Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/495 E. 2022/51 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/495 Esas
KARAR NO : 2022/51

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili ——-harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– sigortalı olan ve davalının maliki olduğu —– —– plaka sayılı araca % 100 oranında kusurlu olarak çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, tutulan tespit tutanağına göre müvekkili sigorta şirketine sigortalı —— sürücüsünün % 100 oranında kusurlu ve 1,42 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, kaza sonrası —–meydana gelen toplam 12.681 TL hasar bedelinin müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını, tazminatı ödeyen müvekkili şirket tarafından, Trafik Sigortası Genel Şartlar 4/D maddesi uyarınca işbu davanın açıldığını iddia ederek, 12.681 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya 29.12.2020 tarihinde tebliğ olunmasına rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeni ile davacı sigorta şirketinin 3. Kişiye yaptığı hasar ödemesini alkollü sürücü iddiası ile sigortalısına rücu edip edemeyeceği ve mahkememizin yetkisi olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, Alkollü araç kullanma nedeni ile sigorta şirketince ödenen hasar bedelinin sigortalısına rücu davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Trafik sigortası genel şartlarının B.4/3-c maddesindeki ” Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar için sigortalıya rücu edilir” şeklindeki düzenlemedir.
Mahkememizce usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış ve ön inceleme duruşmasında dava konusu ihtilaf ” Davacıya sigortalı mülkiyeti davalıya—— gelen trafik kazası sonrası sigortalısının % 100 kusurlu olması ve 1,42 promil alkollü olması nedeniyle kazada hasar gören —- plakalı araçta oluşan hasarı poliçe kapsamında ödeyen davacının sigortalısının alkollü araç kullanması nedeniyle ödemiş olduğu tazminatı rücuen davalıdan isteyip isteyemeyeceği, hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi. ” şeklinde tespit edilmiştir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan 09/03/2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücü—– sevk ve idaresindeki —– plakalı araç ile ——— araçta hasar meydana geldiği tespit edilmiştir.
Dosyada—–. tarafından tanzim edilen——— sigortalanan aracın—– olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan —— tescil bilgileri incelendiğinde;—– plakalı aracın ise dava dışı ——– kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
—– tutanağına göre —–araç sürücüsü ——alkollü olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kaza nedeni ile davacı tarafından yapılan —— hasar nedeni ile davacı sigorta şirketinin —— hasar ödemesi yaptığı dosyaya sunulan ödeme belgelerinden anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti — bilirkişi raporunda özetle; davacı sigorta şirketine —- plakalı araç sürücüsü dava dışı ——– KTK 48 maddesi hükmüne aykırı davranarak 1,42 promil oranında alkollü olarak araç kullandığı, alkollü araç kullanmanın etkisi ile sevk ve idaresinde bulunan aracı ile nizami şekilde park halinde bulunan dava—— yandan çarparak dava konusu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğu, dava dışı —– sürücüsünün ise aracını nizami şekilde yol kenarına park ettiği, kazanın oluşmasında alabileceği herhangi bir tedbirin bulunmadığı ve kusurunun olmadığı rapor edilmiş olup, dava konusu kaza—– olarak 12.681,00 TL ödediğini ve bu bedeli davalıdan rucuen talep edebileceği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu madde 48: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır…
Yapılan —– üzerinde —- olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında fiili bir suç oluştursa bile, —- para cezası verilir ve sürücü belgesi 6 ay süre ile geri alınır…
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,— Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,—– Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Bilirkişi Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —- tarihinde davacı sigorta —- sigortalanan ve davalı —– dava dışı sürücü—– iken nizami şekilde—– çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,——— olduğu ve alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu , dava konusu kazada —– araçta oluşan hasar bedelinin 12.681,00 TL olduğu ve davacı sigorta şirketi tarafından bu hasar bedelinin —– Şartlarının teminat dışı halleri düzenleyen B.4 c maddesinde aracın uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararların da teminat dışı olduğu düzenlenmiş olup, Karayolları Trafik Kanunu 48 maddesinde belirlenen—– davacıya sigortalı araç sürücüsünün ise kaza anında 1,42 promil alkollü olduğu ve yasal sınırın yaklaşık 3 katı olduğu ve alkollü sürücünün nizami şekilde park halinde bulunan araca çarptığı , her ne kadar mahkememizce bilirkişi heyetine kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği hususunda —- edilmemiş ise de kazanın park halinde bulunan araca çarpma şeklinde gerçekleşmesi ve yasal sınır olan 0,50 promil alkolün yaklaşık 3 katı oranında 1,42 alkollü iken meydana gelmesi nazara alındığında kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğinin açık olduğu, bu hali ile alkollü araç kullanmak nedeni ile oluşan hasarın poliçe teminat kapsamı dışında olduğu ve davacının poliçe kapsamında ödemiş olduğu hasar bedelini davalı sigortalısından rücuen talep edebileceği, davacının ödemiş olduğu hasar bedeli yönünden davalı sigortalısına rücu şartlarıın oluştuğu, buna göre davalı tarafın tacir olması ve tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olması nedeni ile hasar bedelinin ödeme tarihi olan 30/07/2019 tarihinden itibaren davacı tarafın talebine uygun olarak rücuya konu alacağa avans faizi uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile; 12.681,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 866,23 TL harçtan daha önceden peşin ödenen toplam 216,56 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 649,67 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte—– ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 216,56 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet ücreti, 826,50 TL tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.105,26 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu —– davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.