Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/486 E. 2021/564 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/486 Esas
KARAR NO: 2021/564
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/10/2020
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirketten —- alacağının bulunduğunu, söz konusu faturalardan —-faturanın — sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, davalının ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğunu, davalının henüz icraya konulmamış bir takım faturalara karşılık —- ödeme yaptığını ve davalının müvekkili firmayla ticari ilişki içinde olduğunu, davalını faturalara — günlük yasal süre içinde itiraz etmediğini, faturaları ticari defterlerine kaydettiğini ve —- indirim konusu yaptıklarını düşündüklerni, odöneme konusu yaptıklarını düşündüklerini döneme ait — formlarının incelenmesinde gerçeğin açığa çıkacağını beyanla itirazın iptalini vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip mesnedi faturalarda yazılı malların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, anılan faturalarda irsaliye düzenlenmediğini ve faturaların teslim alan bölümlerinin de boş olduğunu, davacının fatura konusu malları teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, takip konusu faturaları müvekkili şirketin kayıtlarında işlenmiş olmasının yeterli olmadığını, söz konusu faturaların davacı kayıtlarında da işlenmiş olması gerektiğini, davacının bu yasal yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyanla davanın reddini, davacının en az % 20 tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
BİRLEŞEN—- DAVASINDA :
DAVA: Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkili şirket aleyhine —– sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, anılan takibe karşı müvekkili şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine de davalının,—-davası ikame ettiğini, işbu davanın dava dilekçesinde, müvekkili şirketten—-doğan toplamda ——– sayılı dosyası ile şimdilik üç faturadan kaynaklı alacaklarını talep ettiklerini iddia ettiklerini, ancak davalının bu iddialarının usul ve esas hükümlerine aykırı, gerçek dışı iddialar olduğunu, oysaki müvekkili şirketin, davalı şirkete bahse konu faturalara ilişkin hiçbir borcu bulunmadığını, zira takip mesnedi faturalarda yazılı malların müvekkili şirkete teslim edilmediğini, takip mesnedi yapılan faturalarla ilgili olarak irsaliye düzenlenmediği gibi, faturaların ——- bölümlerinin de boş olduğunu, bununla birlikte gerek huzurdaki davada gerekse ——- sayılı dosyasında davalı taraf öncelikle, takibine mesnet yaptığı fatura konusu malları teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, bu itibarla her iki davada da ispat yükünün faturaları keşide eden—– olduğunu, anılan faturaların davacı kayıtlarında işlenmiş olması gerektiğini, ancak davacı şirket bu yasal yükümlülüğü yerine getirmediği için —— dosyası ile görülmekte olan itirazın iptali davasında delil olarak kendi defterlerine değil, müvekkili şirket defterlerine dayandığını, keza yapılan araştırmada davacının yasal defterlerini usulüne uygun tutmadığı gibi takip mesnedi faturalarla ilgili olarak yasal beyannameleri dahi vermediğinin tespit edildiğini, tüm bu bilgiler ışığında, müvekkili şirketin kendisine teslim edilmeyen mallara ilişkin düzenlenmiş olan faturalardan dolayı borçlu olmadığı aşikar olduğunu belirterek sair itiraz ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirketin, davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine, müvekkil şirket aleyhine haksız ve kötü niyetle icra takibi başlatan davalı şirketin en az %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl dava da dava;
Dava, muhtelif tarih ve bedelli faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Birleşen dava da dava; asıl davanın davacısı tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan muhtelif tarihli tarif ve bedelli faturadan kaynaklanan icra takipli fatura nedeniyle işbu takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Asıl davada uyuşmazlık; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya düzenlenen takip konusu— fatura nedeniyle davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı, davacının fatura içeriği mal/hizmeti davalıya teslim edip etmediği hususlarında ihtilaf bulunduğu şeklinde tespit edilmiştir.
Birleşen davada uyuşmazlık ; davacının davalıya asıl davadaki dava konusu takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve ibraz edilen davacı ve davalı şirkete ait tüm ticari defter , kayıt ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Asıl davaya konu —- esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı aleyhine — faturadan dolayı işlemiş faiz de dahil olmak üzere toplam — alacağın tahsili için genel haciz yolu ile —– tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Takip konusu faturalar celp edilmiş ve tarafların —- celp edilmiş olup, takip konusu faturaların taraflarca usulüne uygun olarak — —-olarak bildirildiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi yönünden bilirkişi ara kararı oluşturulmuş, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu — tarihli raporunda özetle, davacı şirket ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğu ve davacının bu alacak içerisinde olan —— faturaları takibe konu ettiği, davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalının yevmiye defteri üzerinde yapılan incelemede davalı şirketin takibe konu — adet faturayı defter ve kayıtlarına işlediği, davalı şirketin — yılı yevmiye defter kapanış kaydının incelenmesinde cari hesap olarak davacıya —–borçlu olduğu, takibe konu faturaların irsaliyeli fatura olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; asıl davada, dosya kapsamındaki tüm deliller; vergi dairelerinden celbolunan —-, alınan bilirkişi raporuna göre , taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya dayanak yapılan faturaların irsaliyeli fatura olduğu, davalının faturaları kabul ederek—–bildirdiği, aynı şekilde davacı tarafından da faturaların vergi dairesine bildirildiği, ——- birbirini teyit ettiği, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının da birbirini doğruladığı, davacının ve davalının takip konusu faturaları usulüne uygun olarak tutulduğu anlaşılan defterlerine kayıt ettiği, davalı defterlerinde takip konusu faturalar kayıtlı olmasına ve kabul edilmiş olmasına rağmen davalının davacıya ödeme yaptığına ilişkin bir delil ibraz etmediği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olduğu, davacı takip talebinde her ne kadar takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında kesin vade konusunda bir sözleşme ve mutabakat olmadığı gibi davalının temerrütü için gönderilen bir ihtarnamede bulunmadığı, bu nedenle davacının takip öncesi işlemiş faizinin yerinde olmadığı, davalının temerrütünün takip tarihi itibariyle gerçekleştiği, alacağın faturaya dayalı likit ve belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, birleşen dava yönünden ise davalının asıl davadaki takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitin istediği, ancak asıl davada yapılan yargılamada davalının borçlu olup olmadığının tespiti yönünden de bilirkişi incelemesi yapılması ve asıl davada yapılan yargılama sonucu davalının davacıya borçlu olduğu, davacının asıl davada aynı takip talebinden dolayı açılan itirazın iptali davası olmasına rağmen aynı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti yönünde birleşen davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddine, birleşen davanın ise hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Asıl dava yönünden;
davanın KISMEN KABULÜ VE KISMEN REDDİ ile ; davalının —–sayılı dosyasına vaki itirazın —– yönünden İPTALİNE,
2. Takibin bu tutar üzerinden devamına,
3.Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
4. Hükmonulanan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam—- harç düşüldükten sonra eksik kalan—– harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T —– nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 9,79-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan;—— harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan; — yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak —— kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
10—– uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen ——- ise davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
11-Birleşen dava yönünden;
12—– dosyasından açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE,
13-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
14-Başlangıçta peşin olarak alınan —– karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
15-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
16-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
17-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.954,62 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı birleşen davalı vekilinin ve davalı birleşen davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile————Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021