Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/422 E. 2022/947 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/422
KARAR NO : 2022/947

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili —-tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; —- sıralarında——- kavşağında meydana gelen iki araçlı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının incelenmesinde sürücü —sevk ve idaresindeki —— şehir merkezinden — kavşağına giriş yaptığı esnada sürücü—- ——- kavşağında — yaparak aracının– çarpması sonucu iki araçlı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen kaza neticesinde — hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda—- sürücüsü — 2918 sayılı KTK’nın 47/1-b maddesini ihlal ettiği, sürücü—- plakalı aracı ile 2918 sayılı KTK ‘da kural ihlalinin olmadığı olay yeri iz ve delillerinden, kamera kaydı, sürücü beyanından tespit edildiğini, —- numaralısı ile soruşturma başlatıldığını, kusur durumunun tespiti için—— davalı — tarafından ———- sigortası poliçesi ile sigortalandığını, olayda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesinde sorumlu olduğunu, ayrıca — kazadan dolayı sorumlu olduklarını, davada görevli mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, müteveffanın vefattan önce —- çalıştığını, gelirinin asgari ücretin üstünde olduğunu, müvekkillerinin desteklerini kaybetmeleri nedeniyle derinden etkilendiklerini bu nedenle manevi tazminat talepleri bulunduğunu, dava açılmadan — şirketine başvuru yapıldığını, —görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını belirterek 6100 sayılı yasanın 107.maddesi gereğince fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile trafik kazası nedeniyle hayatını kaybeden—- —- yoksun kalma tazminatının davalı —- teminat limitleri dahilinde temerrüt tarihinden, diğer davalı— yönünden olay tarihi olan — itibaren işleyecek avans faiziyle müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, müteveffanın babası ——-tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile her bir davacı yönünden ayrı ayrı takdir edilecek vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı — cevap dilekçesinde özetle; davaya konu—– aracın —- altına alındığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminattan müteveffanın kusuru oranında indirim yapılması dolayısıyla kusur oranının tespiti bakımından dosyanın—– gönderilmesi gerektiğini, müvekkil şirket yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, aksi takdirde destek tazminatı hesaplamasında gelirin asgari ücret olarak alınması gerektiğini, tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, hesaplama yapılırken müteveffanın— özellikleri dikkate alınması gerektiğini, davacının yaşı, destek süresi, mesleği, somut olayda destekten yoksun kalanların destek süreleri, eşin tekrar evlenme olasılığı gibi hususlara dikkat edilerek ve genel şartlara uygun olarak, aktüer siciline kayıtlı bir aktüer tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu— esas alınması gereken teknik faiz %1,8 olarak düzenlendiğini, tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, müvekkil şirketin söz konusu zarardan azami olarak kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davanın kabulü halinde başvurunun müvekkil şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren faize hükmedilmesi ve hükmedilecek faizin aracın hususi araç olması nedeniyle yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———mahkemede açıldığını, davalılar——– görüldüğünü, yargılamaya katılma olanağı düşünüldüğünde davanın—açılması gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, trafik kazası ölümle veya bedensel zararla sonuçlanmış ise davalı ister işleten veya sürücü olsun, ister tek başına— dava edilsin, her zaman ve her durumda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğunu, davanın ticari bir dava olmadığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğine dair herhangi bir veri bulunmadığını, alel acele düzenlenen trafik tespit tutanağında müvekkilin kırmızı ışıkta geçmiş olduğu ve kusurlu olduğu yazılmışsa da— araştırma tutanağında: müteveffanın sarı ışıkta geçtiğine —- kayıtlarının mevcut olduğunu, müteveffanın————– olduğuna dair dosyada fotoğraflar olduğunu,—kullandığı aracın geldiği yönde trafik ışıklarını gören kamera kaydının olmadığını, bu sebeple de trafik —- uymadığı tespit edilemediğinin yazıldığını, — Savcılığınca kusur raporu alınmak üzere dosya— gönderildiğini, gelen raporda olayda birçok belirsizlik olduğu için açılacak ceza davasında yapılacak keşif sonucu yeniden değerlendirilecek olması sebebi ile henüz bir kusur raporu sunulmadığını, mevcut duruma göre de— kusurlu olduğunun açıkça ortada olduğunu, davacı tarafların istedikleri manevi tazminat miktarı oldukça fazla olduğunu, manevi tazminatın hiç bir şekilde zenginleşme sebebi olmaması gerektiğini, manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasının da amaç edinmediğini, zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerektiğini, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiğini belirterek yetki itirazının kabulü ile dava şartı yokluğundan öncelikle davanın usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı taraflarla yapılan uzlaşma neticesinde ibraname gereğince, davacılar vekili — hesabına— tarihlerinde yapıldığını, yapılan ödemeler ile teminat limiti dahi tüketildiğini, müvekkil şirkete yöneltilen talepler bakımından dava konusuz kaldığını, davanın reddine karar verilmesini ve lehimize çıkacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacılar vekili 27/10/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; maddi tazminata ilişkin taleplerinin davalılardan — tarafından poliçe teminatı bakımından sulh olunarak ödendiğini, ödeme sebebiyle, sigorta şirketinden maddi tazminata yönelik istemlerimizden fazlaya ilişkin maddi tazminat haklarımız diğer davalılar bakımından saklı kalmak kaydıyla olarak feragat ettiklerini, sulh anlaşması gereğince karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.
ISLAH/TALEP ARTIRIM: Davacılar vekili 08/11/2022 havale tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; ıslah ve harç artırım/tamamlama taleplerinin kabulü ile —için 335.778.30 TL maddi tazminatın— maddi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi işletilerek yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve davacıların desteklerini kaybedip kaybetmedikleri ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:
Celp ve tetkik olunan —- tarihli ölümlü trafik kazası tespit tutanağına göre; — kavşağa giriş yaptığı esnada sürücü — sevk ve idaresindeki— ihlali yaparak aracının ön kısımları ile otomobile sol yandan çarpması sonucu iki araçlı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda —– — KTK.nun 47/1b (kırmızı ışık kuralına uymamak) maddesini ihlal ettiği, sürücü —— plakalı aracı ile 2918 sayılı KTK ‘da kural ihlalinin olmadığı belirtilmiştir.
Dosyada mübrez —- arasında geçerli olduğu, sigortalısının —-, sigortalanan aracın—– anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle —plakalı aracın ise—– adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
— dava dosyasının– üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davalı —hakkında TCK 85.maddesi uyarınca dava açıldığı, yapılan yargılama sırasında talimat yolu ile alınan —- tarihli keşif sonucunda alınan trafik kaza bilirkişisi raporunda; muris–KTK.nun 47/c ve 52/1-a maddelerini ihlali nedeniyle % 40 oranında tali kusurlu olduğu, davalı —– kavşağa kontrolsüz girerek bana yeşil yanacak diye kavşağa hızlı girdiği, yan kollardan gelen aracın geçişini beklemediğinden KTK.nun 47/b KTY.nin 95 ve 157/a-1 kuralına uymadığından % 60 oranında asli kusurlu olduğunun bildirildiği, — tarihli kusur raporunda muris — kusursuz davalının tam kusurlu olduğunun bildirildiği, mahkemece alınan 29.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda da davalı — tali kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan alınan– bilirkişi raporunda; ” CD izleme tutanağında — sevk ve idaresindeki) sarı ışık yanarken kavşağa girdiği; iki aracın da kavşağa hızla girdiği, —–plakalı minibüsün (davalı — çarpma öncesinde yavaşladığı ancak yine de — plakalı otomobile ortadan çarptığının belirtildiği… Bütün araçların kavşaklara yaklaşırken yavaşlamaları ve kontrollü girmeleri gerektiği, sürücü —– kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığı ve sarı ışık yanarken kavşağa hızla kontrolsüzce girerek kazaya karıştığı ve —- olduğu için tali kusurlu olduğu, bir kavşakta bir yöne yeşil veya sarı ışık yanerken diğer yöne mutlaka kırmızı ışık yandığı, tarfik ışıklarının sıra ile yeşil – sarı – kırmızı – yeşil olarak yandığı, murisin kullandığı otomobilin geldiği — kava anında sarı ışık yandığına göre öncesinde yeşil ışık yanıyor olması gerektiği, bu durumda davalı — minibüsün geldiği — yoluna kaza öncesinde de, kaza anında da kırmızı yanıyor olması gerektiği, davalı — kamyoneti ile kavşağa yaklaşırken kırmızı ışık yandığı halde yavaşlamadığı; kırmızı yanan trafik ışığını beşinci vites ile (olay yeri inceleme tutanağında minibüsün vitesinin beşinci viteste takılı olduğu tespit edilmiş olmakla) hızla geçerek—- kullandığı otomobile çarparak kazaya karıştığı; çarpışma öncesi biraz yavaşladığı ancak kazayı önleyemediği… Davalının kavşağa yaklaşırken kırmızı ışık yandığını gördüğü halde yavaşlamadığı ve kırmızı ışık yanarken beşinci vites ile hızla kavşağa girdiği dikkate alındığında davalının asli kusur oranının yükseldiği, murisin tali kusur oranının da aynı miktar düştüğünün tespit edildiği…olayda KTK 47/b-c, 52/a, 84/a ve KTY 95/b-c, 101/b, 157/a-1 maddelerindeki kusurları işlediği, ölümlü ve maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde davalı —- asli ve % 85 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, KTK 52/a ve KTY 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işleyerek ölümlü maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde vefat eden murisin % 15 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı…” bildirilmiştir.
Mahkememizce gerek asliye ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporları ile mahkememizde alınan bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğundan bu çelişkinin giderilmesi için —oluşturulan üçlü bilirkişi heyetinden alınan 18.08.2021 tarihli kusur raporunda; “…dosyadaki belgeler incelendiğinde——minibüsün davalı sürücüsü—- kırmızı ışık yanmasına rağmen kavşağa girip geçişine devam etmesi sonucu, sağında sarı ışıkla kavşağa girişini yapan araçla (murisin kullandığı) çarpıştığında ve KTK.nun 84/a kırmızı ışıkta geçme maddesine göre de asli kusurlu olduğundan meydana gelen kazada % 85 oranında kusurlu oldUğu,— plakalı otomobilin sürücüsü müteveffa —- ise kavşak sistemi içine girmeden görüşün açık olduğu ve solundan gelen aracı gördüğünde gerekli önlemleri alıp gerekiyorsa durması gerektiği ve yolu kontrol ettikten sonra geçişine başlaması gerektiği ancak gerekli dikkat ve özeni göstermediği, sarı ışıkta kavşağa girdiği ve KTK 57/d (ışıklı trafik işaretleri izin verse bile trafik akımı; kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır) kuralını ihlal ettiği, kendisinin de dikkatsiz ve tedbirsiz biçimde kavşağa girişini yapması sonucu kazayı önleyemediğinden tali kusurlu olup, meydana gelen kazada % 15 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği…” bildirilmiştir. Mahkememizce dosya kapsamındaki delillere, —- tutanağı, olay yeri inceleme tutanağı ve önceki alınan birlikte değerlendirildiğinde mahkememizce alınan — tarihli bilirkişi kusur raporları dosyadaki verilere uygun bilimsel ve denetime uygun olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama sırasında davalı——– Tarafından davacı tarafa ödemeler yapıldığı bildirilerek davalı — yönünden feragat edilmiş olmakla birlikte alınan — tarihli aktüerya raporunda diğer davalılar yönünden talep edilebilecek destekten yoksun kalma tazminat miktarlarında açıklık olmadığından mahkememizce — tarihli duruşmada verilen; ” Alınan bilirkişi 2. Ek raporunda davacıların — yaptığı ödemeler mahsup edildikten sonra kalan miktarlar yönünden sigorta poliçesi uyarınca limit payı ayrılarak davalı ——- edilebilecek limiti aşan tazminat miktarı belirlendiği ancak öncelikle davacıların davalılardan talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı tespit edilerek sigorta şirketince düzenlenen poliçe uyarınca her bir davacıya sigorta şirketi tarafından yapılması gereken ödeme payı düşüldükten sonra (eğer limitten fazla ödeme var ise bu da ayrıca tespit edilerek fiilen ödeme olduğundan bakiye tazminat miktarından düşülmek sureti ile ) limiti aşan ve davacıların talep edebilecekleri bakiye tazminat miktarları ayrı ayrı belirlenmek sureti ile 3. Ek rapor düzenlenmesi için dosyanın önceki aktüerya bilirkişisine tevdine —-davac—-ile davacı—– edebilecekleri maddi zarar miktarında maddi hata yapılarak oranlandığı da açıktır) ” ara karar uyarınca alınan aktüerya bilirkişisi üçüncü ek raporun denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır. Ayrıca davacı taraf davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahisle ibra ederek feragat etmiş olmaları nedeniyle davacıların desteğin vefatı nedeniyle talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminat miktarından —- limite— şirketinden 385.000,00 TL almak suretiyle feragat ettiklerinden bu feragatın diğer davalılar aleyhine yapılamayacağından diğer davalıların sorumluluğunun tespitinde davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamındaki 390.000,00 TL’lik limiti nazara alınarak bunun üstünde karşılanmayan zararlar nazara alınmıştır.
Kusur ve aktüerya raporları ile talep artırım dilekçesi taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen—- ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
Manevi Tazminat
Ölüm hâlinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.(TBK Madde: 56/2)
UYGULANACAK MEVZUAT
—- kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
— tarih ve —-sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak — tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar—– Sigortası Genel Şartları’na,—- Tarih ve— sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan —– Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır—- Esas ve —– Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren — Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir——-
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, —- sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. — başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin —- değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar—–davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir.——- Esas ve ——–karar sayılı ilamı)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
3095 sayılı yasanın 2/2 Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Davalı sürücünün kullandığı aracın ticari olduğu, talebinde avans faizi niteliğinde olduğu nazara alınarak talep gibi avans faizi uygulanması gerektiği görülmüştür.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ——müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası,Kusur Tespiti, —- Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;—- tarihinde davalı ——- maliki, davalı —– sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile davacıların murisi —– sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın karıştığı ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazada —– öldüğü, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü——— %85 oranında, müteveffa sürücünün ise %15 oranında kusurlu oldukları, davacılar—–murisin babası,— murisin annesi, —— murisin eşi, diğer davacıların da murisin çocukları oldukları ve muris —– vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldıkları, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davalı —-yönünden feragat da (ödeme yaptığından ibra edilmesi nedeniyle) dikkate alınarak davacıların sigorta poliçe kapsamını aşan karşılanamayan destekten yoksun kalma tazminatlarının bakiye kısımları yönünden davalılar —— yönünden kabulü gerektiği, davacı tarafın desteklerini kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü, duyulan acı, elem ve ızdırap ile desteğe hısımlık ve yakınlık derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı taraf lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, kask takılmaması, alkollü sürücünün aracına binme, istiap haddinin aşılması, hatır taşıması gibi kazanın meydana gelmesinde değil ve fakat zarara etkili olan müterafik kusur indirimi nedeni bulunmadığı, murisin kazanın meydana gelmesinde % 15 kusurlu oluşu, davalı sürücünün davacı tarafın maddi ve manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre maddi ve manevi zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten davalı —— kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zarar haksız fiilden doğmuş ise de haksız fiilin meydana gelmesinde ticari nitelikli aracın kazaya neden olması nedeniyle tazminat alacağına talep gibi avan faizi uygulanması gerektiği, davalı sürücü ve işleten/araç maliki yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, davalı sigorta şirketi yönünden feragat edilmiş olması nedeniyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş, her ne kadar kısa kararın 3 numaralı hüküm fıkrasında manevi tazminat davası yönünden davacılardan ——– —- olarak yazılmış ise de sehven yazılan —– ibaresinin gerekçeli kararda düzeltilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Maddi tazminata ilişkin davanın davalı— yönünden feragat nedeni ile REDDİNE
2-Maddi tazminata ilişkin davanın davalılar ——- ve —- yönünden KABULÜ ile;
Davacılar;
—-yönünden —- destekten yoksun kalma tazminatı,
—-yönünden — destekten yoksun kalma tazminatı,
— yönünden —- destekten yoksun kalma tazminatı,
——yönünden — destekten yoksun kalma tazminatı,
— destekten yoksun kalma tazminatı, olmak üzere toplam 536.173,40 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi 05.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine
3-Manevi tazminata ilişkin davaların kısmen kabulü ile;
Davacı — yönünden 30.000,00 TL
Davacı —-yönünden 15.000,00 TL
Davacı —–yönünden 15.000,00 TL
Davacı —-yönünden 20.000,00 TL
Davacı –yönünden 20.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ——kaza tarihi——- tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.197,14 TL harcın ve ıslah tamamlama harçları, 1.317,00TL ve 520,00 TL ile birlikte alınması gerekli olan 43.457,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 40.422,86 TL karar ve ilam harcının davalıla—– müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, posta ve tebligat gideri 246,10 TL, bilirkişi ücretleri 5.900,00 TL olmak üzere toplam 6.200,50 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 4.451,27 TL yargılama masrafına, peşin harç 1.197,14 TL, ıslah/tamamlama harçları 520,00 TL ve 1.317,00 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 7.485,40 TL’nin davalılar ———alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.749,23 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafın davalı sigorta şirketi yönünden yapmış olduğu 206,00 TL yargılama masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen —–davanın kabul edilen kısma oranı bulunan 947,61 TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılar —– reddedilen kısma oranı bulunan 372,39 TL’sinin davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan— lehine —- avukatlık ücretinin davalılar ——müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine,
9-Maddi tazminat davası yönünden talebi olmaması uyarınca davalı —— vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —–uyarınca davacı ——- lehine 9.200,00TL, davacı — lehine 9.200,00 TL, davacı—, davacı —- davacı —olmak üzere toplam 46.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine,
11-Davacı — tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar —– yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı — alınarak davalılar —- ve —- verilmesine,
12-Davacı —–tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar— yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı— tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar—sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı———- alınarak davalılar E— verilmesine,
14-Davacı — tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar—sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı —açılan manevi tazminat davası yönünden davalılar—- kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —–10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı—— verilmesine,
16-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı— vekilinin yüzüne karşı, diğer davalılar ve vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.