Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/502 E. 2021/518 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/502 Esas
KARAR NO : 2021/518

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 03/11/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında —— bulunduğunu, tarafların arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, söz konusu ticari ilişki kapsamında, davalı —– tutarında olan cari hesap alacağının müvekkil şirkete ödenmediğini, müvekkil şirketin, faiz ve masraflar hariç olmak üzere toplam 8.810,00 TL tutarındaki alacağının tahsiline yönelik,—— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete tebliği üzerine 09.09.2020 tarihinde ——, haciz tutanağında yer aldığı üzere davalı şirket yetkilisinin, söz konusu borcu kabul ettiğini beyan ederek—– tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile —– davalı/borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalı/borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/07/2021tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ve takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye —- varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—– Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 12/08/2020 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 25/08/2020 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir —— havale tarihli raporunda özetle; davacı yana—– ticari defteri ile yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; dava konusunun taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının 8.810,00 TL tutarlı fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından cari hesap alacağının tahsili — dosyası ile 12.08.2020 tarihinde takibe geçtiği, davalı— tarafından borca itiraz edildiği —-yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre davacının takibe konu ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, işbu faturadan dolayı davacının takip tarihi (12.08.2020) itibariyle davalı yandan 18.810,00TL alacaklı olduğunu, davalı yanın 26.04.2021 tarihli incelemeye katılmadığını, ticari defter ve belge ibraz etmediğini, ancak davalı tarafa——- görüldüğünü, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak asıl alacak olarak 8.810,00TL tutarında alacaklı olduğunu, alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağının değerlendirildiğini, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, ——adına kullanan —- konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller,—– bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 8.810,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 8.810,00 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlere delil olarak dayandığı ve tarafların ellerinde bulunan belgeleri -ticari defterler dahil- ibraz—– verilen kesin süreye rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK’nun 220′ inci maddesinde, bir tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği ve tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebileceği(—– karar sayılı ilamı ——davacının —- defterlerinin Türk Ticaret Kanunu’na ve —- düzenlemelerine göre(TTK’nın 18. Maddesinin birinci fıkrasına —– eklenen “bu Kanun hükümleri uyarınca”—– gerekçesinden) usulüne uygun tutulmuş olması ayrıca alacağın dayanağı faturanın mevcut olması karşısında belgeleme ve kaydın belgeye——(TTK’nın 64/2. Maddesi ve gerekçesinden) uygun olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, takip talebinde yasal faiz talep edilmesi nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun——– Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 601,81 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 106,41 TL’nin mahsubu ile bakiye 495,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvurma harcı ve 133,50 TL posta ve tebligat gideri, 700,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama gideri ile 106,41 TL peşin harç olmak üzere toplam 994,31 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18A maddesinin 11 ve 13.fıkraları uyarınca —- — davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.