Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/42 E. 2021/68 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/42 Esas
KARAR NO: 2021/68
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin toptan ve parekende alüminyum profil, kompozit panel, panjur, profil aksesuar ve benzeri işlerle ilgili faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı tarafından çeşitli zaman dilimlerinde davacıdan çeşitli aliminyum profil, kompozit panel, panjur ve panjur aksesuarları, profil aksesuarları ve benzeri ürünler satın alındığını, davalıya ayrıca kompozit derz işçiliği hizmeti de verildiğini, davacı şirketin davalıya yapmış olduğu satışlara ve hizmete ilişkin bakiye —– davalıdan alacağı bulunduğunu, davalının işbu cari borcundan dolayı, davalı hakkında———— dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının (borçlunun) haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle icra takibi —– üzerinden durduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile davalının ödeme emrinin tebliğ ettiği tarihden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte —— üzerinden takibin devamına, asıl alacak üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili—–tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
—— tarihinde davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının davalı taraftan cari hesaptan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —– tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi——-tarihli raporunda özetle; dava konusunun; taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura alacağı konusu olup davalı tarafın faturalara itiraz ettiği görülse de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2; bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” maddesi gereğince somut olayda 8 günlük süre içerisinde davalı tarafın faturaya itiraz etmediğini, davacı tarafın ——- hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığını, davalı tarafa ait —- formlarında—-yılına ait dava konusu faturanın —- formunda bildirildiğini, davacı tarafından dava konusu faturaları teslim alan kısımlarda ismi ve imzanın bulunduğunu, söz konusu fatura ve sevk irsaliyesi düzenlenirken VUK 231/4 md. göre fatura düzenleme kurallarına uyulduğunu, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak asıl alacak olarak ———- tutarında alacaklı olduğunu, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere ——- icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı faturalara konu malların teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, vergi dairesinden celp edilen ba formlarına göre davalının dava konusu faturalara ba bildiriminde yer verdiği, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan —– alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme için ibraz etmediği, böylece davacı defterleri ile kendi defterlerinin karşılaştırılmasına imkan tanımadığı, davalının faturalara ba bildiriminde yer vermesi nedeniyle davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat ettiği bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının —– bakımından haksız ve yersiz olduğu, davacı tarafından fazlaya ilişkin yapılan takibe itirazın haklı olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—– dosyasına vaki itirazının ——- alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.647,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 294,24 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.352,87 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 154,65 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 909,05 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 899,72 TL ile 294,24 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.193,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin haklılık durumuna göre hesaplanan 1.306,35 TL’sinin davalıdan, 13,55 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021