Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/383 E. 2021/478 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/383 Esas
KARAR NO : 2021/478

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 18/09/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı —– imzaladığını ve davalı …– aynı sözleşmeyi 250.000,00 TL kefalet miktarı ile müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca ——- ticari kredili mevduat,— kredisine konu borçların ödenmemesi sebebiyle, 25.12.2019 tarihi itibariyle kredi hesabının kat edildiğini ve kat tarihi itibariyle toplam 110,484.72 TL borç miktarının 7 günlük süre içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı borçlular hakkında— sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı doğrultusunda —dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı vekili tarafından dosyaya sunulan borca ve ferilerine ilişkin dilekçesi ile takibin durdurulduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine en az % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/06/2021tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadıkları gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu kredi sözleşmesinden dolayı davalıların davacıya borçlu bulunup bulunmadığı, borçlu iseler miktarı ve davalıların takibe itirazlarının haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen— dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 24/01/2020 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—–sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
Dosyada mübrez— ile davalı —tarihinde 250.000,00 TL tutarlı sözleşme imzalandığı, davalı …— sözleşmede 250.000,00 TL tutarında müteselsil kefil sıfatıyla imzasının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti —- havale tarihli raporunda özetle; dava konusu alacak tutarının, davacı .——-borçlarından kaynaklandığını, davalı asıl borçlu şirket içm taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda, davacı bankanın 23.01.2020 takip tarihi itibariyle 124. 503,26 TL alacak tutarının bulunduğunu, takip talebinde ise davacı tarafından 126.964.34 TL talep edildiğini, bu durumda 2.461,08 TL fazla talebin yerinde olmadığını, davalı —- gönderilen kat ihtarnamesi muhataba tebliğ edilemediği için adı geçenin takiple temerrüde düştüğünü, bu sebeple, dava konusu kredilerin anapara tutarlarına takip tarihine kadar akdi faiz oranı üzerinden faiz hesaplanması gerektiğini, yapılan hesaplama sonucunda davalı kefilin takip tarihi itibariyle toplam 123.604,74 TL borçtan sorumlu tutulabileceğini, takip talebinde ise davalı kefilden—– talebin yerinde olmadığını, davalı kefilin, taraflar— geçerli kefaleti bulunduğundan, takip tarihi itibariyle hesaplanan ve kefalet limiti içinde kalan toplam 123.604,74 TL borçtan davalı kefilin sorumlu tutulabileceğini, İcra Takip Talebinde ticari krediler için istenilen % 48,00 temerrüt faiz oranının, taraflar —–alacak tutarları için talep edilen % 20,40 temerrüt faiz oranının —-olduğunu beyan ve rapor etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile davalı …— kullanmış olduğu kredi nedeniyle, davalı ….— sayılı dosyasından dolayı hüküm kurmaya — kredi yönünden — nolu kredi — nolu kredi yönünden—, ihtiyati haciz vekalet ücreti yönünden–borçlu olduğu, diğer davalı …– davalı ..– kullandığı krediye kefil olması nedeniyle borçtan— –, ihtiyati haciz vekalet ücreti yönünden 755,00 TL , ihtiyati haciz masrafı yönünden 109,45 TL olmak üzere toplam 123.604,74 TL bakımından sorumlu olduğu, davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazların bu miktarlar yönünden haksız olduğu ve iptalinin gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle kabulüne karar verilen asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusu ——— dosyasına vaki itirazı yönünden;— nolu kredi bakımından—- nolu kredi yönünden —–nolu kredi yönünden — kredi yönünden—– nolu kredi yönünden—–nolu kredi yönünden— ihtiyati haciz vekalet ücreti yönünden 755,00 TL , ihtayati haciz masrafı yönünden 109,45 TL olmak üzere toplam 124.503,26 TL bakımından İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağın takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
3-Davalı/takip borçlusu ..——- dosyasına vaki itirazı yönünden;—- nolu kredi yönünden —– nolu kredi yönünden —- nolu kredi yönünden—nolu kredi yönünden—- nolu kredi yönünden—- ihtiyati haciz vekalet ücreti yönünden —, ihtiyati haciz masrafı yönünden —- olmak üzere toplam 123.604,74 TL bakımından İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağın takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli—– karar ve ilam harcından peşin alınan 1.533,42 TL ile icra peşin harcı olan 634,83 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.336,57 TL karar ve ilam harcının davalı …’—ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- vekalet ücretinin davalı ..—- sorumluluğu 15.692,45 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvurma harcı, —- bilirkişi ücreti ve 213,50 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 1.667,90 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 1.635,56 TL ile peşin harç olarak alınan 1.533,42 TL olmak üzere toplam 3.168,98 TL’nin davalı ..—- sorumluluğu 3.157,17 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu —– hazine tarafından ödenen —–haklılık durumuna göre hesaplanan —- davalılardan—- sorumluluğu— ile sınırlı olmak kaydıyla ve 25,60 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.