Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/473 E. 2020/661 K. 27.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/473 Esas
KARAR NO : 2020/661

DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2015
KARAR TARİHİ : 27/11/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 22/01/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı —- sayılı kar ve zarar katılım akdi, cari hesaplar ve hesapların eklerinde bulunan müvekkili şirket tarafından 24/04/2019 tarihinde İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nde davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibi müvekkil şirketin davalı ile arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağına dayanmakta olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki ve borcun varlığının cari hesap ekstresi ve ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, cari hesap ekstresine göre ilgili döneme ait müvekkili şirketin toplam 15.558,54 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, ödenmeyen bu borca 1.005,76 TL kanuni faiz uygulandığını ve 16.564,30 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, davalıya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olarak alacağın sürümceme de bırakmak maksadıyla yapıldığını beyanla davalı tarafça icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/03/20150 tarihli celsedeki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 09/07/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu —–nezdindeki davacı hesabının müvekkili şirkete temlikine ilişkin sözleşmeden doğduğunu, dolayısıyla dava konusu iş niteliği itibarı ile TTK’ nun 4/1-f bendi kapsamında kaldığı ve davaya bakmak ticaret mahkemesinin görevi dahilinde olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında tanzim olunan ” Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi” ile takip alacaklısının—— temliki hususunda mutabakata vardırlarını, söz konusu takip dayanağı alacağın temlik sözleşmesine istinaden takip alacaklısının —— Nezdinde henüz vadesinin gelmediğini, mutlak ödenmesinin de hukuken garanti edilmeyen Kar ve Zarar Katılım bakiyesinin temlik alındığını, müvekkili şirketin temlik sözleşmesinden dolayı davacıya dava miktarı kadar günü geç bir borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 03/11/20200 havale tarihli dilekçesinde özetle; davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan 152,79 TL harçtan alınması gerekli 36,27 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatan 116,52 TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.