Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2021/417 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/465 Esas
KARAR NO : 2021/417

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında —– kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı bir kısım faturalı malların bedelini ödemediğini ve müvekkili şirketin davalı şirketten bakile alacağı doğduğunu, müvekkili şirketin faturalara dayanan cari hesabına göre bakiye alacağı için davalı aleyhinde—- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, müvekkili şirketin takibe konu ettiği tüm alacaklarının davalı şirketin ticari defterlerine işlenen ve içeriğine itiraz edilmeyen faturalarla sabit olduğunu ileri sürerek davalının—sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, davalının icra takibine konu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca itiraz dilekçesinde belirtildiği üzere müvekkili şirketin ödenmemiş bir cari hesap borcu bulunmadığını, davacı şirket ile gerçekleşen ticari ilişki sırasında düzenlenen tüm fatura borçlarının ödendiğini, müvekkili şirkete tebliğ edilmiş ve ticari defterlere kaydedilmiş ödenmemiş bir fatura borcu bulunmadığını ileri sürerek haksız ve dayanaksız davanın reddine, kötü niyetli davacının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takip konusu faturalar nedeniyle cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının cari hesap ve fatura bedeli olarak davalıdan dava değer kadarı kadar alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—– sayılı dosyasında; davac—–tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve bir mali müşavir bilirkişiden—– ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup—- tarihli raporunda özetle davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, envanter defterlerinin ise ibraz edilmediği, defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacı tarafından davalı şirkete toplam —- faturanın düzenlendiği, davacı şirket tarafından tahsilat makbuzu ile tahsil edilmiş olan — — davalı şirkete alacak kayıt edildiği, bu işlemler sonucu davacının —- alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu davalının ibraz ettiği 2018 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, — defterlerinin ibraz edilmediği, yapılan inceleme sonucu davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş toplam tutarı —– davacı şirkete alacak kayıt edildiği, davacı şirket tarafından tahsilat makbuzu ile tahsil edilen — davacı şirkete borç kayıt edildiği, bu işlemler sonucu davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 7.453,40 TL borçlu olduğu, tarafların hesapları arasındaki farkın 5.756,00 TL olduğu, bu farkın davacı tarafından düzenlenen—– bedelli faturalardan kaynaklandığı, bu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmasa da davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş sevk irsaliyelerindeki teslim alan—- davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturalara ait sevk irsaliyelerinde de —bulunduğu dikkate alındığında fark konusu iki fatura içeriği mal ve hizmetlerin davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olduğu kanaatine varıldığı yönünde rapor düzenlenmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davacı ve davalının takibe konu faturalar yönünden —— formları ilgili —- celp edilmiş, davalının faturalar nedeniyle yapmış olduğu kısmi ödemelere ilişkin dekontlar davacı tarafından dosyaya sunulmuş olup, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması amacıyla bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 22/07/2019 tarihli raporunda davacı tarafından kendi vergi dairesine—- ve hizmet sattığını beyan ettiği, aynı şekilde davalı şirketin de kendi— tutarlı mal ve hizmet satın aldığını beyan ettiği, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen—– olduğu ve davalı şirkete borç kaydettiği ve davalı tarafından yapılan 2.981,10 TL nin davalı şirkete alacak kaydedildiği sonuç olarak davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten —– tutarlı irsaliyeli faturanın açık olarak düzenlendiği ve davacı ticari defterlerine sehven kasadan tahsil kapalı irsaliyeli fatura olarak işlenmiş olduğu bu nedenle davacının 18.134,76 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş davalı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davalının davacı tarafından düzenlenmiş irsaliyeli faturaların toplamı olan 21.115,76 TL yi davacıya alacak kaydettiği, davacı şirkete yapılan havale tutarı olan 2.811 TL ve 170,10 TL iade faturasının davacı şirkete borç kaydedildiği, davalı şirketin kendi ticari defterlerinde davacıya 18.134,76 TL borçlu durumda olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,— Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, vergi dairesinden temin edilen —- formları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba ve faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacı ve davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, takip konusu tutarın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan cari hesaba ve faturaya dayalı olarak 13.209,40 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise davacı tarafından düzenlenen faturalarda—– bedelli faturalar dışındaki tüm faturaların kayıtlı olduğu davalı ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya 7.453,40 TL borçlu olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan faturalara ilişkin düzenleme sevk irsaliyelerinde malın teslim alan kısmında teslim alanın 12/07/2018 tarihli sevk irsaliyesinde ——- tarihli sevk irsaliyesinde ise,—–isim ve imzasının bulunduğu, davalı tarafından ticari defterlerine kayıt edilen diğer faturalara ilişkin düzenlenen sevk irsaliyelerinde de bu kişilerin isim ve imzalarının bulunduğu dolayısıyla sevk irsaliyesinde isim ve imzası bulunan kişilerin davalı şirket adına mal teslim almaya yetkili olduklarının anlaşıldı, davalının da bu kişilerin teslim aldığı sevk irsaliyelerine ilişkin faturaları ticari defterlerine kayıt etmekle bu durumu zımnen kabul ettiği anlaşılmakla davacının davalı ticari defterlerinden kayıtlı olmayan 2 adet fatura içeriği mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini ispatlamış olduğu, davalı takip talebinde ve dava dilekçesinde her ne kadar 2390,63 TL işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında kesin vade konusunda düzenlenmiş bir sözleşme olmadığı gibi davacı tarafından davalıya davalının temerrütünü gerçekleştirecek şekilde usulüne uygun bir ihtarname de gönderilmediği, dolayısıyla davalının temerrütünün takip tarihi itibariyle gerçekleştiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın asıl alacak yönünden kabulüne, işlemiş faiz yönünden reddine ve alacağın faturaya dayalı olması, bilinir ve belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile
2-Davalının——– Esas sayılı dosyasına vaki itirazın, 13.209,40 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu tutar üzerinden devamına,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
4-Alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 108,30 TL harcın alınması gerekli olan 225,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 117,28 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 108,30 TL, posta ve tebligat gideri 36,00 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 894,30 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden— avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenmesi gereken —–davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.