Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/490 E. 2022/67 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/490
KARAR NO : 2022/67

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

DAVA :
Davacı vekili mahkemeye sunduğu 19/02/2019 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; alacaklı müvekkil şirketin, davalı borçlu aleyhine—- sayılı dosyasıyla hasarın ödenmemesinden dolayı TTK 1472 maddesi uyarıca rücu alacağına ilişkin ilamsız icra takibine geçildiğini, borçlunun bu icra takibi alacağından borca, faize ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini yapılan bu itirazın tamamen haksız ve kötü niyetli yapıldığını, sigortalının kiracı olduğu — binayı depo olarak kullandığını, müvekkil sigorta şirketi tarafından sigortalanan—- tarihinde— kısa devre—– hasar meydana geldiğini, yapılan dahili —- ekspertiz raporunda hasarın ———— meydana gelen — kısa devre sonucu meydana geldiğini beyan ederek; —- yapılan takibe yönelik davalı borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile davalının en az %20 icra – inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili 08/04/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek üzere huzurdaki davanın— gereğince ikame edildiğini, —-sigorta ettiren arasındaki işin ticari niteliği ve tarafların tacir olması nedeniyle davanın ticaret mahkemesi nezdinde ikame edilmesi gerektiğini, davanın görev yönünden reddi ile dosyanın görevli —Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiğini, somut olayda haksız fiilin işlendiği yer, zararın meydana geldiği yer ve zarar görenin yerleşim yeri, hasar ekspertiz raporunda da belirtildiği üzere, “—–Mahkemelerinde ikame edilen davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin —— olup —- olmadığını, ekspertiz raporuna göre —meydana gelen kısa devre nedeniyle hasar oluştuğu, —olduğunu, müvekkil şirket yönünden pasif husumet eksikliği nedeniyle reddini ve —-olan—— talep ettiklerini, davacının taleplerinin yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle icra inkar tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini, haksız şekilde icra takibine girişildiğini belirterek görevsizlik kararı verilmesini, göreve ilişkin itirazları baki olmak üzere —Mahkemeleri’ne yetkisizlik kararı verilmesini, müvekkili şirketin özel hukuk hükümlerine tabi — — sorumlu olmaması, ekspertiz raporundaki hatalı yönlendirme nedeniyle müvekkil şirket aleyhine açılmış olması sebebiyle müvekkil şirketin somut olayda pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine, davanın — ihbarına, mahkeme aksi görüşte ise olayda kusurlu veya kusursuz sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirketten tazminat talep edilmesi mümkün olmadığından herhalde davanın esastan reddine, davacı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
——sayılı takip dosyası,
—– Karar sayılı —– kesinleşme tarihli görevsizlik kararı,
-Hasar Dosyası,
-Elektrik Mühendisi ve Sigorta Uzmanı bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 18/04/2021 tarihli raporu,
-Elektrik Mühendisi ve —bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu — tarihli ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı —-tarafından hasar ödemesine istinaden rücuan alacağa dayalı başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: Davacı — dava dışı sigortalısı arasında — tarihlerini kapsayacak şekilde —- sigorta poliçesi düzenlendiği, dava dışı sigortalının iş yerinde —-hasar meydana geldiği, davacı sigorta tarafından dava dışı sigortalısına— ödeme yapıldığı hususlarında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın davcı sigortanın rucüen alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, dava dışı sigortalısının haklarına — olmadığı, takip öncesi temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı, dava dışı sigortalının iş yerinde meydana gelen hasarda kusurun bulunup bulunmadığı, hasar oluşup oluşmadığı, hasarın miktarı, davalı şirketin hasardan sorumlu olup olmadığı, yetki, husumet, zamanaşımı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
—Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: — Esas sayılı takip dosyasının görevsizlikle gönderilen dosya içerisinde olduğu, incelenmesinde ödeme emrinin 29.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 31.05.2018 tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, borçlu gider avansı bulunmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edildi.
—görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememiz esasına tevzi edildiği görülmüştür.
Davacı — yazılan müzekkereye cevabi olarak —hasar dosyası ve poliçenin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce bir elektrik mühendisi ve bir sigorta uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten uyuşmazlık hakkında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
—–davacı — sayılı poliçe ile —- mevcut bulunduğu, davacı —-davacı — TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu, yapılan tespitler, incelemeler, değerlendirmeler ve ilgili mevzuat kapsamında meydana gelen olayda —- yönetmeliklerinde belirtilen kendi malı—- arızanın meydana gelmesinde taksirinin bulunduğu, ——- sunulan —– ticari ve —– hakkında yönetmelik madde 22’ye göre enerji kalitesi yönetmeliğinde belirtilmiş— bozulmasına neden olduğu, haliyle kendi taksirli davranışlarından dolayı — görmesi ve kısa devreye neden olmak koşullarını sağlamış olduğu ve olayda direkt illiyet bağının bulunmakta olduğu anlaşılmakta olduğundan kusurlu olduğu ve ayrıca, —- bulunan tüm müşterilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yeterli, kaliteli ve sürekli——-sunacak — vermesi gerektiğinden kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, davacı şirketin sigortalısı bulunan işletmenin ise, kendi can ve mal güvenliğini sağlamak için kullanması gereken, —– 24.23.2 maddesinde belirtilmiş olan —kullanması gerektiği kanaatine varıldığı ve elektrik ——– yönetmeliği ilgili maddeleri gereği söz konusu işletmenin — taşınmazın —- vaziyette tutması gerektiği, ———– yaptırması gerektiği ve bunu ispatlaması gerektiği kanaatine varıldığı, davalı —– kendi kusuru oranınca davacı —–şirketine karşı, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyen yasal faizi ve takip tarihinden sonra işleyen ticari faizi ile birlikte (davacı — takip tarihine kadar yasal faiz , takip tarihinden sonra ticari faiz talep ettiğinden) sorumlu bulunduğu noktasındadır.
Mahkememizce davalı — bilirkişi heyeti raporuna karşı itirazları değerlendirilmek üzere bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Elektrik Mühendisi ve Sigorta Uzmanı bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu 06/10/2021 tarihli ek raporunda özetle; “—– şirketi olmayıp, —- — konumunda bulunmaktadır. Kök raporda —-olarak değerlendirilmiştir. ——serbestleşmesi sonucunda, ——- tarafından yürütülmeye başlanmıştır. — ayrılan bu —- —olarak adlandırılmaktadır. —ayrışması ——–4628 sayılı elektrik —-başlamıştır. —–görevli —olarak adlandırılmıştır.—- tanımlamasının yapılmış olması—- tarafından belirlenen birim—- göstermektedir. —uygulaması —açısından istediği —- almasını sağlayan bir uygulamadır———- farkı şu şekildedir. — bakımı, —- işlemlerini gerçekleştirmektedir. Kısaca —kullanım alanlarına —– şirketi ise bu— faturalandırılmasından sorumludur. ——- olan —— yönetmeliklerde belirtilen kendi malı olan — arızanın meydana gelmesinde taksirinin bulunduğu, — piyasasında ———hakkında yönetmelik madde 22’ye göre ——-belirtilmiş — bozulmasına neden olduğu, haliyle kendi taksirli davranışlarından — hasar görmesi ve kısa devreye neden olmak koşullarını sağlamış olduğu ve olayda direkt illiyet bağının bulunmakta olduğu anlaşılmakla, kusurlu olduğu ve ayrıca, Davacı — bulunan işletmenin ise, kendi can ve mal güvenliğini sağlamak için kullanması gereken—Şartnamesinde belirtilen — 24.23.2 maddesinde belirtilmiş olan—— —kullanması gerektiği kanaatine varıldığı ve ——ilgili maddeleri gereği söz konusu işletmenin taşınmazın——– tesisatını çalışır vaziyette tutması gerektiği, —— gerektiği ve bunu ispatlaması gerektiği kanaatine varıldığı, Davalı şirketin —- satış şirketi olduğu ve bu vasıfla meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunmadığı, kök rapordaki görüşümüzü revize ettiğimizi, kök raporda ———- yapıldığı” şeklinde rapor beyan etmiştir.
Davacı — vekili tarafından — HMK 124. Maddesine göre davaya davalı olarak dahil edilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkemenizce— tarihli celse ara kararı ile;
— Esas sayılı takip dosyasında ihbar olunan — dosya borçlu olmadığı,
Davacı —-tarafından dosyaya gönderilen hasar dosyasının incelenmesinde;— ekspertiz raporunda –tarafından— nedeniyle zararın meydana geldiğinin tutanak ile tespit edildiği, davacı—kesintisi nedeniyle sorumlu olduğunu bildiği anlaşılmakla; HMK 124 maddesine göre iradi taraf değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delilleri hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan — tarihli Elektrik Mühendisi ve Sigorta Uzmanı bilirkişi heyeti ek raporu dayanak yapılarak;
Dava dışı —….şirketinin davacı — nezdinde —- Sigortası ile sigortalı olduğu,
Davacı —– tarafından sigortalanan dava dışı sigortalısına——– olarak kullanıldığı, davacı —- —- ile sigortalı dava dışı sigortalısına ait işyerinde– tarihinde —- kısa devre sonucu hasar meydana geldiği, yapılan dahili—– raporunda hasarın—– dışındaki— meydana gelen —- kısa devre sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği,
Davacı —- tazminat olarak dava dışı sigortalısına ödendiği, davacı —– dava dışı sigortalısının haklarına TTK 1472 maddesine göre halef olduğu,
Davalı ——— ihbar olunan— işletme ve——yürüttüğü,— — işlemleri, —-ile tahakkuk ve tahsilat işlemlerini gerçekleştirdiği,
—- sorumlu şirket olan ihbar olunan——- yönetmeliklerde belirtilen kendi malı olan kabloda arıza meydana gelmesinde taksirinin bulunduğu—-Teknik Kalitesi Hakkında Yönetmeliğin 22. Maddesine göre enerji kalitesi yönetmeliğinde belirtilmiş enerji kalitesinin bozulmasına neden olduğu, kendi taksirli davranışlarından dolayı kablonun hasar görmesi ve kısa devreye neden olduğundan davacı— dava dışı sigortalıya ait işyerinde meydana gelen zararda direkt illiyet bağı bulunduğundan kusurlu ve sorumlu olduğu,
Davalı —-.şirketinin —-satış şirketi olduğu ve bu vasıfla meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunmadığı,
Davacı —- tarafından —- ile ihbar olunan—– sigortalısının zararından sorumlu olduğunun bilindiği, davalı aleyhine başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
2- Davacı —– tarafından ekspertiz raporu ile ihbar olunan —– sigortalısının zararından sorumlu olunduğu bilindiği, davalı aleyhine başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı 10.300,00 TL’nin %20’si olan— kötü niyet tazminat olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 184,10 TL harcın alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 103,4‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.