Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/4 E. 2022/40 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/4 Esas
KARAR NO: 2022/40
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/10/2015
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların oğlu —-plaka sayılı araç ile —tarihinde yaptığı kaza sonucu vefat ettiğini, kaza ile ilgili —–sayılı dosyası açıldığını, müvekkillerinin davalı şirkete başvuru yaparak destekten yoksunluk tazminatı talebinde bulunduklarını, davalı şirketin müteveffanın kazada tam kusurlu olmasından dolayı talebi reddettiğini, müvekkillerinin — tarihinde davalı şirkete başvuru yaptığını ancak davalı şirketin ödeme yapmamasından dolayı — tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü belirterek; şimdilik her bir davacı için—— tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —- havale tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkillerinin uğradığı toplam zararın—– olduğunu belirterek davasını ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ——- müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, müteveffanın kaza anında alkollü olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın kazada %100 kusurlu olduğunu, sürücünün %100 kusurlu olması durumunda varislerinin destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle kazada sürücünün kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun dava tarihinden itibaren yasal faizle olduğunu, davacı tarafın haklılığını ispat etmek zorunda olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu kaza nedeniyle kusur durumu, davalının tazmin yükümlüsü olup olmadığı ve desteğin geliri noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu —- tarihinde davanın kısmen kabulü ile davacı baba—- maddi tazminatın — tarihinden , davacı anne —– yönünden ise —maddi tazminatın ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararı davacı istinaf etmemiş olup, davalının verilen kararı istinaf etmesi üzerine ——sayılı ilamı ile dosya kapsamında dava konusu olaya ilişkin —–sayılı soruşturma sayılı dosyasının dosya içerisine alındığını, soruşturma dosyasında kusur durumunun tespitine yönelik —– müzekkere yazıldığı anlaşılmış olmasına rağmen yargılama safahatında raporun akibeti ile soruşturmanın akibeti sorulmadan ve mahkemece dosya kapsamında kusur durumuna yönelik herhangi bir kusur incelemesi yapılmadan ayrıca kaza yerinin hemzemin geçitli olması nazara alındığında —- davalının sorumluluğu tartışılmadan karar verilmesinin doğru olmadığının, somut olayda —- tarihli aktüer raporunda asgari ücrete göre, —- raporunda desteğin dosya kapsamına sunulan—— kapsayan sözleşme kapsamında belirlenen ücrete göre hesaplama yapıldığını ve mahkemece sözleşmeye göre yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı, gerçek zararın belirlenmesi için desteğin gelirinin net ve ispata yarar somut delillerle ortaya konulması gerektiğini, mahkemece —— desteğin gelir durumuna ilişkin belgelerin getirilerek gelirin somut delillerle ortaya konulması gerektiğini, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların destek paylarının belirlenmesi bakımından ——–yönteme göre oranlama yapılmamasının da hatalı olduğunu, mahkemece yapılması gerekenin öncelikle desteğin geliri tespit edilerek , desteğin ileride evleneceği kabul edilerek evlenmesinden önceki dönem ile evleneceği kabul edilen yaştan sonraki dönem için destek pay oranlarının önceki rapor tarihi itibariyle usuli kazanılmış haklar da gözetilerek hesaplama yapılması için aktüer bilirkişisinden ek rapor alınması ve sonucuna göre değerlendirme yapılarak yeniden hüküm kurulması gerektiği, davalı vekilinin yargılama aşamasında ileri sürmediği sigortalı araçta——- haddinin aşıldığı iddiasının bu aşamada dikkate alınamayacağı gerekçesi ile mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Celp ve tetkik olunan kaza tespit tutanağının incelenmesinde sürücü —- plakalı —— istikametine doğru seyir ettiği istinada , kontrolsüz demir yolu geçidine geldiğinde —– çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, kontrolsüz ——-aralıklarla ——bulunduğu, işaretlemelerinin ve ikaz levhalarının yeterli seviyede olduğu, kaza yerinin incelenmesinden tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinden—- herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, ——yer alan ışıklı işaret ve bariyerle donatılmamış demir geçitlerini geçmeden önce sürücülerin durmaları, demir yolu aracının geçmediğinden emin olduktan sonra geçmeleri kuralını ihlal ettiği kanaatine varılmıştır şeklinde tutanak düzenlendiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan—incelenmesinde kazaya karına —- plakalı aracın—-arasında davalı —tarafından sigortalandığı ve sigortalının dava dışı —- olduğu ve sigortalı aracın özel araç olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre— —- adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
— gelen —— müzekkere cevabına göre dava konusu kaza nedeni ile müteveffa —- yakınlarına kaza ile ilgili olarak herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
——- mahkememizce verilen kararı kaldırması sonrası bozmakararı uyarınca müteveffa —- dosyası celp edilmiş olup, dosya içerisine alınmış ve incelenmesinde —– gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğu tespit edilmiş olup davacı vekilince asgari ücret üzerinden yapılan aktüer bilirkişi raporuna karşı davacı vekili —– tarihli duruşmadaki beyanında “bilirkişi raporuna desteklerin tazminatı asgari ücret üzerinden hesap edilmiş, rapora bu yönlü bir itirazımız bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuş olup, mahkememizce davacı vekili beyan uyarınca asgari ücret üzerinden hesaplama yapılan aktüer bilirkişi raporu hükme esas alınmış olup, ayrıca müteveffa —–gelirine ilişkin başkaca bir araştırma yapılmamıştır.
—- mahkememizce verilen kararı kaldırması sonrası karar uyarınca —- nolu dosyası celp edilmiş olup, dosyada mevcut —– —- girmeden önce gerekli kontrolleri yapmadığı, özellikle yaklaşan tren olup olmadığını etkin olarak denetlemediği, —– gelmediğine emin olmadan hemzemin geçide girdiği anlaşılmakla kendisinin ve araçta bulunanların can güvenliğini tehlikeye atan bu tedbirsiz ve dikkatsiz davranışı olaydaki asli sebebi olduğu, bu itibarla —– sürücüsü —–asli ve tam kusurlu davrandığı,——musluğunu tedbirlerini uyguladıkları ancak mesafenin yeterli olmaması sebebi ile çarpmaya engel olamadıkları anlaşılmakla, makinistler ——– kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış —————– mahkememizce verilen kararı kaldırması sonrası kaldırma kararı uyarınca bir —– bilirkişi ve aktüer bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişi heyeti dosyaya sunmuş olduğu —tarihli raporunda özetle; kusur yönünden yapılan değerlendirmede dava konusu kazanın meydana gelmesinden — plakalı araç sürücüsü — istikametinden — seyir halinde iken olay —- geçidine geldiğinde —- istikametine seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını, yol özelliklerini dikkate alarak uygun pozisyonda durup yeterli ve gerekli kontrolü yaparak kontrollü bir şekilde hemzemin geçide girmediği, olay mahalli tren yolundan kontrolsüz bir şekilde geçmeye çalıştığı ve—– ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinden % 100 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı —– kusurun bulunmadığı yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporunda özetle; — uyarınca hesaplamanın—–uygulanmadan hesaplama yapılması gerektiğini ve yine—- işlemiş devre bakımından ——- yöntemine göre maddi zararın tespit edilmesi gerektiği yönünde kararları uyarınca hesaplamanın bu şekilde yapılacağını, yine istinaf bozma kararı uyarınca kazanç tespiti ve pay dağılımına ilişkin olarak bozma kararı uyarınca hesaplama yapıldığını,— doğumlu olan müteveffa—- olay tarihi itibariyle — yaşında olduğu kabul edilerek bakiye ömrü—- yaşına kadar yaşayacağı, hak sahibi davacı baba—- doğumlu olup davaya konu olay tarihi itibariyle —– olduğu kabul edilerek —- göre muhtemel bakiye ömrünün — olduğu ve muhtemelen— yaşına kadar yaşayacağı bu itibarla müteveffa desteğinden mahrum kaldığı sürenin —olduğunu, hak sahibi davacı anne —- doğumlu olup davaya konu olay tarihinde — yaşında olduğu ve —göre bakiye ömrünün—– olup muhtemelen —– yaşına kadar yaşayacağı ve bu itibarla müteveffanın desteğinden mahrum kaldığı sürenin ——- olduğu, müteveffanın kazanca asgari ücret seviyesinde olduğu üzere hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılacağını, olay tarihi itibariyle müteveffanın aktif olarak çalışmaya başladığı nazara alındığında kaza tarihi itibariyle —yaşında bekar olan müteveffanın bu kaza nedeni ile ölmeyip sağ kalmış olsaydı– yaşına geldiğinde evlenecek; evlendikten —yıl sonra — çocuğu, — yıl sonra—- çocuğu olmak üzere — çocuğu olacağı kabul ve varsayılarak kademeli olarak gelirinin büyük bir kısmını kendi ihtiyacı ile eşi ve çocuğuna, artanınıda davacı anne ve babasına ayıracağı ve tahsis edeceği nazara alınarak pay dağılımının bu şekilde yapıldığını, pay dağılımına göre maddi zarar dağılımı sonucu davacı baba—-destekten yoksun kalma sebebiyle nihai ve gerçek zararının —, davacı anne—– ise destekten kalma sebebi ile nihai ve gerçek zararının —-olmak üzere toplam zararın — olduğunu ancak davalı sigorta tarafından düzenlenen poliçede vefat halinde teminat limitinin —- olduğu ve teminat limitinin hak sahipleri arasında ——- paylaştırılması sonucu davacı baba —- destekten yoksun kalma sebebi ile talep edebileceği tazminat tutarının —-davacı anne — ise talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının —- olmak üzere toplam—– olabileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekili aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda sunmuş olduğu talep artırım dilekçesi ile davacı —- bakımından talebini —, davacı —yönünden ise—— artırmış olup talep artırım dilekçesi usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmiştir.
Kazanın hemzemin geçitte meydana gelmesi nedeni ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun değerlendirilmesi;
——— aynı seviyede kesiştiği bariyerli veya bariyersiz geçitlerdir şeklinde tanımlanmıştır.
—-İşleteni veya sahibi devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahi, bu kanundan doğan sorumluluk davaları adli yargıda görülür, zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez, hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu kanun hükümleri uygulanır şeklinde düzenlenmiştir.
Dava konusu kaza nedeni ile —– nolu dosyasında yapılan soruşturma kapsamında gerek tanık ifadeleri gerek alınan kusur bilirkişi raporuna göre gerekse mahkememizce —– aynı kaza sebebi ile farklı bir dosyada alınan ve dosya içerisine celp olunan —— düzenlenen kusur raporlarına ve mahkememizce alınan kusur raporuna göre dava konusu kaza mahallinin —- geçidi niteliğinde olduğu, —– —– genişliğinde olduğu, yaya kaldırımı, ——- olduğu, bölgenin yerleşim yeri dışı olduğu sabit olup hemzemin geçitin karayolu ile bağlantılı olduğu davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ——- düzenlendiği ve yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda gerek kazanın meydana geldiği yer itibariyle gerekse ——– kazanın meydana geldiği —– geçitin araç trafiğine de açık olduğu ve karayolu ile bağlantılı olduğu anlaşılmakla meydana gelen kazada davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğu kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen ——- ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
—- kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve —— tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan —- tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır——
Somut olayda, —- tarihli kaza tarihi itibariyle ——- yapılan değişiklik yürürlüğe girmiş ise de, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçenin başlangıç tarihinin —- tarihi olduğu gözetildiğinde genel şartlarda yapılan değişikliklerin somut olaya uygulanamayacaktır. Sorumluluğunun kapsamı ise poliçenin düzenlenme tarihi itibariyle —- tarihinden önce yürürlükte olan —– tarihli ve —— göre belirlenecektir. Bu doğrultuda davacıların davalıdan destek tazminatı talep etme hakkı bulunduğu sabittir.——–
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin,——sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç —— içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; —— aracın ——- davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir.——–
MÜTERAFİK KUSUR İNDİRİMİ
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.
Hatır Taşıması
KTK’nın 87. Maddesine göre; yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin—- genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının —— birine ilettiği tarihten itibaren —— sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; Davacıların desteği —-sevk ve idaresindeki davalı sigortanın ——- tarihinde yaptığı trafik kazası neticesinde desteğin öldüğü ve davacıların destekten yoksun kaldığı, kazanın meydana gelmesinden müteveffa ——- % 100 kusurlu olduğu, desteğin süresi ve kazancının asgari ücret seviyesinde olduğu ve davacı vekilinin de beyanında asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya bir itirazı olmadığı şeklinde olduğu, alınan aktüer bilirkişi raporunun —— kaldırma kararında belirtilen şekilde pay oranları ve davacının geliri tespit edilmek suretiyle hesaplama yapıldığı anlaşılmakla raporun dosya içeriğine uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilerek, desteğin babası — poliçe limiti —olduğu dikkate alınarak hak sahipleri arasında garemeten paylaştırılması sonucu — anne —- destekten yoksun kalma zararına uğradığı anlaşılmış olup; davalı sigorta şirketi kaza tarihini de kapsayacak şekilde —— aracın yapmış olduğu kaza nedeniyle davacının uğradığı destekten yoksun kalma zararından—— uyarınca poliçe limitlerini aşmamak kaydıyla sorumlu olduğu ve kazanın hemzemin geçitte meydana gelmesi sebebi ile davalı sigorta her ne kadar zararın poliçe kapsamı dışında olduğunu iddia etmiş ise de hemzemin geçitin karayolu ile bağlantılı olması ve kazanın karayolu ile bağlantılı hemzemin geçitte olması nedeni ile —— uyarınca sorumluluğunun bulunduğu, mahkememizce verilen ilk kararın davalı tarafça —-edildiği, davacı tarafça —— edilmediği , mahkememizce verilen ilk kararda davacı baba—- yönünden — maddi tazminata, davacı anne — yönünden ise—- tazminata hükmedildiği ancak davacının verilen kararı ——etmemiş olması nedeni ile davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilerek alınan aktüer bilirkişi raporunda her ne kadar davacı anne —- destekten yoksun kalma tazminatı hesap edilmiş ise de ilk kararda verilen ——— tazminatı aşamayacağından bu tutarlar yönünden karar verilmesi gerektiği destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil niteliğinde olan trafik kazasından kaynaklanan bir zarar olması nedeniyle tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği sonuç vicdani kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile ; davacı —– davacı—- destekten yoksun kalma tazminatının —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam —- harçtan daha önceden ödenen peşin ve ıslah harcı olmak üzere toplam — harç düşüldükten sonra eksik yatırılan — harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T göre hesaplanan 26.938,39 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 27,70 TL peşin harç, 8,20 vekalet harcı , 987,07 ıslah harcı olmak üzere toplam 1.050,67 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 956,10 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.744,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.497,49 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 13,5 TL lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——— Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022