Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/482 E. 2022/393 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/482 Esas
KARAR NO: 2022/393
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında —- sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede müvekkiline ait olan eski adı ile —-karşılığında devrinin kararlaştırıldığını, — devri için belirlenen —- davalılar tarafından sözleşmede belirtilen tarihte ödenmiş olup kalan bakiye —ödemesinin gerçekleştirilmediğini, davalı şirketin müvekkili şirkete —- borcu olduğunu, bununla birlikte davalılar tarafından ilgili anaokulunun bir bankaya devredildiğini, ve bankanın anaokulu olarak kullanıldığını, borcun tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların söz konusu takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak davalıları ödemeye reddettiği için anlaşma sağlanamadığını belirterek, yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalıların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili —- yönünden başlatılan takip ve işbu davanın hukuki dayanağının mevcut olmadığını, alacağa konu edilen sözleşmenin taraflarının açıkça belirlendiğini işbu sözleşme uyarınca —– sözleşmenin tarafları olduğunu, sözleşmenin sonu kısmına şirket yetkilileri sıfatı ile şahıs isimleri eklendiğini, müvekkilinin şirket yetkilisi olarak sözleşmeyi şirket adına imzaladığını, yine aynı sözleşmede müvekkilinin müteselsil kefil olarak da yer almadığını, bu nedenle müvekkili —-yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili —- davacı tarafça icra takibine geçilmeden önce muhatabı davacı taraf olan —– olan ihtarname keşide edildiğini, keşide edilen ihtarnamede sözleşmeye aykırılıkların açıkça davacı tarafa ihtar edildiğini, davacı tarafın bu ihtarnameye cevap vermediğini ve yaklaşık —– sonra icra takibine geçildiğini, davacı tarafça gerek sözleşme imzalanmasından önce gerekse de imza sonrası verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, müvekkili tarafından ihtarname gönderildiğini ve zararların tazmin edilmesinin talep edildiğini, devre konu gayrimenkulde devir bedeline etki eden demirbaşlarının çoğunun çalışmaz durumda ve eksik olarak teslim edildiğini, söz konusu işletmenin milli eğitime bağlı ruhsata ve denetime bağlı bir işletme olduğundan söz konusu demirbaşların eksik yada çalışmaz durumda olması sebebiyle tüm eksikliklerin işletmenin faaliyete geçmesi amacı ile müvekkili tarafından tamamlandığını ve ciddi bir maliyet altına girildiğini, devir sözleşmesinin imzalanmasından önce müvekkiline iletilen gelir gider tabloları, söz konusu okulun gelir durumunu gösterir evrakların ve öğrenci Ssayısının güncel durum ile uyumlu olmadığının okulun işletmesi devir alındıktan sonra ortaya çıktığını, devirden önce karşılıklı olarak davacı tarafça her türlü işbirliği yapılacağının beyan edilmesine rağmen iş birliği yapılmadığını, aksine devir alınan okulun mevcut öğrencilerinin yakın bölgede bulunan davacıya ait başka bir okula nakledildiğini, mevcut okul personelinin iş akdini davacı tarafın yönlendirmeleri ile topluca sonlandırmaları ve bazı personellerin bilgileri dışında davacı tarafından kötü niyetle yıllık izne ayrılması nedeni ile az kişi ile hazırlık yapılması sonucunda personele, niyetlerinin yanlış aktarılması ve kendileri ile çalışacağını bildiren personelin — kala istifa etmesinin müvekkilini zora soktuğunu, müvekkilinin minimum —– sadece —- olduğunu, bu hususlar neticesinde müvekkilinin zarar etmeye başladığını ve iş yeri kirasını ödeyemez duruma geldiğinden işletmeyi zararına başka bir kuruma devretmek zorunda kaldığını belirterek, açılan davanın reddine ve takibin iptaline, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile birlikte ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının — tarihli sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, getirmiş ise davalı —- devir bedelini ödeyip ödemediği, davacının davalı ——- bu nedenle alacaklı olup olmadığı, var ise bu alacaktan diğer davalı —– sorumlu olup olmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, işletmenin devir bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —— dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın—– yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların —– tescil bilgileri celp edilmiştir.
Dosyada mübrez devir sözleşmesinin incelenmesinden; devir eden —— tarihinde —- imzalandığı anlaşılmıştır.
— yazılan müzekkere cevabının incelenmesinden; —- görev yapan, ayrılan öğretmenlerin listesi sunulmuş olup, yine aynı cevap yazısında adı geçen kurum kurucusunun isteği ile —- kapanmış olup öğrenci listelerinin bulunduğu— geçmiş yıllara ait döküm alma yetkileri olmadığını bildirerek —- içerir döküm sunulduğu anlaşılmıştır.
Tanık —- tarihli beyanında; “Tanıklık yapacağım olayı anladım. Ben davalı —- muhasebecisiyim, kendisini bu sebeple tanıyorum, davacı ve davalı şirketleri de — dolayı biliyorum, ayrıca davalı —- işlerini yapmaktayım. Bana sormuş olduğunuz —- olan okulun devrinden önce davacı şirketin sahibi — ben bir toplantı yapmıştık, bu toplantı da —– okulu ——olduğunu ve gelirlerinin olduğunu, bu şekliyle devredeceklerini ve şu an kayıtlı olan öğrencilerin bir sonraki sene de okulda devam etmeleri hususunda yardımcı olacağını söylediğini, devirden sonra okula muhasebe işlemleri için gittiğimde okulda asansörün çalışmadığını, —–çalışmadığını gördüm. Benim hatırladığım eksiklikler bunlardı. Daha sonra okul öğrencileri ve okulda çalışan personel okuldan ayrıldı, neden ayrıldıklarını bilmiyorum. Ancak okul devredildikten sonra —- öğrencilerinin velilerine takdim etmedi, onlarla tanıştırmadı, bu nedenle veliler —- hanımı tanımadığı için öğrencilerin ayrılmış olabileceğini düşünüyorum. Personelin neden ayrıldığını bilmiyorum. Personelin hepsinin aynı anda işi bırakması nedeniyle işler aksadı, —- okulu kendi çabalarıyla ayakta tutmaya çalıştı, davacı taraftan öğrenci ve personel yardımı görmedi, bu nedenle zarar etti, — — devredildi, şu an devir miktarını hatırlayamıyorum, ancak —- civarında olduğunu anımsıyorum, tanıklık ücreti talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık —- tarihli beyanında; “Tanıklık yapacağım olayı anladım. Ben davalı —-devre konu okulda kat görevlisi olarak çalışmam nedeniyle tanırım. Ben okulda —- yılına kadar çalıştım—- devri sırasında demirbaşlarda bir eksiklik bulunmamaktaydı, asansörler bazen çalışmakta bazen çalışmamaktaydı.— okulu devraldıktan sonra okuldaki öğrenci sayısı azalmaya başladı. Eskiden okulun öğrencisi olup,—- okulu devraldıktan sonra okulda devam eden öğrenci kalmadı, ancak öğrencilerin neden okuldan ayrıldığına ilişkin bilgi sahibi değilim, öğrencilerin okuldan ayrılması hususunda —- hanımın her hangi bir etkisi olup olmadığını bilmiyorum. Okulda çalışan personellerden sadece — kişi kaldık, diğer personelin hepsi okuldan ayrıldı, ancak neden ayrıldıklarını bilmiyorum, bana—– hanımdan okuldan ayrılmam hususunda her hangi bir teklif gelmedi. —aldığını duydum, ben —– sonra ayrıldım, devirden sonra demirbaşlarla ilgili taraflar arasında bir ihtilaf olup olmadığını bilmiyorum, tanıklık ücreti talebim yoktur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi heyeti —- havale tarihli raporunda özetle; yapılan incelemede —bedelin ödendiğine ilişkin bir sonuca ulaşılamadığını, davalı —- yevmiye nolu ihtarnamesinde demirbaşların bazılarının çalışmaz durumda olduğunun belirtildiğini, bu hususun kanıtlanmaya muhtaç olduğunu, —- incelendiğinde, —- sözleşme imzalandığı tarihte—– görevlerinden ayrıldığı hususunun tespit edildiğini, bu hususun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflar sözleşmede kararlaştırmış olmasa dahi işletmenin devrinin, kural olarak müşteri çevresini de kapsadığını, devreden taraf bakımından —– borcunu da içerdiği —-ancak mevcut davada belirtilen şekilde öğrencilerin nakledilip nakledilmediği, müşterilerin işletmeden kaçmalarını gerektirecek herhangi bir muamelede bulunulup bulunulmadığının araştırılmaya muhtaç bir husus olmakla birlikte müşteri çevresi bakımından da sözleşme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davalı tarafın iddialarını mahkemece haklı bulunması halinde taraflarca akdedilen sözleşmenin — davalı tarafın —– nolu ihtarnamesinde belirttiği şekilde sözleşmeyi feshinin mümkün olarak değerlendirilebileceğini, Mahkemece aksine kanaat getirilmesi halinde devir bedelinden kalan ödenmeyen —— davalının borcu olduğunun hesaplanacağını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, işletmenin devir bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça davalıya okulun devredilmesine rağmen devir bedelinin—- ödenmediği iddiası ile icra takibi yapıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davalılardan —- davada husumetinin bulunmaması nedeniyle bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, diğer davalı —– yönünden ise; kendilerine devredilen okulun gelir-gider tablolarının kendilerine bildirildiği gibi olmaması, okul öğrencilerinin davacıya ait başka okullara kaydırıldığı, okulun zarar etmesi nedeniyle kapatılmak zorunda kalındığı, bu nedenle sözleşmeyi feshettikleri iddiaları ile davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı—- yönünden yapılan incelemede; — sözleşmenin altında imzası var ise de; davalı — diğer davalı —- temsilcisi olduğu, davalının devir bedelinden sorumlu olmasına ilişkin sözleşmede herhangi bir hüküm yer almadığı gibi davalı —- devir bedelinden sorumlu olmasını gerektirecek dosya kapsamında herhangi bir iddia ve delil bulunmadığı anlaşılmakla —- yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı —- yönünden yapılan incelemede; davalı tarafça okulun eksikliklerle teslim edildiği iddia edilmiş ise de davalı tarafın demirbaşların eksik ve ayıplı olduğu iddiası yönünden bu iddiaya konu demirbaşlardaki eksik ve ayıpların ilk muayene ile tespit edilebileceği, davalı tarafça bu ayıplara ilişkin olarak süresi içerisinde bir ayıp ihbarının bulunduğu ispat edilemediği gibi ayıp iddiasına ilişkin olarak yaptırmış olduğu bir tespit bulunmadığı ve ayıp iddiasını ispata yarar dosya kapsamına bir delil sunamadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın davacının öğrencilerin okuldan ayrılmasına ve öğrenci ve çalışanların sözleşmelerinin feshedilmesine yönlendirme şeklinde davacının haksız rekabet teşkil eden eylemleri bulunduğu iddiası yönünden yapılan incelemede; dosyada dinlenen tanıkların öğrencilerin ve personelin okuldan ayrılması hususunda davacının bir etkisi bulunduğuna ilişkin bir beyanın bulunmaması, davacının öğrenci ve personelin okuldan ayrılmasına ilişkin ayartma faaliyeti yaptığına dair dosya kapsamında bir delil bulunmaması, —— sözleşme özgürlüğü kapsamında istediği zaman sözleşmeyi feshetme ve istediği kurumla sözleşme yapma hürriyetinin —– garanti altına alınmış temel haklardan olması, davacının bu kapsamda öğrenci ve personelin sözleşmeyi feshetmesinden sorumlu tutulamayacağı, öte yandan devre konu okulun davalı tarafından —- devredildiği, bu nedenle davalının sözleşmeyi feshin haklı nedene dayanmadığı, okulun üçüncü kişiye devri nedeniyle sözleşmenin feshinin mümkün olmadığı, bu nedenle davalının devir bedelini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki belgeler ve sözleşmeden ödenmeyen devir bedelinin —– olduğu sözleşme ile belirlenen vadenin kesin vade olması nedeniyle vade tarihinden takip tarihine kadar avans faizi işletilmesi gerektiği, —- olduğu,— olduğu,— tarihleri arasındaki dönem için —- olduğu, — olduğu,— olduğu, —-olduğu, bu kapsamda tüm alacağa işlemiş faizin takip tarihi itibari ile —- icra takibine yapmış olduğu itirazın —- asıl alacak ve —– işlemiş faiz yönünden iptalinin gerektiği, alacağın sözleşmeye dayalı olması, likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, davanın reddedilen kısmı yönünden yapılan takibin kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının şartlarının oluşmadığı, tarafların tacir olması ve alacağın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle alacağa takip tarihi itibari ile ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine—- varılarak davanın — yönünden davanın reddine, davalı —- yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davalı —- yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı —- yönünden açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
3-Davalı/takip borçlusu — dosyasına vaki itirazının — asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam; —- yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
4-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
6-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
7-Başlangıçta peşin olarak alınan 3982,28 TL harcın alınması gerekli olan 14.033,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.051,25 TL karar ve ilam harcının davalı —– alınarak hazineye irat kaydına,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen —- davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —– davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan — yargılama masrafının davalı—– Hazineye irat kaydına,
9- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, posta ve tebligat gideri 169,5 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL, olmak üzere toplam 1.623,90 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.430,66 TL yargılama masrafına, peşin harç 3.982,28 TL, eklenerek sonuç olarak 5.412,94 TL’nin davalı —— alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 193,24 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 22.830,72 TL avukatlık ücretinin davalı —- alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine,
11-Davalı —- yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı —- verilmesine,
12-Davalı —-yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 7/2.maddesi uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı — verilmesine,
13-Davacı tarafça — tarihinde keşif harcı olarak yatırılan 384,90 TL’nin davacı tarafa iadesine, buna ilişkin Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından gerekli müzekkerelerin yazılmasına,
14-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022