Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/433 E. 2020/715 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/433 Esas
KARAR NO : 2020/715

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 07/10/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davaya konu hasar —- tarihinde davacının sevk ve idaresindeki müvekkili şirket tarafından sigortalanan—- plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu davada davalının hem asli kusurlu olduğu —- müvekkili şirket tarafından hasar gören araç sahibine takibe konu edilen hasar bedeli poliçeye istinaden ödendiğini ancak davalının söz konusu olayda alkollü ve asli kusurlu olması nedeni ile müvekkil şirket tarafından davalıya karşı İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafından işbu takibe itiraz edildiğini, davalının davaya konu icra takibinin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili—— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 20/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki daha görevsiz mahkeme açıldığını, müvekkile ait —- plakalı aracın sigortalanmış olduğundan dava dışı — zararı sigorta şirketince karşılandığını, sonra taraflarına rücu amacıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkiline sigorta şirketince tazmin edilen zararın kendisine rücu edilebilmesi için aranan şartlarının mevcut olmaması dolayısıyla borçlu olmadığını, dolayısıyla haksız ve hukuksuz bir rücuya dayanılarak açılmış bulunan takipte kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin kazaya alkollü araç kullanmasının etkili olduğu gerekçesiyle davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Buna karşılık, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden(TKHK m.3/k) davacı ile ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan(TKHK m.3/ı) davalı arasında tüketici işlemi(TKHK m.3/l) bulunmaktadır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıya ZMMS genel şartlarının B.4 maddesi c bendi gereğince rücu amacıyla eldeki davayı açtığı, kaza tarihinde geçerli poliçede sigortalı ——plakalı aracın kaza tarihinden—- tarihinde davalıya satıldığı, KTK 94. Maddesi uyarınca işletenin değişmesinden itibaren 15 günlük süre boyunca sigorta sözleşmesinin geçerli olduğu, kazanın işletenin değişmesinden sonraki 15 günlük süre içinde gerçekleştiği, KTK 94. Madde uyarınca bu dönemde davacı ile davalı arasında sigorta sözleşmesinin varlığını kabul etmek gerektiği, uyuşmazlığın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası poliçesinden kaynaklandığı, Davacı Sigorta Şirketi ile davalı özel araç sahibi sigortalı arasında sigorta ilişkisi bulunduğu, davalının tacir olmadığı, aracının ticari araç olmadığı(Yargıtay —–sayılı kararı), davacının tüketici, davalının ise sağlayıcı olduğu ve taraflar arasında tüketici işleminin bulunduğu, her ne kadar sorumluluk sigortaları Ticaret Kanununda düzenlenmiş ise de yürürlük tarihi Ticaret Kanunundan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ayrıca tüketici hakkında öncelikle uygulanması gereken özel nitelikteki 6502 sayılı TKHK uyarınca uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, görevin tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin olması nedeniyle tüketici mahkemesine (TKHK m.73) ait olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.