Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/381 E. 2020/708 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/381 Esas
KARAR NO : 2020/708

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/09/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki kapsamında —- bedelli tutarındaki faturayı kesmiş ve davalıya tebliğ edildiğini, davalının fatura ve içeriklerine hiçbir itirazı olmamasına rağmen 50.000,00 TL’ yi ödemediğini ve taraflarına İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafça icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı tarafın süresinde faturaya itiraz etmemesi ne rağmen süreyi uzatmak amacıyla haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/12/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 06/10/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:
Davalı müvekkili tarafından davacı tarafın dayandığı faturanın bedeli ödendiğini, bedelin ödendiği Konya —————. Noterliğinde düzenleme şeklinde akdedilen sözleşme ile yani kesin delil niteliğinde resmi bir senetle sabit olan faturaya dayanılarak icra takibi yapılması, akabinde de borca itiraza rağmen dava yoluna gidilmesi nedeniyle davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, bu nedenle de davacı tarafı aleyhine İİK gereğince davaya esas tutarın % 20′ si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini beyanla davacının mesnetten yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 17/12/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde iş makinesi satış bedelinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 10/07/2020 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 17/08/2020 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller—-, takip dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında Konya —–yevmiye nolu işlemi ile — konusunda anlaştıkları, iş makinasının davalıya teslim edildiği, davacı tarafça iş makinasının bedeli olarak fatura kesildiği ve faturanın ödenmediği iddiasıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu ve davacı tarafından itiraz iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelde—- bedelinin ödenip ödenmediği hususuna ilişkin olduğu, Konya — Noterliği’nin —- yevmiye nolu sözleşmede davacının iş makinasının bedelinin tamamını aldığının yazılı olduğu ve resmi belge niteliğindeki sözleşmede davacı temsilcisinin imzasının bulunduğu, 6100 sayılı HMK’nın 204/1 maddesi gereği resmi belgeler sahteliği sabit oluncaya kadar kesin delil teşkil ettiğinden davalının satış bedelini ödediğini kesin delille ispat ettiği, davacı tarafça ticari defterlerin incelenmesi talep edilmiş ise de takdiri delil niteliği taşıyan ticari defterler ile resmi belgenin aksi ispat edilemeyeceğinden ticari defter incelemesi yapılmamış, davacı temsilcisinin Konya —yevmiye nolu sözleşmede satış bedelini aldığını açıkça belirtmesine rağmen satış bedelinin tahsili amacıyla icra takibi yapılmasından davacının kötü niyetli olduğu bu kapsamda kötü niyet tazminatının yasal koşulunun oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Takip konusu alacağın %20’si olan 10.000,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 603,88 TL’den mahsubu ile fazla yatan 549,48 TL’nin davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenmesi gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.