Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/496 E. 2021/761 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/496 Esas
KARAR NO : 2021/761

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.07.2019 tarihinde müvekkillerimin eşi/babası olan muris——— plakalı aracı ile seyir halindeyken, seyir şeridinin yarısını kapatacak şekilde ve herhangi bir tedbir almaksızın park edilmiş sürücüsünün —— plakalı kamyona çarpmamak için karşı şeride geçen ——- sevk ve idaresindeki — plakalı aracın kendisine çarpması sonucu muris — hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağından ve daha sonra — Değişik İş dosyası ile aldırılan bilirkişi raporundan —tarihli raporunda da anlaşılacağı üzere araç sürücüsü —- kazanın meydana gelmesinde asli kusurludur. Yine aynı raporlardan anlaşıldığı gibi müvekkillerimin miras bırakanına kazanın oluşumunda kusur atfedilmediğini,—-plaka sayılı aracın —- tarafından yapıldığını, veraset ilamından da anlaşılacağı üzere mirasçı olarak müvekkillerin — kaldıklarını, bu çerçevede 3. kişi konumundaki müvekkillerin murisin hayatını kaybetmesi ve böylece ölenin desteğinden yoksun kalınması sonucu ortaya çıkan zararlarının trafik sigortasına dâhil olduğu açık olduğunu, murisin eşi ve çocukları bu kaza nedeniyle murisin desteğinden yoksun kaldığını, müvekkillerin söz konusu kaza sebebiyle uğramış olduğu zararın tazmini sebebiyle — 16.09.2020 tarihinde — tarihinde başvuruda bulunmuş ise de müvekkillerimin zararları davalı tarafından giderilmediğini, davalı — maddi tazminat ödemesi yapmış ise de söz konusu tazminat tutarı eksik ve ancak müvekkillerimin gerçek zararını karşılamadığı için huzurdaki işbu davanın açılma zarureti hasıl olduğunu, gerçekten de — gereği yapılması teklif olunan ödeme eksik olup, bu eksik ödemenin dahi yapılmamış olması davalının kötü niyetli hareket ettiğini de ortaya koyduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki başvurunun belirsiz alacak nevinde ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, müvekkil şirket tarafından davacılara ödeme yapılarak tüm sorumluluk yerine getirildiğini, müvekkil şirket tarafından 23.10.2020 tarihinde—–adına 132.030 tl ödeme yapıldığını, müvekkil şirket tarafından tüm sorumluluk yerine getirildiğini, müvekkil şirketin ödeme yapmış olması ve tüm zararın karşılanması sebebiyle davanın reddini talep ettiklerini, — sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeni ile davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kalıp kalmadığı ve zararın sigorta kapsamında kalıp kalmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan 20/07/2019 tarihli kaza tespit tutanağının incelenmesinde sürücü —sevk ve idaresindek—- istikametine seyrederken sürücü —–arafından mazotu bittiği için şeridin yarısını kapatacak şekilde hiçbir tedbir almadan park halinde bırakılan—- plakalı kamyonun geçmek için şerit değiştirmek istediği esnada aracının sol ön kısımlarıyla —–kendi şeridinde seyir eden sürücü —- sevk ve idaresindeki —-plakalı aracın sol ön kısımlarıyla çarpışmaları sonucu 3 araçlı ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kaza nedeniyle —- tarihli kusur raporunda — plakalı — sürücüsü —-asli kusurlu olduğu, —- plakalı — sürücüsü—- tali kusurlu olduğu, —— plakalı araç sürücüsü müteveffa —- herhangi bir kusur ve kabahatinin bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Yine —-sayılı soruşturma dosyasından alınan— —dairesince düzenlenen kusur raporunda sonuç olarak — asli kusurlu olduğu,—- asli kusurlu olduğu, müteveffa sürücü —- kusursuz olduğu yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davacı tarafından dosyaya sunulan mirasçılık belgesinin incelenmesinde Müteveffa—– 4 pay olarak kabul edildiği, bir payının —-, bir payının da —- ait olduğu, görülmüştür.
KTK 97. Maddesi uyarınca dava konusu kaza nedeniyle davacıların davalı —-destekten yoksun kalma tazminatını ödemesi talebiyle başvuruda bulunulduğu, başvurunun tebliğ tarihinin 14/09/2020 olduğu, görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre—- plakalı aracın kaza tarihinde —— adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan — sigortasının incelenmesinde —plakalı —adına kayıtlı aracın 03/07/2019-03/07/2020 tarihleri arasında davalı —tarafından sigortalandığı, poliçe limitinin 390.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan — düzenlenen ödeme dekontunun incelenmesinde dava konusu kaza nedeniyle— ödeme yapıldığı görülmüştür.
—- tarihli müzekkere cevabına istinaden davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığı, görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre— plakalı aracın— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre —-plakalı aracın kaza tarihinde davalılardan —adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça müteveffa—- ait kazadan önceki çalıştığı iş yerinden temin edilen ücret bordroları dosyaya sunulmuştur.
—plakalı aracın poliçesini düzenleyen —– müzekkere yazılarak dava konusu kaza nedeniyle davacılara bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususu sorulmuş olup, gelen müzekkere cevabında sürücünün kendi kusuru ile sebebiyet vermiş olduğu kazadan dolayı kendisinin yaralanması nedeniyle kullanmış olduğu aracın trafik sigorta poliçesinden faydalanamayacağından ödeme yapılmadığına ilişkin cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri celp olunarak kusur ve aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti dosyaya sunmuş olduğu 10/08/2021 tarihli raporunda özetle; kusur yönünden yapılan değerlendirmede kazanın meydana gelmesinde —- plakalı araç sürücüsü– % 50, — plakalı araç sürücüsü –ise % 50 oranında kusurlu olduğu,– araç sürücüsü — ise kusurunun bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise dava konusu kaza nedeniyle davalı — tarafından davacılara 23/10/2020 tarihinde 132.030,00 TL ödeme yapıldığı,– doğrultusunda hesaplamanın — yaşam tablosuna göre ve 1,8 teknik faiz indirimi uygulanmadan hesaplama yapılması gerektiği, hak sahiplerine dosyada mevcut nüfus kayıt örneğine göre müteveffa — doğumlu — doğumlu — olduğu, yine babası —- sağ olduğu, adı geçen hak sahiplerinin destek paylarının ayrılacağı, hak sahibi davacı eşi—- yaşında olduğu, —göre muhtemel bakiye ömrünün— yıl olduğu, bu itibarla davacı eşin bakiye ömür süresi ile sınırlı olarak desteğinden mahrum kaldığı sürenin toplam — yıl olduğu, hak sahibi davacı — 28/01/2020 doğumlu olup müteveffa babasının vefat ettiği 21/07/2019 tarihinden yaklaşık 6 ay sonra doğduğu ve babasının desteğinden mahrum kaldığı sürenin 18 yıl olduğu, müteveffa ——– kurumundan celp edilen hizmet dökümüne göre sigortalı olarak çalıştığı dönemdeki kazançlarının yasal asgari ücret seviyesinde olduğu, yine dosyada mevcut maaş çizelgelerine göre müteveffanın aylık net ücretinin (— 2.020,90 TL olduğu ve anılan ücretin yasal asgari ücret seviyesinde olduğu, buna göre hesaplamanın yasal asgari ücretlere göre yapılması gerektiği ve bu bilgiler ve davacıların pay oranları doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre davalı—— sigortaladığı aracın % 50 kusur sorumluluğuna göre davacı hak sahiplerinin indirime tabi tutulmayan maddi zararının davacı — yönünden 180.096,67 TL, — olduğu, davalı —tarafından yapılan 23/10/2020 tarihli 132.030,00 TL ödeme güncellenerek mahsup edildiğinde davalı sigortanın % 50 kusur sorumluluğuna göre davacı eş yönünden sorumluluğunun 69.134,69 TL, davacı — yönünden ise 16.078,80 TL olduğu, % 100 kusur sorumluluğuna göre diğer davalıların sorumluluğunun davacı — yönünden 253.231,36 TL,— yönünden ise 58.894,55 TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 16/08/2020 tarihli talep arttırım dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini arttırmış olup, talep arttırım dilekçesi usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.(TBK Madde: 51)
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen—- ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
—- kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak—- 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren — Karar Sayılı İlamı).

SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK m. 93)
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın—-sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (—– karar sayılı ilamları)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin — genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, — birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —-kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller,— savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;—yönetimindeki—- plakalı ——- tarafından mazotu bittiği için şeritin yarısını kapatacak şekilde hiçbir şekilde tedbir almadan park halinde— için şerit değiştirmek istediği esnada aracın sol ön kısımları ile kendi şeridinde seyreden müteveffa — plakalı aracın çarpışması sonucunda ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği ve kaza anında — vefat ettiği, işbu kazanın meydana gelmesi sonrası — dosyasında— Dairesinden alınan kusur raporları ile mahkememizce alınan kusur raporlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve kazanın meydana gelmesinde —-araç sürücüsü davalı — % 50, davalı —- sigortalanan — plakalı araç sürücüsü davalı— % 50 oranında kusurlu olduğu, — plakalı — ise dosyada mevcut tüm kusur raporlarına göre kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, müteveffanın ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı eşi — ve oğlu davacı –mirasçı olarak kaldığı, davacılar tarafından davalı —- tarihinde destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için başvuru yapıldığı ve başvuru sonrası davalı—- tarafından davacılara 23/10/2020 tarihinde 132.030,00 TL ödeme yapıldığı, alınan aktüer bilirkişi raporuna göre poliçe limiti 330.000,00 TL olduğundan davacıların poliçe limiti dahilinde talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmesi sonrası sigortanın— plakalı araç sürücüsünün % 50 kusur oranına göre sorumlu olduğu bakiye miktarın davacı eş — yönünden 69.134,69 TL davacı çocuk—— yönünden ise 16.078,80 TL olmak üzere toplam 85.213,49 TL olduğu, % 100 kusur oranına göre ise davalıların sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatı tutarının — kazaya tam kusuruyla sebebiyet vermesi nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı —- kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren —- plakalı aracın kaza tarihi itibari ile işleteni olması nedeniyle KTK’nun 85.maddesi uyarınca sorumlu olduğu, davalılardan — ise — plakalı aracın kaza tarihinde geçerli sigorta poliçesini yapan şirket olması nedeniyle KTK’nun 97.maddesi uyarınca sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden kaynaklı olması nedeniyle davalıların arasındaki ilişkinin teselsül olduğu ve davacıların zararından müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, ancak davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğu, davacılardan —-müteveffanın eşi, — — ise müteveffanın oğlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın bir kusurunun bulunmaması, davalılar —–kazanın meydana gelmesinde ki kusurunun yoğunluğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği, sigorta şirketi yönünden temerrütün davacılara kısmi ödeme yapmış olduğu 23/10/2020 tarihinde, diğer davalıların ise temerrütünün kaza tarihinde gerçekleştiği, davacının yasal faiz talebinde bulunduğu, taleple bağlı kalınarak tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Maddi Tazminat yönünden
1-Davanın kabulü ile davacı eş —– yönünden 253.231,36 TL, davacı çocuk — yönünden ise 58.894,55 TL olmak üzere toplam 312.125,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı — sorumluluğu davacı eş — yönünden 69.134,69 TL ve davacı çocuk — yönünden ise 16.078,80 TL olmak üzere toplam 85.213,49 TL ile ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydı ile davalılardan— yönünden 23/10/2020 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 20/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
Manevi Tazminat Yönünden
2-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı eş—- yönünden 25.000,00 TL, davacı çocuk—yönünden ise 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar — müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 689,94 TL harcın ıslah harcı 1.066,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 24.053,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.297,78 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 195,50 TL, bilirkişi ücreti 1.600,00 TL, olmak üzere toplam 1.795,50 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.534,09 TL yargılama masrafına, peşin harç 689,94 TL, ıslah harcı 1.066,00 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 3.290,03 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 261,40 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davalılar davalılar ——- yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı —- vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.