tarafından incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, bu uğurda dosyaya sunulan faturalar, e-posta yazışmaları ve —– tarihli e-postanın da yine muhasebe hesap bilirkişisi tarafından dikkate alınması gerektiğini—- —— e-postalarda ayrıca sipariş verilmesinden, personel ödemelerinden ve bu siparişin bedelinden bahsedildiği önceki işle ilgili olup olmamasına göre hesap bilirkişisince incelenmesi gerektiğini, bu yönde dosyanın bir muhasebe – hesap bilirkişisine verilip verilmemesinin takdirinin tümüyle mahkemeye ait olduğunu, işin gecikmesine bağlı iş kaybı bedelinin de borçlar hukuku kapsamında istenebilecek bir zarar kalemi olduğu ve teknik bilirkişi tarafından yapılacak incelemeler neticesinde ilgili hususlarla ilgili gerçek bir iş kaybı bulunup bulunmadığının ve dolayısıyla talebin haklı olup olmadığının tespit edilebileceğini, teknik incelemeler neticesinde; geçici kabul ve teslim tutanakları denetleme raporundan sonra düzenlendiği için eksiklerin tamamlandığı sonucunun ortaya çıktığını, kabul ve teslim tutanaklarından, işin standartlarına uygun yapıldığının kabul edildiğini, davalı – iş sahibinin bu tarihe kadar bir itirazının bulunmadığı açıkça anlaşılmadığını, söz konusu imalatların —— standartlarına uygun olarak yapıldığını ve teslim edildiğinin anlaşılmadığını, işin süresi içerisinde proje değişikliği ve ek imalatlar ve davacı iddiaları doğrultusunda işin süresinin 40 günden fazla olacağının anlaşıldığını, ancak gecikmeye ait dosyada revize iş programı ya da benzeri bir belge olmaması sebebiyle bu süre uzatımının ne kadar olacağı nın hesaplanamadığını, bu konudaki takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi (Mali Müşavir) —– tarihli raporunda özetle; davacı şirketin——- yılına ait ticari defterleri —- tarihli kök raporda incelendiğini, ticari defterlerin Türk Ticaret Kanununa ve —–düzenlemelerine göre usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, ——- tasdiklerinin bulunduğunun tespit edildiğini, davacı şirket tarafından davalı şirket adına aşağıda dökümü yapılan faturaların düzenlenmiş olduğunu, söz konusu faturaların davacı şirket ve davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğunu,—- ayında davacı şirket tarafından davalı şirket adına iki adet fatura ile —– mal ve hizmet satıldığı/satın alındığı ——-ile onaylanmış olduğunu, şirket personelinin ekstradan yaptığı konaklama, yemek, ulaşım, yurt dışı giriş-çıkış harç pulu, elektrik, su, doğalgaz faturaları vb. ödemelerine ait belgeler bulunmadığını ve davacı şirket ticari defterinde kayıtlı bulunmadığının davacı şirket vekili tarafından beyan edildiğini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça davalı ile aralarında alt yüklenicilik (eser sözleşmesi) sözleşmesi bulunduğu, sözleşmeye konu işin yapıldığı ve davalıya teslim edildiği, davalının talebi üzerine ek işler yapıldığı, ek işlerin ücretlerin ödenmediği, bu nedenle asıl iş ve ek işlerin ücretlerinin tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, takibe davalının itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu iddiasıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevap süresinden sonra verilen beyan dilekçesi ile davacının edimini gereği gibi ifa etmediğini, işin kendilerine geç teslim edildiğini, bu nedenle davacıdan cezai şart alacaklarının bulunduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan işlerin tespiti, ek iş yapılıp yapılmadığı, yapılan işlerin tam ve eksiksiz olarak yapılıp yapılmadığı hususlarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan—– tarihli raporda her ne kadar davalı tarafça işin —— standartlarına uygun yapılması gerektiği iddia edilmiş ise de; taraflar arasında bu yönde kararlaştırılmış bir standart bulunmadığı, davacı tarafından işin eksiksiz, ayıpsız ve çalışır durumda davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafından davacıya ——– düşürülmesi talepli ilave iş yaptırıldığı, bu ilave iş bedelinden davalının sorumlu olduğu, ayrıca davacı şirket personelinin ekstradan yaptığı konaklama, yemek, ulaşım vb.masraflar nedeniyle —- ve tutanakların geç gelmesi, şantiye alanına gönderilen yapıştırıcıların kullanılması, yapıştırıcı tedarikinin gecikmesi, grevden dolayı ——— basılamaması,——– boşaltılmasının gecikmesi sebeplerinden dolayı —— olmak üzere toplam; —-sorumlu oldukları şeklinde görüş mütalaa edildiği, mahkememizce alınan ikinci heyet raporunda ise; dosyadaki taraf yazışmalarından davalı işverenin işin ——- birine uygun yapılması hususunda ısrarcı olduğu, davacı yüklenicinin de işin —- uygun yapıldığını kabul ve beyan ettiği, işin —- uygun hale getirilmesi için havuz derinliğinin düşürüldüğü, bu kapsamda havuz derinliğinin —–düşürülmesi işinin ek iş olarak değil, havuzun—– uygun hale getirilmesi için revize iş olarak kabul edilmesi gerektiği şeklinde görüş mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Her iki rapor arasındaki farklılığın ———–indirilmesi işinin ek iş mi, yoksa revize iş mi olduğu, bu kapsamda —— indirilmesine ilişkin giderin talep edilmesinin mümkün olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda öncelikle havuzun —— göre yapılması gerekip gerekmediği, taraflar arasında bu konuda bir mutabakat bulunup bulunmadığı hususunun çözümlenmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin borçlarını düzenleyen TBK’nın 471. Maddesinde; ” Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır. ” ifadelerine yer verilmiştir. Buna göre yüklenici işi iş sahibinin haklı menfaatlerine uygun olarak, basiretli bir yüklenicinin göstereceği mesleki ve teknik kurallara uygun olarak yapması gerekmektedir. Taraflar arasında işin belirli özelliklerde yapılması hususunda bir anlaşma bulunmasa dahi yüklenicinin işi iş sahibinin menfaatine ve işin özelliğine göre belirli bir standartta yapması gerekmektedir.
Dosya kapsamında alınan her iki heyet raporu ile de işin ayıplı olmadığı tespit edilmiştir. İşin ——– yapılması nedeniyle geç teslim edildiği anlaşılmıştır. İşin tamamlanmasından sonra havuzun derinliğinin —— düşürülmesi için ——-yapıldığı bu şekilde yapılan işin—- standartlarına uygun hale getirildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki mail yazışmaları ile işin —— standartlarına uygun yapılmasının kararlaştırıldığı, böyle bir kararlaştırma olmasa dahi TBK’nın 471. Maddesi ve TMK’nın 2. Maddesi uyarınca yüklenicinin işi iş sahibinin işin niteliği gereği olmasını bekleyeceği standartlara göre yapması gerektiği, işle ilgili ——– standartlarının bulunması halinde basiretli bir yüklenicinin işi bu standartlara uygun olarak yapması gerektiği, bu standartlara aykırı olarak yapılan işin sonradan bu standartlara uygun hale getirilmesinin ek iş olarak değerlendirilemeyeceği ve bunun için ek iş bedeli istenemeyeceği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı tarafça varlığı iddia edilen, şirket personelinin ekstradan yaptığı konaklama, yemek, ulaşım, yurtdışı giriş çıkış harç pulu, elektrik, su, doğalgaz faturaları v.b. Ödemeleri için 5.460,00 TL ve iş kaybı bedeli olarak 3.500,00 TL’ye ilişkin ticari defterlerinde bir kayıt bulunmaması ve bu harcama ve giderlere ilişkin bir delil sunulamamış olması, davacı tarafça yemin deliline dayanılması halinde davalının dışında bir süreç olması nedeniyle davalının yemin etmesinin beklenemeyeceği giderler olması nedeniyle yemin teklifinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacı tarafından bu alacak kalemlerinin ispat edilemediği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında havuz yapımına ilişkin eser sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında davacının edimini tam ve eksiksiz olarak ifa ettiği bu nedenle iş bedeli olan —– hak kazandığı, işin standartlara uygun hale getirilmesi için yapılan ——- standartlarına uygun hale getirilmesi için yapıldığı, işin bu standartlara uygun olarak yapılmasının istendiğinin taraflarca yapılan mail yazışmalarında belirtilmiş olması, bu yazışmalarda belirtilmemiş olsa dahi basiretli bir yüklenicinin iş sahibinin objektif menfaatine göre işi standartlara uygun olarak yapması gerektiği, bu kapsamda işin standartlara uygun hale getirilmesi için gerekli giderlerden davalının sorumlu tutulamayacağı, davacı tarafça yapıldığı iddia edilen şirket personelinin ekstradan yaptığı konaklama, yemek, ulaşım, yurt dışı giriş-çıkış harç pulu, elektrik, su, doğalgaz faturaları vb.ödemeleri için 5.460,00 TL ve iş kaybı bedeli olarak 3.500,00 TL talep edilmiş ise de; davacının defterlerinde bu zararlara ilişkin bir kayıt bulunmaması ve bu zararların oluştuğuna ilişkin bir delil sunulamamış olması nedeniyle bu taleplerinin yerinde olmadığı, davacının iş bedeli olarak talep edebileceği —— yevmiye nolu ihtarnamesinin —— tarihinde tebliğ edilmesinden sonra ihtarnamede belirtilen 7 günlük sürenin geçmesinin akabinde 14/01/2020 tarihinde temerrütün oluşması nedeniyle bu tarihten takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edebileceği, bu faiz miktarının 19,39 Euro olduğu, bu kapsamda davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın 18.615,92 Euro iş bedeli ve 19,39 Euro işlemiş faiz yönünden iptalinin gerektiği, kabulüne karar verilen alacağa 5395 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının ——– cinsinden mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranını geçmemek kaydıyla talep gibi ticari faiz uygulanması gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ——- sayılı dosyasına vaki itirazının 18.615,92 Euro asıl alacak ve 19,39 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam; 18.635,31 Euro yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarının ———– mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranını geçmemek kaydıyla ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 24.596,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 12.618,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.966,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.652,27 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan kur ve AAÜT uyarınca hesaplanan 55.105,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan kur ve AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, 5.200,00 TL bilirkişi masrafı, posta ve tebligat gideri 157,50 TL olmak üzere toplam 5.411,90 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 4.610,75 TL yargılama masrafına, peşin harç 2.966,63 TL eklenerek sonuç olarak 7.577,38 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 801,15 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu 2.000,00 TL bilirkişi avansından haklılık durumuna göre hesaplanan 296,07 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin haklılık durumuna göre hesaplanan 195,41 TL’nin davacıdan ve 1.124,59 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2023