Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/50 E. 2021/321 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/50 Esas
KARAR NO : 2021/321

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 25/02/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davaya konu sahte imzalı bono hakkında İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğü — Esas sayılı icra dosyasında —— üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senedin sahte imza ile düzenlendiğini, davalı şirketin avukatı ile davacının avukatının aynı olduğundan bahisle ödeme emrinin davacının — takibin kesinleştirildiğini, bu işlemin davacıya zarar verme maksadıyla yapıldığını, bahse konu bononun zamanaşımına uğradığını, davacının davalı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını icra takibinin durdurulması hakkında teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, bononun iptali ile davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğundan davalının alacağın %20’si üzerinden kötü niyet tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 23/07/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: bonoda yer alan imzanın sahte olduğu beyanının mesnetsiz olduğunu, davacı tarafından sunulan düzenleme tarihinden sonrasına ait imza örneklerinin, bonoda bulunan imzanın sahteliğini göstermediğini, davacının bu zamana kadar yapılan tebligattan haberi olmamasının da mümkün olmadığını, davacı taraf her ne kadar taraflar arasında herhangi bir ilişkinin doğmadığını iddia etmiş olsa da dava konusu bononun soyut borç ilişkisini ve kayıtsız ve koşulsuz borç ikrarını gösterdiğini, haksız, mesnetsiz ve ispatlanamayan davanın reddine, müvekkil aleyhine talep edilen asıl alacağın %20’si oranında tazminat taleplerinin reddine, alacağa haksız ve mesnetsiz iddialar ile geç ulaşılması sonucu oluşacak zararlar için davacının en az %20 oranında tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı tarafa ikmaline, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde—- bedelli senedin altında yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının bu senetten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—–tarafından celp edilen davacı tarafın ——- beyan formu incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı takip dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
İstanbul Anadolu ——– Soruşturma sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından ——-altında yer alan imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla menfi tespit istemli olarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa verilen kesin süreye rağmen senet aslının sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından 20/04/2021 tarihli celsede senedi bulamadıklarını — imza incelemesi yapılması talep edilmiş ise de — yapılma imkanı bulunmamaktadır ( Yargıtay —. H.D. —Esas ve —- Karar sayılı ilamı, Yargıtay —. H.D.— Esas ve —Karar sayılı ilamı).
Davalı tarafça cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle — edilmiş ise de; —– esas itibariyle alacak davaları için ön görülmüş olup menfi tespit davaları için zamanaşımına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından bu yöndeki iddiaya itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacının davaya konu senedin altında yer alan imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı, davalıya imza incelemesinin yapılabilmesi için senet aslını sunmak üzere süre verilmesine ve sunmadığı takdirde davacının imza inkarını ikrar etmiş sayılacağı hususunun ihtar edilmesine rağmen senet aslının sunulmadığı, senet fotokopisi üzerinde imza incelemesi yapılmasının da yerleşik yargı uygulaması gereği mümkün olmadığı, bu kapsamda davalının davacının iddialarını ispat etmesini engellediği ve imza inkarını ikrar etmiş sayılması gerektiği, bu şekilde davaya konu senedin altındaki imzanın davacıya ait olmadığının tespitinin gerektiği, davalının kötü niyetli olduğunu ispata yarar delil bulunmadığından kötü niyet tazminatının şartlarını oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının davaya konu ——– senetten dolayı davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Davalının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 6.523,61 TL harcın alınması gerekli olan 26.094,42 TL harçtan mahsubu ile bakiye 19.570,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 6.523,61 TL, posta ve tebligat gideri 184,50 TL olmak üzere toplam 6.339,11 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca hesaplanan — ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.